English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Adamın biri

Adamın biri translate French

2,090 parallel translation
Adamın biri piknikte fazla Mai Tai içmiş ve sonunda da kendisini bıçaklamış.
Le type a trop bu au barbecue familial et s'est blessé.
Her gece, adamın biri beni içeri alabilirdi benimde bunu yapmak istediğimi düşünüyor olabilirdi.
Le soir, en me bordant, le gars pensait à ce qu'il voulait me faire.
Duyduğuma göre onlardan biri adamın birinin kafasını ATM makinesiyle ezerek öldürmüş.
J'ai entendu dire que l'un d'eux a tué un autre homme en lui écrasant la tête avec un distributeur automatique.
Sonra bir gün Amerikan-Japon adamın biri iş arayarak çıkagelmiş.
Et un jour, sorti de nulle part est arrivé un américano-japonais à la recherche d'un travail.
Yani, şu anda bir yerde, adamın biri Monica Lewinsky ile birlikte jdate'de *.
Quelque part, en ce moment, un gars parle sur Jdate avec Monica Lewinsky...
Hatta adamın biri uzay gemisiyle geldiğini söyledi.
Un mec a même dit qu'il venait de l'espace.
Adamın biri dedektiflerimden birini araştırıyor, çünkü Grover Boone'un benle kişisel bir sorunu var.
Venant de celui qui enquête sur un des mes inspecteurs parce que Grover Boone a maille à partir avec moi.
Farz edelim adamın biri havaya uçurmadığı bir kasa yüzünden 15 yıl yatıyor.
Prenons un type qui risque 15 ans pour un coffre qu'il n'a pas fait sauter.
Adamın biri bu akşam beni arayıp senin masum olduğunu kanıtlayabileceğini söyledi.
Quelqu'un a dit pouvoir prouver votre innocence.
Adamın biri tamirci kıyafetiyle bankaya girdi.
Un type portant un uniforme de l'entretien, il est allé droit à l'alarme.
Sokakta adamın biri gelip benim hakkımda konuşmuş. Bu savaş falan diye.
Il a commencé à parler de moi, de cette guerre...
Adamın biri, baygın ve çıplak karını yatağına taşıyor..
Un type porte ta femme inconsciente et nue jusqu'à ton lit...
Adamın biri bunu bodrumunda keşfetmiş.
Un mec a trouvé ça dans sa cave.
Adamın biri 50 dolara elinden çıkardı.
Le gars me l'a laissé pour 50 billets.
Hasta adamın biri, halka açık yerde rastgele ok atıyor.
Une espèce de... malade qui fait du tir à l'arc dans la forêt municipale.
Sırf adamın biri annemi dolandırdı diye bu onu öldürdüğüm anlamına mı gelir? - Evet.
Un gars arnaque ma mère, alors, je le tue?
Adamın biri kafama silah dayayıp beni arabamın bagajına tıktı.
On m'a menacé et jeté dans un coffre.
- Dün adamın biri geldi.
- Un type est venu, hier.
Adamın biri çıldırmış, tüm ailesini öldürmüş.
Un type a craqué et tué toute sa famille.
Adamın biri onu almaya geldi.
Un type est venu la chercher.
Ölü adamın biri nedenden bahsediyorsa, sanırım her şey enfes olmalı değil mi?
Si "le mort" dit qu'il y a une raison, j'imagine que tout ira comme sur des roulettes.
- Efendim - - Bilinmeyen adamın biri, Olivia onu rüyalarında izlerken insanları öldürüyor olabilir.
Un UNSUB commet mentalement des meurtres auxquels Olivia assiste dans ses rêves.
Adamın biri, merkez ihbar hattına e-postayla bir fotoğraf göndermiş. Cinayet.
Homicide au coin de la rue.
Arabanın dışında, adamın biri kafama silah dayadı.
Je suis descendu et un mec m'a mis un flingue sur la tempe.
Aptalın biri yaşlı bir adamın mezarını kazmış ve kaçmış!
Un débile a déterré le corps d'un vieillard et s'est enfui!
Biri buraya geliyor ve adamımın sikini emiyor, o yüzden ben onu öldürmeden o siktir olup gidebilir.
Une volontaire pour sucer mon pote et qu'il se tire avant que je le bute.
Yumruk yerim de, atarım da ama o adam sıradan biri değildi.
Je suis boxeur, je suis habitué aux coups. Ce gars-là n'est pas un humain normal.
İngiliz futbolunun en büyük lütuflarından biri olan Leeds eline verilmişken 10 yıldır ligi ilk dördün dışında bitirmemiş bir kulüp verilmişken onları Birinci Lig'in dibine indiren adam olarak biliyoruz.
On vous confie la crème du foot anglais, Leeds United, qui, en 10 ans, n'a pas quitté le haut du classement, et vous l'envoyez en bas de la 1ère division.
Meşgul bir adam olduğunu bildiğim için fazla uzatmayacağım. Dükkânlarda insanların yabancı dil konuşmasını istemeyen biri var.
Il y a un type là qui veut interdire les langues étrangères dans les magasins.
Wyatt'ın sezgisine sahip biri neden sade bir bilim adamı olmak istesin ki?
Pourquoi un homme avec une telle compréhension du psychisme humain voudrait être un simple scientifique.
Walter Bishop, adam öldürme suçundan yargılanmak için uygun olmadığına karar verilip St.Claire hastanesine yollanan biri... Yetişkin yıllarının çoğunu insanlar üzerinde tartışılabilir deneyler yapmakla geçiren bir adam.
Walter Bishop, envoyé à Ste Claire car jugé mentalement irresponsable d'un homicide involontaire, un homme qui a passé la majeure partie de sa vie à faire des expériences scientifiques discutables sur des sujets humains.
Oğlunu Florida Boğazı'ndan geçiren adam kadın için oldukça ikna edici biri olmalı.
Il a du se montrer très convaincant pour qu'elle escorte leur fils jusqu'en Floride.
Nespola'nın sesi için kendisi gerekmez. Adam tanınmış biri.
Pas besoin des cordes vocales de Nespola, c'est un personnage public.
Birikimimi alınca parasını ödeyeceğim ama madem söz güvenilirlilikten açıldı bilemiyorum Darlinglerden biri ile aşk yaşayan bir adamın sözlerine ne kadar güvenebiliriz?
Je les ai rachetées. En parlant de crédibilité, tu laisses à désirer. L'homme qui défend les Darling est amoureux d'une Darling.
Oh, adamım, ben sen hiç bilmedin bu adamlardan biri olduğunu kamu bok olamaz.
Oh, mec, je savais pas que tu n'étais un de ces gars qui ne peut pas chier en publique.
Adam, seni seviyorum ve birçok konuda çok başarılısın. Ama cep telefonu konusunda sorumluluk sahibi olmak bunlardan biri değil.
Adam, je t'aime et tu es doué pour des tas de choses, mais pas pour être responsable avec un portable.
Bu adam bana birinci mevkide....... yolculuk yapacak biri gibi gelmedi.
Sel inclus. { \ pos ( 192,220 ) } Il n'a pas la tête de quelqu'un qui voyage en première classe.
Biri kapıdan kafasını uzattı ve "Adamın adı John Cazale" dediler.
Il a dit, "Ce gars s'appelle John Cazale".
Bu kişinin onun için bir önemi olmalıydı onunla ilgilenen biri, onu dinleyen biri. Ama şimdi adam yatırım yapmak için biraz daha fazlasını istedi. Kadının yapmak istemeyeceği bir şey istedi.
Cette personne devait être importante pour elle, s'intéresser à elle l'écouter, sauf qu'un jour, il veut un retour sur son investissement.
Belki de biri adamı öldürmeye çalışıyordu, kadını değil.
- On essayait peut-être de le tuer.
Dün ikinizde dedektiflere Maricopa Ulusal Bankası soygunu şüphelisi iki kişiden biri olan ve Jimmy Fleming'i öldürdüğünden şüphelendiğimiz adamın tanımını verdiniz.
Hier, vous avez aidé nos détectives en leur donnant le signalement de l'homme coupable du meurtre de Jimmy Fleming, l'un des deux suspects du braquage de la banque.
Pam'in insanlarından biri kurt adamın teki tarafından hırpalandığında Dr. Ludwig onu tedavi etmişti.
Le Dr. Ludwig a soigné un des humains de Pam mutilé par un loup-garou.
Khalid'in yakın çevresinden biri bu adam :
Voici un membre de son entourage proche : Rashad Ahmad.
- Hey, bunu buradan biri yapmadı. Tiyatro binasında kim adam vurur ki?
{ \ pos ( 192,220 ) } Personne ici n'a fait ça.
Adamın adı Sylar. Oldukça tehlikeli biri.
Il s'appelle Sylar et est extrêmement dangereux.
Meyve ve sebze adamı olduğum pek söylenemez ama bize yedirdiğiniz şeylerden daha iyi oldukları kesin ve yeteri kadar su da yok yataklar da taş gibi sert ve adamlarınızdan biri tarafından vurulduğumu da unutmayalım!
Je ne suis pas du genre végétarien, mais c'est du caviar comparé à la merde que vous nous servez, et y a pas assez d'eau, les lits sont durs, et laissez-moi vous rappeler qu'un des vôtres m'a tiré dessus!
Ölü bir adamın birebir kopyasını yaratabilecek başka biri var mı?
{ \ pos ( 192,210 ) } Quelqu'un d'autre sait créer la réplique exacte d'un homme mort?
Evinde devamlı güvenlik isteyen biri... o yüzden adamın konuk evinde kalacağım. Birandan alabilir miyim?
Il a un client qui est interessé par un service de sécurité à domicile, donc je vais vivre dans la maison d'invités de ce mec Je peux ouvrir une de tes bières?
Sen o çocuklara ateş ettiğinde, mermilerden biri yaklaşık iki koca bloğu geçerek... Reggie Gray isimli bu adamın kafasının arkasına girene kadar yol aldı.
En tirant sur ces garçons, une balle a parcouru deux pâtés de maison et s'est logée dans la nuque de Reginald Gray,
Adamın, Runkle borusu öten biri.
Votre ami, Runkle... On parle du coq de la basse-cour.
Bir adam hayatını, biri bacağını kaybediyor ve bunların hepsi de değersiz bir taş için.
Un homme perd la vie et un autre sa jambe, et tout ça, pour des morceaux d'argiles sans valeur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]