Durum ciddi translate French
659 parallel translation
Bu arada, durum ciddi mi?
Au fait, c'est serieux?
Durum ciddi, değil mi? - Seni ilgilendirir mi?
C'est grave, n'est-ce pas?
Galiba durum ciddi.
- Ca a l'air sérieux.
- Durum ciddi!
- C'est foutu.
Durum ciddi miymiş?
Alors, c'est grave?
Dalga geçmiyorum. Bu durum ciddi.
Je suis sérieux.
- O halde durum ciddi. - Galiba öyle.
Ça ne se fait que dans les cas graves.
Sanırım, durum ciddi.
Oh, ça a l'air très grave.
Sizi sıkıştırmak istemem, ama birşeyler yapmamız gerekmiyor mu? Bu ciddi bir durum.
Sherif, je ne veux pas vous presser mais c'est sérieux.
Baylar, bu ciddi bir durum.
Messieurs, l'affaire est sérieuse.
Bu ciddi bir durum.
C'est une affaire sérieuse.
Neşelen, o kadar da ciddi bir durum yok.
Allons, ce n'est pas si sérieux.
Şu tepedeki durum ise sniper'lı bir adam ciddi bir istihbarat ve onu kullanacak ustalığı gerektirir.
Et pourtant sur cette corniche... il y avait un homme avec une arme de précision... et le haut degré d'intelligence et d'adresse exigées pour l'utiliser.
Ama bu çok ciddi bir durum.
Mais c'est une affaire sérieuse.
Müzmin bir durum muhtemelen ciddi bir şey değildir. Johns Hopkins Hastanesi'ne yatırıp detaylı bir inceleme yapsam içim daha rahat ederdi.
C'est chronique et sûrement rien de sérieux, mais je préférerais qu'il aille à Johns Hopkins se faire examiner minutieusement.
Bu çok ciddi bir durum.
C'est très sérieux.
Bay Dean, durum çok mu ciddi?
Pensez-vous que c'est sérieux?
Merak etmeyin, ciddi bir durum değil.
Rassurez-vous, ça ira.
Sıradan bir kuruntu, anılarına bağlı bir kuruntu olsa durum farklı olurdu. Ama bu çok ciddi bir olay.
S'il n'était question que d'un délire mental... ce serait autre chose, mais c'est bien plus sérieux que ça.
Ciddi bir durum.
Ma jolie petite maison!
Ciddi bir durum mu?
Est-ce que c'est grave?
- Durum çok ciddi. Bu herkese geldi.
On l'a tous reçu.
Durum çok ciddi.
Son etat est tres serieux.
Durum ne kadar ciddi acaba?
Est-ce grave?
Haklısınız, çok ciddi bir durum. Zavallı Binbaşı.
Vous avez raison, c'est sérieux...
O kadar ciddi bir durum mu yani?
C'est si grave que ça?
Ciddi bir durum olduğunu sanmıyorum, bayım.
Rien de grave?
Bu hayal edebileceğinizden çok daha ciddi bir durum.
C'est plus grave que vous ne l'imaginez.
Bu çok ciddi bir durum.
C'est très sérieux, pour nous.
Farkındaysan senin gibi bir çocuk için... okuldan atılmış olmak ciddi bir durum.
C'est très grave de se faire renvoyer de son école.
Aslında durum umutsuz ama çok da ciddi değil.
Au fait, c'est sans espoir mais ce n'est pas important.
Sizi uyarmalıyım, bu çok ciddi bir durum! Kesinlikle bir şeyler yapmalısınız!
Sachez que vous êtes complices d'un fait gravissime!
Durum çok mu ciddi?
C'est grave? ?
karga yada kuzgun, eğer okul saldırıya uğradıysa bu oldukça ciddi bir durum.
si l'école a été attaquée, c'est grave.
Öyle ciddi bir durum değil.
C'est moins grave que ça.
Gülersen, ciddi olamam. - Bu kutsal bir durum.
L'amour est une chose sacrée, la plus belle du monde.
Ciddi bir durum bu!
Tu as commis un acte impardonnable.
Bu durum çok ciddi.
C'est très sérieux.
Ardarda dört ajan. Çok ciddi bir durum.
4 agents coup sur coup, ça pourrait être grave.
Yuri, durum çok ciddi.
Il faut que tu comprennes que c'est grave.
Ciddi derecede yanıcı bir durum.
C'est une situation très explosive.
- Durum çok ciddi Robin.
- La situation est grave, Robin.
Okul sadece onu kovup amcasına da uzun bir mektup gönderirdi. Bunun ne kadar ciddi bir durum olabileceğini biliyorsun.
Le collège se contenterait de le renvoyer, en écrivant une lettre pompeuse à son oncle.
Eğer acilen Paris'e hareket etmezseniz tüm şehri yıkacaklar. Durum bu kadar ciddi mi?
Si vous ne foncez pas sur Paris, la ville risque d'être détruite.
Richard, normal bir zamanda esprilerini dinleriz. Şu anda durum, şaka kaldıramayacak kadar ciddi.
Richard, en temps normal, nous apprécions tout votre humour mais la situation est trop grave.
- Durum çok ciddi.
La situation est très grave!
- İşte bu çok ciddi bir durum.
C'est très sérieux.
- Ciddi bir durum galiba.
- Ça, c'est sérieux.
Ciddi bir durum olduğunu, mümkünse çabuk buraya gelmelerini söyle.
Dites-leur que c'est urgent. Dites-leur même que c'est très grave ;
Bu ciddi bir durum.
C'est du sérieux.
Ama hayır, yapmayın, bu çok ciddi bir durum.
C'est très grave ce que vous dites!
ciddi 72
ciddi misin 751
ciddiyim 1107
ciddi misin sen 46
ciddi mi 132
ciddiyim ben 26
ciddi değilsin 32
ciddi ol 66
ciddisin 16
ciddiydim 20
ciddi misin 751
ciddiyim 1107
ciddi misin sen 46
ciddi mi 132
ciddiyim ben 26
ciddi değilsin 32
ciddi ol 66
ciddisin 16
ciddiydim 20
ciddi misiniz 112
ciddi söylüyorum 33
ciddi bir şey yok 28
ciddi değil 35
ciddi değildim 29
ciddi bir şey mi 40
ciddi olamazsın 301
ciddi bir şey değil 95
ciddi olamazsınız 67
durum 69
ciddi söylüyorum 33
ciddi bir şey yok 28
ciddi değil 35
ciddi değildim 29
ciddi bir şey mi 40
ciddi olamazsın 301
ciddi bir şey değil 95
ciddi olamazsınız 67
durum 69
durumu 30
durum nedir 160
durumlar nasıl 26
durumu ne 21
durumu iyi 83
durumu nasıl 335
durumu iyi mi 40
durum bu 36
durum nasıl 38
durum şu 37
durum nedir 160
durumlar nasıl 26
durumu ne 21
durumu iyi 83
durumu nasıl 335
durumu iyi mi 40
durum bu 36
durum nasıl 38
durum şu 37