English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Aynı hikaye

Aynı hikaye translate French

257 parallel translation
Yine aynı hikaye olacak tabii.
Ce sera la même histoire, bien sûr.
Aynı hikaye.
Comme toujours.
Aynı hikaye. Bir şey istediğinde bana geliyor.
Quand il faut l'aider, elle vient me voir.
Aynı hikaye. Yeni bir şey yok.
Toujours le même refrain!
Hep aynı hikaye, hep aynı rol ve hep aynı zırvalar.
elle n'avait plus qu'à aller servir ses salades à un autre.
Londradaki Madam Tussaud Müzesiyle aynı hikaye.
C'est la même histoire que chez Madame Tussaud ´ s à Londres.
Evet, biliyoruz. Geçen sene de aynı hikaye.
On la connaît!
- Her gün aynı hikaye.
Tous les jours, c'est pareil!
Hep aynı hikaye.
Encore tes casseroles!
Hep aynı hikaye. Bilirsin.
C'est toujours la même histoire.
Sonra büroları bilirsin. Hep aynı hikaye.
Au bureau, tu comprends, c'est toujours pareil.
- Neden hep aynı hikaye? - Oraya gitmek istemiyorum.
- Pourquoi tant d'histoires?
Her sabah aynı hikaye. Söylesene şu kadının adını hatırlamaman mümkün mü senin? Hani patronla uzaktan akraba olanın?
Tu te souviens pas du nom de la dame, parente de la patronne?
Aynı hikaye.
Histoire improbable.
- Gene mi aynı hikaye..
Tout le monde connaît cette histoire.
- Hep aynı hikaye.
- C'est toujours pareil.
Hep aynı hikaye!
Toujours la même histoire.
Eğer bişiler dönüyosa, ben de payımı istersem, hep aynı hikaye.
S'il y a quelque chose a gratter, c'est toujours la même rengaine :
Hep aynı hikaye! Suç hükümette.
C'est toujours la même histoire, et c'est la faute du gouvernement.
- Oh, anne. Yine mi aynı hikaye.
- Maman, ça suffit avec cette histoire!
Galaksinin öbür ucunda bile aynı hikaye.
Même à l'autre bout de la galaxie, c'est la même rengaine.
Her zaman aynı hikaye, 300 yıldır dönüp dolaşıyor, eğer çok zekiysen, neden başından beri bizim tarafımızda değildin?
C'est toujours la même histoire, ça dure depuis 300 ans ; si tu es si intelligent, Pourquoi n'étais-tu pas à nos côtés depuis le début?
Böylece ayrılmış olduk. Hep aynı hikaye.
Il a quand même réussi à nous séparer, Miles.
Hep aynı hikaye.
C'est toujours la même chose.
Başka bir rahip, aynı hikaye..
C'était un autre curé, mais la même histoire!
Hep aynı hikaye!
C'est toujours pareil!
Tanrı aşkına, hep aynı hikaye.
Nom de Dieu Silvia, c'est toujours la même histoire.
Bozuk plak gibi aynı hikaye.
Comme c'est touchant.
- Hep aynı hikaye.
- Toujours la même histoire!
Hep aynı hikaye.
Toujours la même histoire!
Hep aynı hikaye, ahbap.
Toujours la même histoire.
Hep aynı hikaye.
Eh bien, M. Ideike!
Aynı hikaye.
Et après?
Aynı eski hikaye. Onun bir insan yiyen olmadığına inandıramıyorum onları.
Pas moyen de les convaincre que ce n'est pas un mangeur d'hommes.
Kulağa aynı esrarlı bir hikaye gibi geliyor.
Quelle histoire bizarre...
Hepsi aynı hikaye üzerinde anlaşmış. Oldtown'daki banka soygunundan ne haber?
Parlons du vol de la banque.
- Bir hikaye uydurup... -... ikimiz de aynı şeyi söylemeliyiz.
Nous devons accorder nos violons.
Hep aynı hikaye.
C'est toujours pareil.
Hep aynı hikaye...
Silence!
Hep aynı hikaye.
Par faute de grive, nous mangeons de l " étourneau.
- Aynı eski hikaye.
- Eh oui.
Senin hikaye hep aynı değil mi?
C'est pas la première fois, hein?
- Hep aynı eski hikaye.
- C'est le scénario habituel.
Hep aynı hikaye.
La vieille, vieille histoire :
Kazancım arttı ve aynı eski hikaye gerçekleşti : İçki ve kumara dadandım.
J'ai commencé à gagner plus d'argent, puis je me suis mis à boire et à jouer.
Oldukça eğlenceli olsa da aynı zamanda banal bir hikaye.
- Oui, ton histoire est charmante, mais parfaitement anodine.
Neden ki, sadece bir hikaye olduğunu kendin söyledin... aynı üç dileğimiz gibi..
Tu as dit toi-même que ce n'est qu'une histoire comme nos trois vœux.
Aynı eski hikaye.
C'est toujours la même histoire.
Hep aynı hikaye.
l'une marche, l'autre pas,
- Aynı eski hikaye, huh?
J'ai compris, le refrain habituel.
Bu hep aynı üzücü hikaye.
C'est toujours la même calamité.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]