Çıkar onları translate Spanish
1,629 parallel translation
Çıkar onları.
Quítatelos.
Çabuk çıkar onları.
¡ Rápido, quítatelos!
Çıkar onları.
Sácatelos.
Dışarı çıkar onları!
¡ Sáquenlos de aquí!
- Çıkar onları!
¡ Quí-ta-te-las!
- Çıkar onları.
– Quíteselos.
Çıkar onları buradan.
¡ Sácalos de aquí!
Geçti artık! Bir şey olmayacak! Tamam, çıkar onları.
Dejen salir a los de atrás.
Çıkar onları!
¡ Qué vergüenza!
Çıkar onları arabamdan.
Sácalos de mi camión.
Dünyanın her yerinde gemilerim sefere çıkar... fakat onları sadece Şeytan Üçgeninde kaybediyorum.
Tengo barcos atravesando todo el mundo, pero sólo los he perdido en el Triángulo.
Bunlar onları şüpheli durumundan çıkarır.
Esto evitará que sospechen.
Eğer gözlerimizi çıkarırlarsa Onların günahlarını göklere anlatacağız!
Si nos sacan los ojos... Hablaremos de sus pecados en los cielos.
- Onları dışarı çıkarın.
Ustedes dos, saquen a la gente.
Bu çift, onları biraz daha idare edecek, yeterli su ve besinleri ihtiva eden bitki köklerini çıkarıyor.
Esta pareja ha descubierto tubérculos de planta, los cuales contienen agua y nutrientes suficientes para mantenerlos con vida durante varios meses.
Onları çıkarırsan yok mu olursun?
¿ Dejas de existir cuando te las quitas?
Onları dışarı çıkarın!
¡ Vamos!
Dışarı çıkarın onları!
¡ Vamos, sáquenlos!
Çıkarın onları!
¡ Sáquenlos!
Dışarı çıkarın onları!
¡ Vamos! , ¡ Sáquenlos!
Bayan Morton eski kantları çıkarıp, onları farklı bir şekilde sunuyor.
La srta.
Onları çıkarırsak ve eğer nişancı da buradaysa bir şeylerin ters gittiğini anlar.
Si lo hacemos y el tirador está aquí, se dará cuenta de que algo sucede.
Çıkarın onları buradan!
Sáquenlos de aquí.
Çıkarın onları buradan!
¡ Sáquenlos de aquí!
Onların çıkarını gözeteceğini biliyorum.
Sé que te ocuparás de sus intereses.
Onları aç hâlde yola çıkarıyor, artık işe yaramayanları yenisiyle değiştiriyorlar.
Las envían sin alimentar, y las reemplazan cuando mueren.
O zaman gerçek babası ortaya çıkmaz ve kimse de onları aşağılayamaz. Gerçek babanın karısı ve oğlu da rahat eder.
Y así el autor del esperma no es abofeteado ni tampoco la esposa del verdadero autor ni la del maldito muchacho.
Onları çok seviyorum ama bir kulaklarından girip ötekinden çıkar.
Los quiero con locura, pero eso les entra por un oido y les sale por otro
Onların bencilliğini, alçaklığını ortaya çıkar.
Exponga su egoísmo y mezquindad.
Bir şeyler düşüneceğim sen de bu sırada bornozu çıkar, onlar 60 dolardı.
Mira, pensaré en algo, pero mientras tanto, quítate la bata, Hef. Que cuesta 60 dólares.
Yerliler büyük toplantı için bir araya geldiklerinde Geyik Kadın ormandan çıkıp fark edilmeden onların arasına karışırmış.
Cuando los Mowoks se juntaban para las reuniones sociales, la mujer ciervo aparecía del bosque y se infiltraba en la fiesta.
Onları çıkarırsın ve birden kargaşa başlar.
Sácalo de donde esté y de repente es anarquia.
Aynı zamanda diğer taraf kendilerine ait 6 darbeyi kullanacaklar. Onların gerçekten almayı istedikleri kişileri ortaya çıkar tamam mı?
A su vez, la otra parte va a utilizar sus seis oportunidades para eliminar a las personas que creen que necesitas ¿ de acuerdo?
Onları yakalıyor, alıp götürüyor, kalplerini çıkarıp alıyor.
Él las toma por la fuerza, las secuestra y les saca el corazón.
DNA testi onları temize çıkarıp soruşturmamızı kapattı.
La prueba de ADN los absolvió, se cerró nuestra investigación.
Eğer büyük annenizin kalıntıları çıkarılsa, siz de onları geri istemez miydiniz?
Si las posesiones de su tatarabuela fueran desenterradas ¿ querría recuperarlas?
Memur, adamlarınızı arka bahçemden alın, ve onları evimden çıkarın.
Oficial, tome a sus hombres del patio, de al lado y sáquelos de mi casa,
Filistinli intihar bombacıları, onlar Cordex kullanır patlayıcılarla karıştırırlar.
Los suicidas terroristas palestinos usan Cordex para mezclar con los explosivos.
Nakit istediler, silah göstermediler, ama yardımcı müdür onları dışarı kadar izleyip cep telefonunu çıkarınca, onu vurdular.
Solicitaron dinero, no mostraron un arma pero cuando el asistente del encargado los siguió hasta afuera y sacó un teléfono celular, le dispararon.
Onları çıkarıp yürümem gerekir.
Debería quitármelos y bajar andando.
Tamam, çıkarın onları burdan!
Está bien, dejémoslos!
Çıkar onları oradan!
¡ Saquémoslos de ahí!
Güverteden motor odasına! Onları ışınlayarak çıkarın!
¡ Puente a la Sala de Motores, transpórtalos afuera ahora!
Onlar gözden çıkarılabilir.
Son prescindibles.
Onları haksız çıkarırsam kendimi kötü hissederim.
Así que estaría mal que les fallara.
- Magneto onların içini dışına çıkarır.
¿ Tanques? - Magneto los hará trizas.
Neden onları güverteye çıkar mıyorsun?
¿ Por qué no los llamas a la cubierta?
Onları çıkarın.
Sácalos.
Çavuş Watson, onları havuzdan çıkar.
Contramaestre Watson, sáquelos de la piscina.
Onları çıkarıp hepsini kucaklamak istiyorum.
Sólo quiero agarrarlas y abrazarlas.
Cahiller göklere çıkarılacak, sonra Bay Loos karşı saldırıya geçecek ve asıl skandalın onlar olduğunu söyleyecek. Şansınız yaver giderse kendinizi pis kokuların ortasında bulacaksınız.
Los incultos se alzaran, el Sr. Loos contraatacara diciendo que ellos son el escándalo y, con suerte, se hallará en medio de una guerra apestosa.
onları 229
onların 83
onları seviyorum 37
onları istemiyorum 21
onları tanımıyorum 26
onları gördüm 114
onları buraya getir 21
onları göremiyorum 34
onları öldüreceğim 28
onları görüyorum 24
onların 83
onları seviyorum 37
onları istemiyorum 21
onları tanımıyorum 26
onları gördüm 114
onları buraya getir 21
onları göremiyorum 34
onları öldüreceğim 28
onları görüyorum 24
onları tanıyorum 29
onları takip et 20
onları yakaladım 20
onları bırak 18
onları duydum 18
onları rahat bırak 26
onları bana ver 22
onları canlı istiyorum 17
onları buldum 52
onları yakalayacağız 19
onları takip et 20
onları yakaladım 20
onları bırak 18
onları duydum 18
onları rahat bırak 26
onları bana ver 22
onları canlı istiyorum 17
onları buldum 52
onları yakalayacağız 19