Böyle olmayacak translate French
1,315 parallel translation
Bu iş böyle olmayacak.
Ça ne marchera pas.
Dostum, böyle olmayacak.
J'y arrive pas!
Walter, Magdelena'nınki böyle olmayacak.
Tu sais, Walter, Magdalena ne sera pas comme ça.
- Ebediyen böyle olmayacak.
- Ce n'est pas pour l'éternité.
Bu böyle olmayacak.
Je ne veux pas de ça.
Kül. Artık, böyle olmayacak!
Poussières... n'est-il plus.
Bitmeyecek.Kabuslar bitmeyecek Max, böyle olmayacak.
Tes cauchemars ne prendront pas fin. Pas comme ça.
Her zaman böyle olmayacak. Söz veriyorum.
Ça ne se passera pas toujours comme ça, promis.
Ve bugün hala kötü gözle bakılsa bile eminim ki ; bir gün bu asla böyle olmayacak.
Et même si on continuait à nous mépriser, j'étais sûr qu'un jour ça n'arriverait plus.
Ama böyle olmayacak.
Ce n'est pas ce qu'il va se passer.
Hayır mı? Saçıma iyice bir bak, çünkü gecenin ilerleyen saatlarinde böyle olmayacak.
Regarde bien, vraiment bien mes cheveux maintenant, parce qu'ils ne vont pas ressembler à ça pour le reste de la nuit.
Böyle bir şey olmayacak!
Ca ne va pas arriver!
Böyle bir şey asla olmayacak.
Ça n'arrivera jamais.
Hayır, hayır, hayır. Asla böyle bir şey olmayacak.
Ça n'arrivera jamais.
Artık böyle birşey olmayacak.
Vous n'aurez plus à les faire.
Elim kolum bağlı. Böyle bir şey olmayacak.
- C'est impossible.
Ayrıca bu böyle devam edecek.Ve sonra beni nikahıma götürürsen bu. bu bağı yaptıktan sonra, belki bunu yapmaya cesaretim olmayacak.
Après avoir marché dans le cercle, une autre relation va être établie..
Alacaklarımı alayım bari. Böyle bir şey olmayacak.
- Laissez-moi faire mes achats.
Hayır böyle bir şey olmayacak. Sana söz veriyorum.
Ça n'arrivera pas, parole.
Böyle bir şey olmayacak.
Ca ne risque pas d'arriver.
Böyle bir şey olmayacak.
C'est hors de question.
Böyle bir şey olmayacak.
Hors de question.
Ama kendin söyledin, bir daha asla böyle bir fırsatımız olmayacak.
Mais tu disais toi-même qu'on aurait jamais d'autre occasion comme celle-ci.
Peki, o zaman, böyle bir fırsat olmayacak.
- Oui. Alors, tu n'auras pas d'occasion.
Böyle bir şey olmayacak!
Cela n'arrivera pas!
Böyle bir şey olmayacak, Audrey.
C'est impossible, Audrey.
Böyle bir şey olmayacak.
Certainement pas.
Dinle, sana söyledim böyle bir şey olmayacak, anladın mı?
Ça n'arrivera pas.
Üçüz çıkarsa bile umurumda değil. Böyle bir şey olmayacak.
Elle aurait pondu des triplés par le cul, ce serait non.
Böyle bir şey olmayacak.
Ça n'arrivera pas.
Yani, biliyorsun, bu ikisinin asla böyle bir şansları olmayacak.
Ben tu vois, j'en connais 2 qui n'auront jamais cette chance.
Ama böyle bir durum olmayacak çünkü tedaviyi alan herkes ne aldığını biliyor olacak.
Oui, mais ce ne sera jamais le cas. Parce que quiconque subira le traitement saura ce qu'il reçoit.
Böyle bir şey olmayacak.
Ca n'arrivera pas.
- Ve böyle bir şey olmayacak.
- Et ça n'arrivera pas.
Böyle bir şey hiç olmayacak sanmıştım. Çünkü ben onun gibi değildim. Bana söyleneni yapardım.
Impossible, parce que je n'étais pas comme ça.
Böyle bir şey olmayacak.
Ça ne risque pas.
Yine de endişelenmezdim, artık böyle olmayacak.
T'inquiète pas.
Öyle ya da böyle, burada bugün eglenceli birsey olmayacak.
Que ce soit juste ou non, il n'y a pas de joie chez nous aujourd'hui.
Bundan böyle tuvaletten çıkarılmış kolye takan tek kişi annen olmayacak.
Ta mère sera plus la seule à porter un collier que j'ai repêché au fond d'une cuvette.
Bu yüzden böyle bir şey olmayacak.
Ça n'arrivera pas.
Böyle bir şey olmayacak.
Oh, ca n'arrivera pas.
- Bu boyle olmayacak.
- Ça ne va pas marcher.
Böyle bir şey olmayacak.
Pas question.
Eğer bir beşlik çakmamı bekliyorsan, böyle bir şey olmayacak.
Pas la peine d'attendre mes félicitations.
Asla böyle bir şey olmayacak!
C'est exclu!
Bakın Amirim. Bilin ki bir daha asla böyle bir şey olmayacak. Biliyorum Teğmen.
Oui, chef, je veux que vous sachiez que ça ne se reproduira plus jamais.
Bundan söz ediyordum, ama böyle birşey olmayacak.
J'y ai pensé, mais ça ne va pas se faire.
Önümüzdeki bin yıl böyle bir şey olmayacak.
Jamais de la vie.
Bundan böyle hiç olmayacak.
Il n'y en aura plus.
- Böyle bir şey olmayacak.
- Ça n'arriverait pas.
- Böyle bir şey olmayacak.
- Ca ne se passera pas comme ça.
olmayacaksın 18
olmayacak 119
olmayacak mı 17
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
olmayacak 119
olmayacak mı 17
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle şeyler söyleme 28
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle bir durumda 32
böyle gelin 49
böylesi 17
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle bir durumda 32
böyle gelin 49
böylesi 17