English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ş ] / Şimdi gitmeliyim

Şimdi gitmeliyim translate French

420 parallel translation
"Şimdi gitmeliyim, ama döneceğim."
Je dois y aller mais je reviendrai.
Şimdi gitmeliyim, Jim.
Je dois y aller, Jim.
Şimdi gitmeliyim.
Je n'ai qu'un instant.
Şimdi gitmeliyim.
Je dois partir.
Ama şimdi gitmeliyim.
Je dois partir.
Şimdi gitmeliyim.
Je dois rentrer maintenant.
Hayır, şimdi gitmeliyim mösyö.
Non, je dois partir, monsieur.
- Şimdi gitmeliyim.
Je dois y aller.
- Üzgünüm, şimdi gitmeliyim. Belki sonra...
- Excusez-moi, je vous prie.
- Geri dönerse onu öldüreceğim. - Şimdi gitmeliyim.
- Je le tuerai s'il revient.
Şimdi gitmeliyim.
Je dois y aller.
Şimdi gitmeliyim, üzgünüm.
Pardon, je suis pressé.
- Sorun değil. Ve şimdi gitmeliyim. İstemezdim ama mecburum.
Le marié n'est pas si important, n'est-ce pas?
Şimdi gitmeliyim.
Je dois y aller maintenant.
Şimdi gitmeliyim. Merak etme.
A plus tard.
Şimdi gitmeliyim.
- Je dois partir.
Tatlım şimdi gitmeliyim.
Chérie je dois te quitter maintenant. Tu comprends? Seulement si tu promets d'être à l'hôtel Rampart.
- Şimdi gitmeliyim.
Il faut que j'y aille.
Şimdi gitmeliyim.
Alors à tantôt.
Şimdi gitmeliyim Francois.
Je dois me sauver. Au revoir.
Şimdi gitmeliyim.
Je dois partir maintenant.
Şey, Şimdi gitmeliyim.
Je dois m'en aller.
Şey, sanırım şimdi gitmeliyim.
Je dois y aller.
Şimdi gitmeliyim.
Il faut que j'y aille.
Şimdi gitmeliyim.
Faut que j'y aille.
- Şimdi gitmeliyim.
Je dois partir.
Şimdi gitmeliyim, ama döneceğim.
Bon, je dois m'en aller. Je reviendrai bientôt.
Ben şimdi gitmeliyim.
- Excusez-moi. Je vais vous laisser.
Şimdi gitmeliyim.
Mais je dois y aller.
Şimdi gitmeliyim.
Je dois filer.
Evet. Sonra sana bir şeyler getiririm, şimdi gitmeliyim.
Je vous apporterai autre chose plus tard.
Oh, şimdi gitmeliyim. O zaman yarın görüşürüz.
Je dois partir.
Şimdi gitmeliyim.
Je dois y aller. J'essaierai de vous retrouver plus tard.
Çok üzgünüm Boka ama şimdi gitmeliyim.
Je suis désolé Boka, mais faut que j'y aille.
Şimdi gitmeliyim.
Je dois partir, à présent.
Şimdi gitmeliyim.
Ne t'éloigne pas,
Gitmeliyim, Josaphat, şimdi, kendi başıma...
Je dois continuer, Josaphat.
- Şimdi Bay Preysing'in yanına gitmeliyim.
Je dois rejoindre M. Preysing.
Oh, sevgilim şimdi gitmeliyim.
Il faut que je file.
Şimdi bilmiyor muyuz, eski yoluma gitmeliyim
Et moi qui rêvais d'une belle messe!
Şimdi gitmeliyim, yoksa feribotu kaçıracağım sonra seninle burada kalmak zorunda kalırım. - Bu seni korkutuyor mu?
- Je t'ai fait peur?
Sağ ol ama şimdi arkadaşımla gitmeliyim.
Merci, je sors avec cet ami.
Şimdi işe gitmeliyim.
Il faut que j'aille travailler.
- Gitmeliyim. Hemen şimdi.
- Il faut que je reparte, tout de suite.
Ama şimdi çok geç kaldım. Acilen şehre gitmeliyim.
Mais là, je suis en retard et je dois me dépêcher de repartir.
Şimdi krala gitmeliyim.
Je dois voir le roi.
Hayır, şimdi değil, sağolun. Artık gitmeliyim.
Il faut que je parte.
Şimdi değil. - Gitmeliyim.
Eh bien, qui est à l'appareil?
Şimdi bakanlığa gitmeliyim yoksa babam beni öldürür.
Je vais au ministère pour mon père. Je peux l'appeler?
Şimdi av köşküne gitmeliyim.
Je dois aller au bar de l'hôtel.
Şimdi gitmeliyim.
Bon, il faut que j'y aille.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]