Benimle konuşma translate French
1,123 parallel translation
Benimle konuşma.
Tu n'écoutes personnes.
Bir daha benimle konuşma.
Évite de m'adresser la parole.
Benimle konuşma!
Ne me parle pas!
Benimle konuşma ihtiyacı duyduğun her an arayabilirsin.
Si vous voulez me parler, n'importe quand, appelez-moi.
- Benimle konuşma.
- Ne me parle pas.
Benimle konuşma, şerifle konuş.
Raconte ça au shérif.
Benimle konuşma şekline bak, Quark.
Voyez-vous comme il me parle, Quark.
Benimle konuşma bile tamam mı?
Ne m'adresse plus jamais la parole.
Sana bir daha asla benimle konuşma demiştim.
Ne m'adressez plus jamais la parole.
Bir de benimle konuşma cesaretini gösterdin. Ben hayatta bunu yapamazdım.
Et tu as les couilles de rester là à jouer au con avec moi?
- Bir daha benimle konuşma.
- Fallait pas m'apprendre alors.
Benimle böyle konuşma, olur mu?
Ne me parle pas comme ça.
Yaşadıklarımızdan sonra benimle böyle konuşma.
Ne me parle pas comme ça après tout ce qu'on a vécu.
Benimle böyle konuşma, cahil hayvan!
Ne me parle pas sur ce ton! Crétin demeuré!
Konuşma benimle!
Ne m'adressez pas la parole!
- Konuşma benimle!
- Ne me parlez pas.
- Benimle bu tonda konuşma.
Ne prenez pas ce ton avec moi!
Benimle o ses tonuyla konuşma, genç bayan.
Ne me parle pas sur ce ton, jeune fille.
Benimle Albert'la konuştuğun gibi konuşma Mike!
Ne me parle pas comme à Albert!
- Merhaba Mumbles. - Benimle böyle konuşma hakkını... sana kim verdi?
- Salut, Marmonneux.
Benimle asla konuşma.
Ne me parlez plus jamais!
Benimle deliymişim gibi konuşma. Ben deli değilim!
Pas de ce ton, je ne suis pas fou!
Benimle işe yabancı biriymişim gibi konuşma.
Un bon, je crois.
Benimle öyle konuşma sakın!
- On me parle pas comme ça à moi.
Benimle aptalmışım gibi konuşma.
Me prends pas pour une débile... ça me fout en rogne.
Benimle babalar hakkında konuşma.
Me parle pas de pères!
- Benimle bu tonda konuşma.
- Ne me parle pas sur ce ton.
- Benimle hoparlörden konuşma!
- Eteins
- Benimle böyle konuşma!
- Ne me parles pas sur ce ton!
- Benimle o sandalyede oturarak konuşma.
Pas sur cette chaise!
Benimle boş konuşma Bobbi, bu işlerde eksper sayılırım.
Ne joue pas ce jeu avec moi, Bobbi, je suis un expert en la matière.
- Benimle bu ses tonuyla konuşma.
Je n'aime pas ce ton!
Bir daha böyle konuşma. Benimle böyle konuşamazsın.
Ne me parle pas comme ça.
Aynı mahallenin çocuklarıyız. Ama bir daha benimle böyle konuşma.
ais ne me reparle jamais sur ce ton.
Benimle böyle resmi konuşma.
Ne me vouvoie pas. Je ne suis plus ta patronne...
Benimle böyle konuşma Danny Petrillo. Seni küçük acemi çocuk.
Me parle pas comme ça petit vaurien que tu es!
- O geri plandaydı. Benimle 11 yaşımdaymışım gibi konuşma.
Il jouait en défense et ne me parle pas comme si j'avais 11 ans.
- Benimle konuşma!
Ne me parle pas!
Benimle böyle konuşma!
Me parle pas comme ça.
Benimle okulda konuşma! İnsanlar fark edecek.
À cause de toi, je suis très embarrassée.
Benimle bu ses tonuyla konuşma Douglas.
- Ne prenez pas ce ton avec moi.
Sanki hiç savaş görmemişim gibi konuşma benimle!
Nous avons déjà perdu deux de nos cousins dans la bataille de la Marne.
Benimle böyle sikik konuşma dostum.
Me dis pas ça.
Lloyd, kendi evimde benimle böyle konuşma.
Lloyd, ne me parle pas ainsi dans ma propre maison!
Konuşma benimle.
Ne me parle pas.
O zaman benimle bir daha sakın konuşma.
Ne m'adresse plus jamais la parole!
- Benimle bu ses tonuyla konuşma, Dünyalı.
Ne nous parlez pas sur ce ton, Terrien.
- Konuşma benimle.
- Ne me parle pas.
Benimle böyle konuşma.
Ne me parle pas sur ce ton.
Benimle bilmece gibi konuşma.
Les devinettes, ce n'est pas mon fort!
- Benimle böyle konuşma, anladın mı?
Parle-moi correctement.
konuşmak 63
konuşmalıyız 270
konuşma 379
konuşmak istemiyor musun 16
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuşmadım 21
konuşmayın 43
konuşmak istiyorum 121
konuşmak yok 56
konuşmalıyız 270
konuşma 379
konuşmak istemiyor musun 16
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuşmadım 21
konuşmayın 43
konuşmak istiyorum 121
konuşmak yok 56