English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Herkesi

Herkesi translate French

12,795 parallel translation
- Ben herkesi tanırım.
Je connais tout le monde.
- Dedim ya, herkesi tanırım ben.
Je te l'ai dit. Je connais tout le monde.
Hemen herkesi binadan çıkartmanı istiyorum.
Fais évacuer l'immeuble. Immédiatement.
Son iki hafta içerisinde Berlin'de oğlunu kaybeden herkesi soruşturdum.
Recherchons les Berlinois qui ont perdu un fils... ces quinze derniers jours.
Bu yüzden böyle bir günde Barış Kayası'na gelip herkesi yan yana bulabilirdiniz.
On pouvait venir au Roc de la Paix, comme aujourd'hui, et trouver tout le monde, côte à côte.
Evet, ama herkesi barındırmak çok zor.
J'ai un mal fou à tout caser.
Herkesi diğer çıkışlara yönlendirmeliyiz.
Envoyez tout le monde couvrir l'autre entrée!
Her şeyin şifresini çözüp savunma duvarlarını kırabilir açık pazarları manipüle edip herkesi gözetleyebilir.
Elle peut s'introduire partout, anéantir n'importe quel pare-feu, manipuler les marchés boursiers, espionner n'importe qui.
- Herkesi istiyoruz, ahbaplarını da.
- D'accord, alors je les veux tous.
Görev almak isteyen herkesi şehre dağıtın, 60 sn içerisinde her noktaya ulaşabilsinler.
Je veux qu'ils soient positionnés tout autour de la ville et qu'ils soient prêts à intervenir en moins d'une minute.
Ben de yapmaya çalıştığım şeyin boyutlarını göstermek için herkesi kucaklayıcı bir şeyde karar kıldım.
Du coup, j'ai opté pour quelque chose de global, montrant l'étendue de ce que j'essaie de faire.
Herkesi memnun etmek için.
Comme ça, tout le monde est content.
Başlarına bir iş gelmeden önce kaçan herkesi gidip bulmam gerek.
Je dois me dépêcher. Les retrouver sains et saufs.
Yapma Mike. "Keşke herkesi kurtarmasaydınız." mı diyecekler?
Que diront-ils? On a eu tort de les sauver tous?
Herkesi alacağız.
On ne laissera personne.
Tüm o insanları herkesi biraz daha fazla korkutmak için öldürdüler.
Ils ont abattu tous ces gens dans le but de semer la terreur.
Kişisel algılama aşkım, herif herkesi öldürüyor.
C'est pas contre toi, il tue tout le monde.
Herkesi aldığıma eminim.
J'avais oublié personne.
Seni ele geçirirse, herkesi ele geçirir.
S'il vous tient, il nous tient tous.
Yaşayan herkesi toplayın.
Rassemblez ceux qui restent.
- İnsanlar böyle sınıflandırılmamalı. İşe yaramıyor. Belki de herkesi gruplara ayırmanın yerine, kucak açmanın zamanı gelmiştir.
Il serait temps de considérer l'ensemble plutôt que de nous diviser en groupes sans lesquels nous ne serions plus ni "Purs" ni "Altérés".
Ama bu manyetik maddeyi atmosfere yollayabilirsek, asteroitin yolunu değiştirip herkesi kurtarabiliriz.
Mais si nous propulsons cette matière dans l'atmosphère pour changer la trajectoire de l'astéroïde, on survivra.
Ellie, herkesi yanardağdan uzaklaştırmalıyız.
Ellie, il faut éloigner tout le monde du volcan.
Tamam, herkesi sahneye geri çağırın Bayan Crawly ve...
Rappelez-les tous sur scène, Mlle Crawly, et...
Herkesi kaybettim.
A tout ceux qui sont morts.
Herkesi siktiği varsayalım.
Partez du principe que tout le monde a des relations illicites jusqu'à preuve du contraire.
- Biliyorum bu... - 25 sene boyunca herkesi buradan uzak tuttum.
- Je sais que ça fait--vingt-cinq ans, j'ai gardé les gens à l'écart.
Herkesi affediyorsun da beni mi affedemiyorsun?
Tu pardonnes à tout le monde, sauf à moi?
Herkesi gönderir misin?
Tu leur dis de partir?
Soriano biz da dahil herkesi dolandırdı.
Soriano nous a tous arnaqués. Nous aussi.
Bizden olmayan herkesi sikeyim.
On emmerde le destin, on emmerde tous les autres.
Evet herkesi hekleyebilirim, tamam mı? Ama sohbetleriniz internet üzerinden.
Oui, je peux pirater n'importe qui, mais tes discussions avec elle sont en ligne.
Onun gözlerine fazladan bir saat daha bakmak için bu odadaki herkesi öldürürdüm. Ama dünyada istediğin kadını elde edebilirdin.
J'aurais tué tous mes invités pour vivre 1h de plus sous son regard.
Herkesi burada ihtiyacım var.
- Je sais pas. Tout le monde ici.
Herkesi aldık sanıyordum.
Je pensais qu'on avait tout le monde.
Eve git. İşe geldikleri herkesi eve götür.
Rentre, ceux qui sont venus travailler aussi.
Ayrıca, NASA'daki herkesi de ikna etmeliyiz.
On doit aussi convaincre tout le monde à la NASA.
Mississippi Eyaletini de... taa Washington'dakilere kadar herkesi suçluyorum.
Je blâme l'État du Mississippi, jusqu'aux planqués de Washington, pour ce qui s'est passé.
Dünya herkesi kırar, Travis.
Le monde brise tout le monde, Travis.
Senin dünyanda yaşayıp herkesi yerli yerine koymak kolay sanırım.
C'est facile de vivre dans un monde bien rangé.
"Benim yolum kaygısızdır, herkesi doğru yere ulaştırır."
Le chemin qui vous débarrasse de toutes les angoisses
Maham herkesi Srujan'a karşı kışkırttı! Altın hırsı, onu deli etmişti.
Ceux qui n'ont pas tomber pour la cupidité de l'or... ont été réduits au silence par la peur de ses bandits.
Herkesi bir araya getiren oydu.
Il cimentait le groupe.
Öncelikle bu geceki harika konser nedeniyle herkesi kutlamak istiyorum.
Tout d'abord, bravo pour ce super concert.
Herkesi tebrik ederim.
Bravo à tous.
Diğer herkesi yok etmiş gibi görünüyor.
On dirait qu'il a dévoré tous les autres.
Herkesi kiraladılar.
Ggolden Bough, Dos Arriagas, Sohiro's. Ils ont engage tout le monde.
- Herkesi niye şu sığınaklara topluyorsunuz?
Pourquoi rassemblez-vous tout le monde dans ces abris?
- Ama bebek yarasanın herkesi üzme gibi bir yeteneği vardı, değil mi?
Mais le bébé avait des problèmes et il rendait tout le monde triste.
Herkesi mi öldüreceksin, Keenan?
Tu vas tous les buter, Keenan?
- Bu konuyu bilen herkesi öldürecekler.
- Tous ceux qui savent.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]