English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Ş ] / Şişman adam

Şişman adam translate Spanish

459 parallel translation
Bir çağdaş yazar demiş ki, "her şişman adamın içinde, bir zayıf adam..." "... dışarı çıkmak için uğraşır durur. "
Un escritor dijo que, dentro de toda persona gorda, hay otra delgada luchando por salir.
Ya şu şişman adam?
No Io quiere ni en sueños.
Hani şu... ismi gazlı içeceğe benzeyen Şişman adam vardı...
Espera... uno gordo con nombre de agua con gas...
- Şişman adam kim?
¿ Y quién es el gordo?
Ve kocaman iri yarı şu şişman adam vardı ve o da onu yemek istedi. - Ne?
Y había un hombre grande y gordo que quería comérselo a él.
Batman hakkında ne düşünüyorsun? Batman, o şişman adam.
- ¿ Qué piensas de "Batman"
bulurum Şişman Adam'ı?
¿ dónde puedo encontrar al Gordo?
Ah, benim... Onlardan değilim. Şişman Adam'ı yıllardır görmüyorum.
No he visto al Gordo en años.
Şişman Adam için çalışmıyorsan, o hâlde... o hâlde... -... kimin için çalışıyorsun?
Si no estás trabajando para el Gordo, ¿ para quién estás trabajando?
Tamam, tamam, Şiş... Şişman Adam'ı Semender'de bulabilirsin.
Está bien, está bien, puede encontrar al Gordo en el Salamander.
Şişman Adam, bu soygunu, yaptığınız siyasi temizliği örtbas amacıyla sizin tezgahladığınızı düşünüyor.
El Gordo cree que usted planeó el robo... como excusa para hacer una limpieza política.
Böyle düşünen yalnızca Şişman Adam değil.
El Gordo no es el único que opina eso.
Özel izin almak için Şişman Adam'a gidersem, sebebini öğrenmek ister.
Si le compro al Gordo un pase especial, querrá saber la razón.
Ona de ki, ödülün yarısı ve seni ülkeden çıkaracak sahte bir izin karşılığı beni pusuya düşereceksin sınırın bu tarafında, Şişman Adam'ın seçeceği belli bir yerde.
Dile que por la mitad de la suma de la recompensa... más un pase falso para irte del país... me llevarás a una emboscada... en cualquier lugar que el Gordo elija de este lado de la frontera.
Şişman Adam kolay ikna edilmiyor. Bir kere çabuk dedim...
El Gordo no se convence ni fácil ni rápidamente.
Şişman Adam, sınırdan on bir kilometre içeride, otobanın bir buçuk kilometre uzağında bekliyor olacak.
El Gordo estará esperando a 1,5 km camino al sur... a 11 km de la frontera.
Roma'daki şu şişman adamı hatırlıyor musun?
¿ Y te acuerdas de aquel tipo gordo en Roma?
Şişman adam, bütün hafta buradaydı, Bristol'lü.
Es de un gordo de Bristol. Estuvo aquí y se marchó esta mañana.
- Televizyondaki şişman adam.
- El tipo gordo de la tele.
Hani şu, kırmızı giyinen şişman adam var ya.
Tu sabes, el tipo gordo que se viste terciopelo.
Ama bu sayman, şişman adam.
Perdone, pero ésa es la voz del jefe de producción.
Kulübenin sahibi, şişman adam.
Un hombre gordo, el dueño de la casa.
Nilüferim, bu şişman adamı saklayacak bir yerin var mı?
Azucena mía, ¿ tienes un sitio seguro para esconder a un hombre gordo?
Sonra Wynant'ın cesedini başka bir adamın giysisiyle gömdü. Bizi yanıltmak için şişman bir adamın giysisiyle...
Cogió el cuerpo de Wynant y lo enterró con la ropa de otro hombre, de un hombre gordo, para despistarnos.
Adam şişman, ama pırlanta yüzüğü kızın gözünü...
Él era viejo y gordo Pero su anillo de oro...
Sisman adam.
El gordo.
Sisman adam mi?
¿ El gordo?
Bunu Sisman Adam'a ilet.
Puede decirle al gordo que se lo he dicho yo.
Onlar dev adam ve şişman çocuk.
Ah, son el gigante y el gordo.
- Sadece şişman, değersiz biriyim. Şişman, çirkin bir adam.
No soy más que un tipo gordo y feo.
Şişman, kel adam, ondan hoşlanmadığını söylemiştin.
Era gordo y calvo, dijiste que no te gustaba.
Ve ne kadar güçlü, ne kadar şişman bir adam.
Y qué fuerza, qué corpulencia tiene.
Oh, bu beni şişman ve güçlü bir adam yapar.
Oh, y eso me pondra gordo y fuerte?
Şişman bir adam olarak hayal etmiştim onu.
Me lo imaginaba como un hombre gordo.
Ah, ne haddime. Öyle bir adamın muhtemelen şişman bir karısı vardır.
Pues claro, es normal que una burguesa fuera tan gorda.
O kısa adam tıpkı koca, şişman bir böceğe benziyor, değil mi?
Ese señor bajito parece un bicho gordo, ¿ no?
Bir film yapımcısı ; şişman, zengin ve küstah bir domuz. Boktan bir yaşlı adam dersin.
Productor de cine, gordo, rico, viejo, arrogante, físicamente insignificante.
Tek gözlü şişman bir adam için bence bunlar boş laflar!
¡ Qué osadía viniendo de un viejo tuerto y gordo!
Ara sıra şişman yaşlı adamı gelip ziyaret et.
¡ Ven a visitar algún día a este viejo gordo!
Çürümekte olan şişman bir adam gibi kokuyor.
Y huele como las pelotas podridas de un viejo.
Bir adam ve şişman bir kadınlardı.
¡ Era un hombre y una mujer gorda!
- Zayıflıktan ne anlıyorsun bilmiyorum ama açlıktan kendini öldüren yaşlı Valerius'u görmüştüm kıyaslayınca o adam bile daha şişman sayılır!
- No sé lo que llamas delgada. Pero yo vi al viejo Valerio dos días después de ayunar para quitarse la vida y tenía mejor aspecto que ella.
Şişman, kahkahalar atan, şakalar yapan şen şakrak bir adam mı?
Un hombre gordo y alegre lleno de risas y bromas.
Büyük ev, sisman karïsï olan adam gibi :
Grande como hombre casado con mujer gorda.
- Napoli'li uzun elbiseli şişman bir adam varmış.
Un gordo de nápoles que viste ropa de rey.
Ecnebi bir adam ; şişman, iri yarı Rus bir orospuya gider. Kalın kumaştan yapılmış eteğine durmadan bakar ve şöyle der : "Amanın, ne güzel de tüylüymüş!"
Un extranjero va a una puta, una puta rusa, una muy gorda, y no deja de mirarle el regazo, y le dice, vaya, sí que tienes buena lana.
Genç bir adam, şişman değil ama iri.
Un joven, no gordo pero bien constituido.
Şişman bir adamın plaja birinci varmasının tek yolu var.
Hay una sola forma en que un individuo gordo funcione en la playa.
Şişman ve neşeli adam bizi asla terk etmez.
Está gordo y feliz y nunca nos abandonará.
- Tanımla. Önümde şişman bir adam var efendim.
- Hay un gordo a la vista, señor.
Şişman bir adam görmüştüm.
He visto a un hombre gordo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]