Gitmekte özgürsünüz translate French
162 parallel translation
İstediğiniz gibi gelip gitmekte özgürsünüz ve kalmayı da seçebilirsiniz.
Curieux, vous pouvez aller et venir à votre guise et vous restez.
Ölümcül cazibeniz, yavaşça azalınca, gitmekte özgürsünüz.
Dès que sa fascination pour vous cessera, vous serez libre de partir.
Böyle düşünüyorsanız çekip gitmekte özgürsünüz.
Vous êtes libre de vous en aller.
Özgürsün. Hepiniz gitmekte özgürsünüz.
Vous serez libres.
Dinleyin beni, gitmekte özgürsünüz!
Écoutez-moi. Vous êtes libres de partir.
Gitmekte özgürsünüz!
Vous êtes libres. Libres.
- O zaman gitmekte özgürsünüz.
- Alors vous seriez libres de repartir.
Gitmekte özgürsünüz tabii ki.
Vous êtes libres... de partir, bien sûr.
Gitmekte özgürsünüz.
Vous êtes libre.
Bay Lasky, isterseniz onlarla gitmekte özgürsünüz.
M. Lasky, vous êtes libre de partir avec eux, si vous le désirez.
Sanırım gitmekte özgürsünüz, Bay Madox.
Vous pouvez partir, du coup.
Şimdi, size öğretecek hiçbir şeyim olmadığını düşünüyorsanız o kapıdan çıkıp gitmekte özgürsünüz.
Si vous croyez que je n'ai rien à vous apprendre, libre à vous de sortir de cette salle.
Tamam, efendim, gitmekte özgürsünüz.
Vous pouvez y aller.
Gitmekte özgürsünüz.
Vous êtes libres. Tous les deux.
Gitmekte özgürsünüz. Teşekkürler.
- Vous êtes libre.
Buradan gitmekte özgürsünüz ancak a unutmayın, atmosferik kubbenin ötesinde havasız boşluktan başka bir şey yok ve çorak kayalardan.
Vous êtes libres de vos mouvements dans le complexe, mais n'oubliez pas. De l'autre côté du dôme atmosphérique, il n'y a que le vide et de la roche.
FBI'a alkış. Siz çocuklar gitmekte özgürsünüz.
Vous pouvez dire merci au FBI.
Sorun yok, gitmekte özgürsünüz.
Aucun problème, vous êtes libres de partir.
Gitmekte özgürsünüz. Duruşma sona ermiştir.
Vous pouvez disposer.
Sadece en altı imzalayın, ve gitmekte özgürsünüz.
Signez au bas de la feuille et vous serez libre.
Şekerlerinizi verirseniz gitmekte özgürsünüz.
Donnez nous juste vos bonbons et on s'en ira
- Gitmekte özgürsünüz.
- Vous êtes libres.
Bu demek oluyor ki gitmekte özgürsünüz.
Que vous êtes libre.
Görünüşe göre gitmekte özgürsünüz.
Vous êtes libres de partir.
Gitmekte özgürsünüz, tabi sihir sona erdiyse.
Vous êtes libres, à condition que la magie soit terminée.
Cadıyı öldür, geri dön ve sorumluluklarını yerine getir sonra baban ve sen gitmekte özgürsünüz.
Tue la sorcière, reviens, remplis tes obligations, et toi et ton père serez libres.
Kundakçılıktan suçlusunuz, o yüzden gitmekte özgürsünüz.
Vous êtes manifestement les pyromanes. Vous pouvez partir... en prison.
Sen bunu hallet, üçünüz de gitmekte özgürsünüz.
Si tu réussis, vous serez libres tous les trois.
Bay Guerin, gitmekte özgürsünüz.
M. Guerin, vous pouvez disposer.
Ve benden çaldıklarınızı geri aldığımda... sen ve arkadaşların gitmekte özgürsünüz.
Vous allez m'aider à trouver votre vaisseau. Et après avoir récupéré ce qui a été volé, vous et vos collègues... serez libres de partir.
Şimdi gitmekte özgürsünüz.
Vous êtes maintenant libres de partir.
Bir şeytan ya da bir kahraman, hangisi olduğuna emin değilim fakat şafak söktüğünde gitmekte özgürsünüz.
J'hésite. - Mais à l'aube, vous pourrez partir.
Ve gitmekte özgürsünüz.
Et vous êtes libre de partir.
Siz ikiniz..... üçünüz, inip istediğiniz yere gitmekte özgürsünüz.
tous les deux.. vous trois pouvez descendre et aller où vous souhaitez.
Gitmekte özgürsünüz.
Vous êtes libre de partir.
Gitmekte özgürsünüz.
Vous pouvez partir.
Özür dilerim istediğiniz zaman gitmekte özgürsünüz.
Je suis désolé, vous pouvez partir si vous en avez envie.
Son kez tansiyonunuza bakacağız, sonrasında gitmekte özgürsünüz.
Une dernière lecture de la tension, et vous pourrez partir.
Pekâlâ, Memur Kelso bundan sorumlu olduğu için, diğerleriniz gitmekte özgürsünüz.
L'agent Kelso étant le responsable, les autres sont libres.
Siz odalarınıza gitmekte özgürsünüz ya da... ya da cafe'lerimizden birinde özür kahvaltısında bize katılabilirsiniz.
Vous êtes priés de retourner chez vous maintenant ou de nous rejoindre dans un de nos cafés pour un petit-déjeuner gratuit.
Bay Turner karaya gitmekte özgürsünüz.
Maître Turner est libre d'aller à terre.
Gitmekte özgürsünüz.
Vous pouvez y aller.
Gitmekte özgürsünüz, efendim.
Vous êtes libre cher monsieur!
Gitmekte özgürsünüz!
Libres. Vous êtes libres.
Gitmekte özgürsünüz!
Libres.
Gitmekte özgürsünüz.
Vous êtes libres de partir ou de venir avec moi
Gitmekte özgürsünüz.
Vous êtes libres de partir.
Gitmekte özgürsünüz.
Partez.
Gitmekte özgürsünüz Bayan Dubois.
Vous êtes libre de partir Mme Dubois.
- Bay Ramos gitmekte özgürsünüz.
Mr.
- Gitmekte özgürsünüz.Tamam.
Vous êtes libre.
özgürsünüz 27
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gitme 1049
gitmelisin 203
gitmedim 39
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
gitmem gerek 808
gitmeyeceğim 167
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gitme 1049
gitmelisin 203
gitmedim 39
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
gitmem gerek 808
gitmeyeceğim 167
gitmek istemiyorum 210
gitmem gerekiyor 305
gitmedi 39
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131
gitme zamanı geldi 35
gitmem gerekiyor 305
gitmedi 39
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131
gitme zamanı geldi 35