Herkes burada translate French
1,877 parallel translation
Bak, herkes burada çünkü ağır şerefsizlik ediyorsun ve bizi kızdırıyorsun.
Poussez-vous, pauvres baltringues. Écoute, toi. On est tous ici car tu te comportes comme un gros con et que tu nous soûles.
Herkes burada mı?
Tout le monde suit?
Güzel, herkes burada.
Bien, on est tous là.
Sevdiğim ve değer verdiğim herkes burada.
Tous ceux que j'aime, tous ceux à qui je tiens sont ici.
Herkes burada.
Tout le monde est là.
Herkes burada çünkü biz seni düşünüyoruz, Dan.
Nous sommes tous inquiets pour toi.
Herkes burada olmandan memnun.
Tout le monde est content que tu sois là.
Herkes burada sanıyorduk.
On pensait que tout le monde était là.
Brian dışında herkes burada yaşadığı için, onun da olmasının iyi bir fikir olacağını düşünmüşler.
Et comme tout le monde habite ici, à part Brian, ils ont dit que ce serait une bonne idée de nous photographier dans le séjour.
Pekala... Herkes burada...
OK, donc, tout le monde est là.
Herkes burada mı? Herkesi aldık mı?
Tout le monde est là?
Biliyorsun, herkes burada çok nazik..... ve yiyecekler ve...
Tu sais, tout le monde est si polit ici... et c'est comme la bouffe et le ca... et le... et le ca...
Herkes burada mı?
Tout le monde est là?
- Herkes burada mı?
- Tout le monde est là?
Eğer oylama için hazırsak, herkes burada mı diye bir bakalım
On commence? On est tous là?
Herkes burada kalıyor.
Tout le monde reste.
Herkes burada mı?
Il y a quelqu'un? - C'est tout ce qu'il reste.
Çünkü bu gece herkes burada!
Tout le monde est là, ce soir.
Herkes burada kalıyor.
Ne montez pas!
Herkes burada kalacak.
Ne bougez pas d'ici! Montez pas!
Hey, burada herkes çok arkadaş canlısı.
Tout le monde est si amical.
Maggie herkes seni sevdiği için ve kendini kaybettiğini düşündüğümüz için burada.
On veut que tu saches qu'on est tous ici parce qu'on t'aime. Et que tu dérapes.
Teddy herkes seni sevdiği için burada. Evet. Seni seviyoruz ve biz...
Teddy, on veut que tu saches qu'on est tous ici parce qu'on t'aime.
Sevdiğim herkes ve her şey burada, Kripton'da.
Tous ce que j'aime se trouve ici, sur Krypton.
Burada herkes çok iyiler.
Tout le monde ici est gentil.
Herkes büyükbabamın cenazesi için mi burada?
Tous ces gens, c'est pour l'enterrement de grand-père?
- Hepimiz. Burada yaşayan herkes iğneyi vurundu.
Nous avons tous reçu une injection.
Burada toplanan herkes rüyalarını paylaşan kişiler.
Ces gens ont partagé des rêves.
Bu blokta yaşayan insanlar, Burada yaşayan herkes Her şeyini kaybediyor.
Des gens qui ont vécu toute leur vie ici sont en train de tout perdre.
Kevin, istesen de istemesen de, burada herkes sana saygı duyuyor.
Que vous l'acceptiez ou non, tout le monde vous vénère, ici.
Kapıda suç mahalli bandı yok adli tıptan kanıtları toplamaya gelmemişler ve görünüşe göre cinayetten şüphelenmiyorsunuz yani, herkes gibi burada bulunmaya hakkım var.
Pas de barrière à l'entrée, la police judiciaire ne recueille pas d'indices, et il semble que vous ne pensez pas à un crime, donc j'ai autant le droit d'être là que vous.
Burada çalışan herkes restoran eleştirme işini almak için oynuyor.
Tous ceux qui travaillent ici se donnent un genre pour voir le job de critique.
Yani, burada herkes her seyi paylasiyor.
Je veux dire, ici, tout le monde partage tout.
- Herkes burada olduğunuzu öğrenecekmiş.
Je comprends.
Bugün burada olan herkes bu görev için her riski almaya hazırlıklı geldiler.
Tous nos alliés sont venus en sachant qu'ils risquaient gros.
Burada herkes bana çok iyi davrandı Ajan Gibbs.
Tout le monde est super avec moi ici.
Burada herkes iyice kafayı yiyor.
Ils sont tous tarés.
Sen, ben, herkes burada.
Je joue plus! Vous! Moi!
Burada herkes bir hikaye anlatır.
Ici, tout le monde est conteur.
- Burada herkes herkesi tanır.
- Tout le monde se connait par ici.
Konuşmak istediğim herkes şu an burada.
Je n'ai besoin de parler à personne d'autre.
Sizin sayenizde bana burada karşı çıkan herkes artık ölü.
Grâce à vous, tous ceux qui s'opposaient à moi sont morts.
Herkes biliyor ki, eğer burada ciddi bir şeyler olsaydı, O bu görevde bir tanedir.
Tout le monde sait qu'en cas de besoin, c'est le seul qui saura quoi faire.
Pekala, onurlu bir söz vermek istiyorum ki burada bulunan herkes şahidimdir :
Je voudrais faire une promesse solennelle devant vous tous.
Burada herkes iyi karşılanıyor.
C'est que tous sont reçus chez vous.
Bacılarım kardeşlerim herkes tarafından sevilen dostumuza son yolculuğunda refakat etmek için burada toplanmış bulunuyoruz.
- Mes soeurs... Mon frère. Nous sommes ici aujourd'hui pour... accompagner le départ de notre ami... très cher...
Burada, diğer herkes gibi eşit statüde olacaksınız.
Ici, vous serez comme les autres.
Senin dışında herkes sıkılıp gitti ama sen burada kaldın, demek oluyor ki sen benim arkadaşımsın.
Ils en ont tous eu marre et sont partis, mais tu es resté, donc tu es mon ami.
Burada kalmaman herkes için çok daha iyi olur.
Je veux plus te voir ici!
Burada herkes birbirini kollar. Ancak bu şekilde hayatta kalabiliriz.
On est solidaires par ici, c'est la seule manière de survivre.
Profesör, burada herkes durum hakkında gerçekten fikir sahibiymiş gibi konuşuyor.
Voilà ce que je pense. Les gens ici ont une vision très superficielle de la réalité.
herkes burada mı 71
buradayım 1669
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
buradayım 1669
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada mısın 154
burada neler oluyor 706
burada ne yapıyorsun 1049
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne var 74
burada ne işim var 33
buradaydı 142
buradasınız 63
buradan git 21
burada dur 141
burada neler oluyor 706
burada ne yapıyorsun 1049
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne var 74
burada ne işim var 33
buradaydı 142
buradasınız 63
buradan git 21
burada dur 141