Gayet iyiler translate French
101 parallel translation
- Gayet iyiler.
Bien.
- Gayet iyiler.
- Très bien.
Hepsi iyi. Gayet iyiler.
Ils vont bien.
- Georgie! Gayet iyiler, Isabel.
Ça va?
Onların ne derdi olacak? Gayet iyiler.
Elles vont très bien.
Evet. Gayet iyiler. Bebek 70 gram daha almış.
Ils vont très bien, le petit a encore pris 100 g.
Bence gayet iyiler.
Elles me paraissent propres.
Ve gayet iyiler.
Tout est pour le mieux.
Memnuniyetle söylemeliyim ki, gayet iyiler.
Ils forment un couple idéal.
Gayet iyiler çok şükür.
Dieu, merci, ça va tant bien que mal.
Gayet iyiler, hepsi.
Tous. Pour l'instant.
- Gayet iyiler, çok naziksiniz.
Ça va, merci.
Orada pek çok kaza olmuştur. Şanslıyız ki, orada yaşayan köylüler üreme konusunda gayet iyiler.
Il y a tant d'accidents là-bas heureusement qu'on est prolifique dans la région
- Çocukların durumu nasıl, Homer? - Gayet iyiler.
- Les garçons tiennent bon?
- Gayet iyiler.
- Elles sont super.
Hala birlikteler ve gayet iyiler.
Ils sont toujours ensemble, ça a l'air d'aller.
Kızlardan hiç çekinmemelisin. Onlar gayet iyiler. Bilirsin işte.
Ne vous inquiétez pas pour elles, ça ne les gêne pas que...
Gayet iyiler.
- Elles sont excellentes.
Gayet iyiler.
Ils sont bien.
Mürettebatın ne durumda? Gayet iyiler.
- Comment allez-vous?
- Gayet iyiler.
- Bien. Ils dorment.
Gayet iyiler.
Ils n'ont rien. Ils n'ont rien.
Gayet iyiler.
Elle est parfaite.
Gayet iyiler.
Ils vont très bien.
Yo, gayet iyiler.
Ça va.
Gayet iyiler. - Boynunu kırabilirsin.
- Tu vas te casser quelque chose.
Gayet iyiler.
Ils sont en pleine forme.
Şaka yapıyordum bebek. İnsanlar gayet iyiler.
Je plaisante, les gens vont bien.
Gayet iyiler.
- Ils vont très bien.
Değersiz gibi görünmek istemiyorum. Hayır, bence gayet iyiler.
- Je veux faire bonne impression.
- Gayet iyiler.
- Ils sont très bien.
Evet, gayet iyiler.
Ouais, ils sont bons.
Ike'la her şey yolunda giderse, bu gece bize iş çıkar. Evet. Gayet iyiler.
Ouais, elles sont plutôt cool.
Gayet iyiler.
Tout va bien.
Gayet iyiler. Bence orada bir hafta falan daha kalabilirsiniz.
Ils sont tellement géniaux, que je pense que vous devriez rester une semaine de plus.
Her ikisi de gayet iyiler.
Vous êtes toutes les deux très jolies.
Hayır, gayet iyiler. Ben böyle seviyorum zaten.
Non, à point, comme je les aime.
Brent, hayır. Gayet iyiler.
- Brent, non, ça va.
Memnun oldum Scott, memelerim gayet iyiler o yüzden gidip barı bulacağım.
Ravi de faire votre connaissance, Scott. Moi, mes seins vont bien, donc je vais aller chercher le bar.
- İyiler, gayet iyiler.
- Très bien, merci.
Harry, gayet de iyiler.
Oui, Harry, c'est une bonne boite.
Aaa, evet, gayet iyiler.
Elle est superbe.
Yaşlandılar ama gayet iyiler. Sanırım.
Oui, mais ils vont bien, je crois.
Gayet iyiler.
Les deux sont normaux.
Hayır, gayet iyiler.
Non, vous êtes très bien.
Gayet iyi. İkisi de iyiler.
Il va bien... ils vont bien.
Evet, iyiler gayet.
Oui, c'est très bien.
Duyduğum kadarıyla gayet de iyiler.
Ça a l'air d'aller, vu ce que j'entends tous les soirs.
Gayet iyiler.
Je t'écraserai à chaque fois.
Gayet iyiler, anne.
Ça va aller.
- Güven bana, gayet iyiler.
Croyez-moi. Elles sont très bien.