Dans etmek istiyorum translate French
453 parallel translation
Lütfen, dans etmek istiyorum.
S'il vous plaît, je veux danser.
# Dans etmek istiyorum, yüzümde gülümser bir ifadeyle.
Je veux danser vêtue de mon seul sourire
Dans etmek istiyorum. Bir şeyler yapmak istiyorum.
Je voudrais danser... faire n'importe quoi!
Hayır, bu gece sadece seninle dans etmek istiyorum.
Ce soir, c'est avec toi que j'ai envie de danser.
Hayır. Ben dans etmek istiyorum.
Je veux devenir danseuse.
- Dans etmek istiyorum.
- Dansons.
Dans etmek istiyorum, tek yaptığın beni "açılamak".
Je veux danser, et tu me parles d'angle!
Bir. Seninle dans ettiğimde her şeyinle dans etmek istiyorum.
Quand je danse avec toi, je veux danser avec toi tout entier.
- Dans etmek istiyorum!
Je veux danser, moi!
Lütfen, dans etmek istiyorum.
Je vous en prie, je veux danser.
Dans etmek istiyorum!
J'ai demandé si vous permettez!
Baksana, Tracy'yle dans etmek istiyorum.
Je veux danser avec Tracy.
Gel buraya seninle dans etmek istiyorum.
Viens danser avec moi.
Dans etmek istiyorum!
Je veux danser!
Sonraki duyduğumuz gerçek müzik Ben dans etmek istiyorum. Dans?
écoutons de la vraie musique je veux danser danser?
Dans etmek istiyorum.
J'ai envie de danser.
- Dans etmek istiyorum!
- Je veux danser!
Dans etmek istiyorum, sen etmemi istemiyorsun.
J'aime danser et tu m'en empêches!
- Dans etmek istiyorum.
- J'ai envie de danser.
- Laurie, dans etmek istiyorum, dedim.
Laurie, je veux danser. Qui t'en empêche, Steven?
Seninle dans etmek istiyorum
Je veux danser avec toi
- Dans etmek istiyorum!
Quoi? Je ne peux plus danser?
Çekil bakalım, domuz herif. Dans etmek istiyorum.
De l'air, cul de plomb, je veux danser.
Şarkı söylemek, dans etmek istiyorum!
Je veux chanter et danser!
Şu fıstıkla dans etmek istiyorum.
Je vais danser avec elle. La brune.
Güzel kızınızla dans etmek istiyorum.
J'aimerais danser avec votre ravissante fille.
Eğer sorun olmazsa bayanla dans etmek istiyorum.
Vous permettez?
- Dans etmek istiyorum.
– La danse m'intéresse.
Bu kadının yaptığı işleri yok etmek için senden bu kadın gibi davranarak derindekileri ziyaret etmeni istiyorum!
Je veux que tu ailles dans les entrailles de la terre pour détruire l'oeuvre de ton modèle!
Bitkisel hayatı kastetmiyorum. Tiyatroya gitmek istiyorum. Sonra da bir yerlere gidip dans etmek falan istiyorum.
Je veux me distraire, aller au théâtre, et après, aller danser, faire la fête...
İnan, sana yardım etmek istiyorum. Dr. Jaquith'in Vermont'ta bir sanatoryumu var.
Le Dr Jaquith a un sanatorium dans le Vermont.
Artık dans etmek istemiyor musun? İstiyorum!
- Vous ne voulez plus danser?
Niyetim seni mutlu etmek değil. Sadece ev için en iyisi neyse onu yapmak istiyorum.
J'agis dans l'intérêt de la maison.
O kadar çok dans etmek istiyorum ki bir hafta yataktan çıkamayabilirim.
Je danserai à en crever.
Evet, istiyorum cüzdanımda bulduğum 80.000 lireti iade etmek için.
Oui, je veux te revoir. Pour te rendre les 80 000 que j'ai trouvés dans mon portefeuille.
Haydi Victor, dans etmek istiyorum.
Mais maintenant, je veux danser.
- Joe, dans etmek istiyorum.
Lls m'ont bouclé, Marian.
Ben hizmet etmek istiyorum lordum yoksa Efendi Marco'nun maiyetinde kendine aşçı diyen bir adam var.
Je tiens à servir, mon seigneur, bien que dans le cortège de Messire Marco il y a un homme qui se dit cuisinier.
Ruhunu kurtarmana yardım etmek istiyorum böylece cehennemin güzelliklerinde bana eşlik edebilirsin.
Je veux t'aider à sauver ton âme pour que tu puisses être avec moi dans la gloire de l'Enfer.
Bu fırsattan istinaden, Bayan Caroline Meredith'e bu beyefendiyi, eğlencemiz adına bu kulüpte öldürmesi için izin veren Büyük Av'ın Başkanı'na teşekkür etmek istiyorum.
Je suis heureux de profiter de cette occasion pour remercier publiquement le ministère de la Grande Chasse d'avoir autorisé Mlle Caroline Meredith à tuer ce monsieur dans notre club pour notre plus grand plaisir!
Hepinize teşekkür etmek istiyorum. Bugün cebime bıraktığınız değerli hediye için.
J'aimerais vous remercier... pour le cadeau que vous avez mis dans ma poche.
Sana teşekkür etmek istiyorum C. P, beni bu işe seçtiğin için.
Merci, C.P., de m'avoir mis dans le coup.
Bu göreve hala heyecanla bağlıyım ve sana yardım etmek istiyorum.
Je suis encore très enthousiaste et confiant dans la mission... et je veux t'aider.
Kendimi hikayedeki karakterin yerine koyuyorum. İçimdeki karakterin, hissedemediklerimi hisseder mi diye tecrübe etmek istiyorum. Aslına bakarsan bir şey hissettiğim yok.
En me mettant dans la peau du personnage, j'ai pensé qu'il pourrait ressentir quelque chose que je ne ressens pas, en fait, je ne ressens rien.
Babam bize çok çalışmamızı ama, suç işlememizi söylememişti. Size yardım etmek istiyorum.
M. Ie directeur, avant de quitter le pays, nos parents nous ont dit de travailler honnêtement, de rester dans le droit chemin.
Kayak yapmak, dans etmek, sahile gitmek, Avrupa'yı motorsikletle gezmek istiyorum.
Je veux skier, danser, aller à la plage, faire l'Europe en moto.
Ama kardeşimin aksine, ben düşüncelerimle hareket etmek istiyorum. Önleyemediğim bu aptal savaşı terk etmem bu yüzden.
Libre de chercher le bonheur dans l'impossible mais au contraire de mon frère, j'essaie d'accorder mes actes et mes idées.
- Hey, bayım... Kayalıklardaki mağarayı patlatma işini bize verdiğiniz için size.. .. teşekkür etmek istiyorum.
Merci de nous avoir embauchés pour faire ce trou dans la colline.
Bu şarkıyı meyve toplama kamplarındaki güzel insanlara hitap etmek istiyorum o zaman.
J'aimerais dédicacer une chanson ce soir à vous tous les amis qui êtes là-bas dans les camps pour la cueillette des fruits.
Dans etmek istiyorum. Peki.
- Je n'ai pas envie.
Önce, iyileşene kadar seni çiftliğimde misafir etmek istiyorum.
D'abord, vous offrir de venir vous remettre dans mon ranch.