Açıklamama izin verin translate French
146 parallel translation
Söylediğimi açıklamama izin verin.
Laisse-moi t'expliquer ce que je viens de dire
Açıklamama izin verin.
Je m'explique.
Evet öyle. Orada sizi utandırdığımı biliyorum, ama lütfen bu durumu açıklamama izin verin.
Je sais que j'ai dû vous gêner, mais laissez-moi vous expliquer.
Açıklamama izin verin direktör, gitmeyin, sadece tek bir kelime.
M. le directeur, ne partez pas ainsi...
Profesör, açıklamama izin verin.
Je veux lui expliquer. Ça s'est passé ainsi...
Açıklamama izin verin, efendim.
Je vais vous expliquer.
Açıklamama izin verin. Leydi Beekman'ın tacı çalındı.
La tiare de Lady Beekman, que nous assurons, a été volée.
Lütfen açıklamama izin verin.
Ne partez pas...
Bir saniye. Açıklamama izin verin.
Les copains, attendez
Albay, açıklamama izin verin.
Mon colonel, je vais vous expliquer.
Açıklamama izin verin Kontes.
Laissez-moi vous expliquer.
Efendim, açıklamama izin verin.
Monsieur, je peux vous expliquer.
Durun. Açıklamama izin verin.
Écoutez-moi un instant.
Açıklamama izin verin.
Laissez-moi expliquer.
- Lütfen açıklamama izin verin.
- Je vais vous expliquer.
- Açıklamama izin verin.
- Je vais vous expliquer.
Açıklamama izin verin.
Laissez-moi m'expliquer.
Neden geciktiğimizi açıklamama izin verin. Kızlarımızdan biri -
Je vais vous expliquer notre retard.
Fakat neden burada olduğumu açıklamama izin verin.
Mais, je vous en prie, laissez-moi vous dire pourquoi je suis venue.
Sayın Bakan, Lütfen açıklamama izin verin.
- Permettez-moi d'expliquer.
- Size açıklamama izin verin.
- Je vais vous expliquer.
Size bir kaç şey açıklamama izin verin Bay Grove.
Je vais vous expliquer quelque chose, M. Grove.
- Açıklamama izin verin...
- Que je vous explique...
- Lütfen açıklamama izin verin.
- Laissez-moi vous expliquer.
- Şimdi ben konuşuyorum. - Açıklamama izin verin...
C'est moi qui parle.
Açıklamama izin verin...
Je vais t'expliquer...
Size bu şekilde açıklamama izin verin.
Laissez-moi vous donner un exemple.
Şimdi, bunu açıklamama izin verin.
- Permettez-moi d'être très clair.
Neden olduğunu yalnızca size açıklamama izin verin.
Je vous l'expliquerais mieux en tête à tête.
Durun, açıklamama izin verin lütfen.
Une explosion?
Bu durumu barışçıl yoldan çözmeyi isterdim büyükelçi. ama durumumu açıklamama izin verin.
Je préférerais éviter la confrontation, alors que les choses soient bien claires.
Açıklamama izin verin, Bayan Lemancyzk.
Je vais vous expliquer, Mile Lemancyzk.
Açıklamama izin verin. Çok kısa sürecek.
Permettez-moi de vous expliquer, j'en ai pour un instant.
Size bir şey açıklamama izin verin,
Attendez. Je vais vous expliquer.
Bay Fennyman, bu tiyatro işini açıklamama izin verin.
Permettez que je vous explique comment marche le théâtre.
Davetsiz girişimizden dolayı özür dileriz. Açıklamama izin verin.
- Laissez-moi vous expliquer.
Açıklamama izin verin!
Laissez-moi vous expliquer!
Açıklamama izin verin! Lütfen!
Laissez-moi vous expliquer!
Açıklamama izin verin!
Par pitié!
Açıklamama izin verin.
Laissez-moi vous expliquer.
Açıklamama izin verin.
Laissez-moi vous expliquez.
Mantıksızca davrandığımı düşünüyorsanız, önce bir açıklamama izin verin.
Laissez-moi vous expliquer notre point de vue.
Açıklamama izin verin, silah deposuna tepeden inip çaldığımı mı düşünüyorsunuz?
Vous croyez peut-être que j'ai trouvé un job là où on les stockait par hasard?
Nedenini açıklamama izin verin.
Que ce soit bien clair.
Bir kez daha açıklamama izin verin.
Je vais vous le réexpliquer.
Ne olduğunu açıklamama izin verin.
Je vous explique ce qui s'est passé.
Bunu açıklamama izin verin, köpekler.
Permettez-moi de préciser ceci.
Açıklamama izin verin...
Laissez-moi vous expliquez que...
Açıklamama izin verin.
Je m'explique :
Açıklamama izin verin, Bay...?
- Permettez-moi de vous expliquer, M...
Demek DNA'nızı değiştirmek istiyorsunuz. 2 safhayı açıklamama izin verin.
Vous allez donc suivre un traitement en vue de remplacer votre ADN.