Çok iyi oldu translate Spanish
1,251 parallel translation
Bu konuyu açman çok iyi oldu.
Sí, me alegra que lo mencionara.
Reklam için çok iyi oldu.
Es genial para la publicidad.
Çok iyi oldu, çünkü karım kovulmuştu.
Dan me aumentó el salario... Lo cual es bueno porque despidieron a mi señora.
Burda olman çok iyi oldu çünkü ben tam tersini düşünürdüm.
Gracias a Dios que estabas aquí, hubiera dicho que era al revés.
Tekrar eve taşınman çok iyi oldu.
Estoy tan contenta que te mudes de vuelta con nosotras.
Bunu söylemen... çok iyi oldu.
- Pues, es bueno saberlo.
Bu çok iyi oldu.
Bien, esto es agradable.
Bu çok iyi oldu. Çünkü Bunsen ocağının yanında tek başıma olmasam iyi olacak.
Y, uh, eso es algo bueno... porque, ya sabes, no debería de estar solo cerca de un mechero de Bunsen.
- Sana rastlamam çok iyi oldu. Sağ ol.
Me alegro de haberme topado con Ud. Gracias, Sr. Williamson.
Ailenin buraya gelmene izin vermesi çok iyi oldu.
Fue bueno de tus padres, dejarte venir aquí.
Dönmen çok iyi oldu Morgaine.
¡ Qué bueno que regresaste, Morgana!
Hayır, çok iyi oldu.
Sí, están muy bien.
İkinci girmemiz çok iyi oldu.
Estuvo bien que llegamos segundos.
Geldiğin çok iyi oldu.
Me alegra que estés aquí.
- Sormanız çok iyi oldu.
- Es muy amable en preguntar.
- Aslına bakarsan bu çok iyi oldu.
- En realidad, muy bien.
Vay be bunu bana sorduğun çok iyi oldu.
¡ Estaba esperando que me lo preguntes!
Bütün hafta çok iyi oldu.
Ha estado así toda la semana.
Böyle bir organizasyon yapmanız çok iyi oldu.
Y este viaje, caramba. Es grandioso que lo organizaras para todos.
Evet, çok iyi oldu.
Sí, eso fue tan estupendo.
Bu akşam yanımda olman çok iyi oldu.
Fue un alivio que haya estado ahí hoy.
Bence hayatında Maggie'nin olmaması çok daha iyi çünkü kaçık olduğu belli oldu.
Personalmente, pienso que estás mejor sin ella... -... porque obviamente está loca.
Futbol bahsinde çok iyi kazandığım günler oldu. Cebim dolu olarak gelirdim buraya. Sabah kalktığımda tek kuruşuna dokunmadığını görürdüm.
A veces, cuando ganaba en el fútbol venía aquí cargado de pasta y por la mañana no faltaba ni un jodido centavo.
Hayal ettiğimden çok daha iyi oldu.
Funcionó mejor de lo que podía haberme imaginado.
Çok iyi bir antrenman oldu.
Buen entrenamiento, muchachos.
Çok iyi. Ne oldu ona?
Me alegro por Ud. ¿ Qué le ocurrió?
Çok iyi bir şov oldu.
Excelente.
De Vabres veya Nikitchenko olmasından çok daha iyi oldu..
Eso es mejor que tener a de Vabres o, sabe Dios, a Nikitchenko.
Evet, bu çok iyi oldu.
Sí, yo creo que ha ido muy bien.
Çok paraya mal oldu ama sana söylüyorum bazı şeyler parasına değiyor. Harcadığım en iyi para.
Me costó un montón, pero te digo, que sólo algunas cosas valen la pena.
Yoldayken havanın güzel olması çok iyi oldu.
Buen clima la mayor parte un poco nublado cuando cruzamos West Virginia.
Gösteri çok başarılı oldu. Yorumlar harika, gişe de iyi.
Las funciones son un éxito, las críticas estupendas, la taquilla muy buena... "
Kişi olarak çok daha iyi göründüğünüzü söyleyen oldu mu?
Alguien le dijo antes que es mucho más agradable en persona?
Biraz budamayla, kadınların oy kullanma hakkı hareketi hakkındaki yazdıkların çok iyi bir makale oldu.
Con una pulida, tu ensayo sobre el sufragio de la mujer quedó muy bien.
Aradığın iyi oldu. Kardeşim çok meraklanmış.
Mi hermana está muy preocupada por ti.
İyi bir kahkahanın nasıl bir duygu olduğunu bilirsiniz. Ama beni şaşırtan, başlamanın bu kadar kolay olması oldu. Bu kadar çok sıcak ve gülen yüz görünce siz de doğal olarak tepki veriyorsunuz.
Bueno, todos ustedes saben lo que es un buen risa se siente como pero lo que me era fácil era para empezar porque cuando usted tiene una gran amistad, caliente, muecas que vienen en usted, que responder, naturalmente, muy
- Artık eskisi gibi iyi değilim, çok zaman oldu.
Porque...
Bu iyi oldu, çok çalışıyordun zaten.
Eso es bueno. Trabajas demasiado.
- Çok iyi, Roger. Kesinlikle kulağa klişe gelebilir ama 1961'de beni en çok heycanlandıran Roger Maris'in Hoyt Wilhelm karşısında ki zayıf vuruşunu görmek oldu.
Quizá sea banal, pero el momento más palpitante del 61 fue ver a Maris golpeando una bola amagada por Wilhelm.
Tatlım, saat çok geç oldu, soyunsan iyi olur.
- Cariño, es tarde, desvístete. - Bien.
Onu buraya getirmek çok zor oldu, ama eminim siz ona, iyi ki gelmişim, dedirteceksiniz.
Nos costó un poco de trabajo convencerle de que viniera. Sé que le harán sentirse bien.
Rod Steiger'ın oynadığı çok iyi bir yapımdı. Ama gişede başarısız oldu ve destekçilerimiz korkup geri çekildi.
Estaba muy bien hecha,... pero fracasó y nuestros
- Çok iyi atıştı. Ne oldu?
¿ Qué ha pasado?
2 bin yıldır Omei'nin lideriydim! sizlerle iyi kötü bir çok.. anımız oldu!
He sido el comandante de Omei durante 2,000 años, durante ese tiempo nuestro clan ha crecido y prosperado.
Alan bu gece çok iyi bir arkadaş oldu Jack.
Alan ha sido un gran amigo esta noche, Jack.
Çok iyi bir öğrenci oldu şimdi.
Es tan raro. Ahora es todo un estudiante.
Hal, itiraf etmeliyim ki çalışmamak senin için iyi oldu. Çok daha mutlu görünüyorsun. Çocuklarla daha ilgili daha sabırlı...
Hal, tengo que admitirlo, no trabajar es bueno para ti, se te ve tan feliz, tan atento, tan paciente con los chicos...
Tamamen yanlışlıkla oldu onu itmem. ve kim bilir, belki çok kötü biri değildir. belki iyi bir büyükanne
Supongo que estuvo mal entrar sin permiso y si la empuje y quien sabe, tal vez no sea tan mala tal vez sea como una abuela
Sanırım buna alışmaya başlasam iyi olacak. Beni bağışlayın lütfen. Sizinle görüşmek çok güzel oldu.
bueno... supongo que tendré que acostumbrarme a esto mis disculpas fue muy lindo conocerlos a todos si, cuidate, adios y... que piensan?
Merak edersen diye söylüyorum, çok iyi bir genç delikanlı oldu.
En caso de que te interese, se convirtió en un chico muy bueno.
Ilımlı cumhuriyetçiler bunun bir intihar olduğunu düşündüler. Jimmy Carter gülünç buldu, basın ise fazlasıyla negatifti. Fakat tuhaf bir şey oldu, New Hampshire'daki ankette çok iyi sonuçlar çıktı.
los republicanos modernos pensaban que era suicidio, Jimmy carter lo llamo ridiculo la prensa fue extremadamente negativa, pero lo raro era que salio bien en los escrutinios en New Hampshire, el primer estado primario en donde tenia que ganar
çok iyiyim 275
çok iyisin 250
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi 3262
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyi gidiyor 28
çok iyiydin 139
çok iyisiniz 98
çok iyisin 250
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi 3262
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyi gidiyor 28
çok iyiydin 139
çok iyisiniz 98