English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Isterdim ki

Isterdim ki translate French

359 parallel translation
- Biliyorum Tom... - ama isterdim ki...
Je sais, mais vois-tu, je voudrais...
Onların yerinde olmayı öyle isterdim ki.
Si j'étais à leur place!
Tamamen bana ait olmanı öyle isterdim ki.
J'aurais tant voulu... que tu m'appartiennes entièrement.
- Çok isterdim ki...
- Je serai heureux de...
Biliyor musun, isterdim ki- -
Tu sais, j'aimerais que...
Başka ne satın almak isterdim ki?
Je l'achèterais avec quoi?
Aslında isterdim ki...
Je souhaiterais...
Ne... isterdim ki...
Je veux...
Bu kitaptan Aristarchus'un bu konuyu nasıl kavrayabildiğini, o kadar çok okumak isterdim ki! Ama yokedildi, tamamen ve sonsuza kadar.
J'aimerais tant pouvoir lire ce rouleau... et découvrir le raisonnement d'Aristarque... mais l'ouvrage a définitivement disparu.
Ben yelkenli isterdim ki altta akan suya da bakabileyim.
Ce que j'aime, c'est les fontaines où on voit le fond.
John Clay mi? O şeytanın yakasına yapışmayı o kadar çok isterdim ki.
Le jeune homme est né de bonne famille, mais il a choisi de trahir sa condition.
Sen yanımdayken tatmayı o kadar isterdim ki.
J'aurais voulu... en manger avec toi.
# Eve gidip kapiyi siki siki kapatmayi o kadar çok isterdim ki!
Dis-toi bien, Paul... que ta soeur est en prison, avec des folles.
Linda, senin de onun da amacınızın ne olduğunu anlamayı çok isterdim... ama ne yazık ki anlayamıyorum.
Linda, j'aimerais comprendre où lui et toi voulez en venir, mais j'avoue que je ne peux pas.
burada ki ilk işimin olağan, okunabilecek bir şey olmasını isterdim.
Un bon premier article, que les gens lisent.
İsterdim ki...
Je souhaite que...
Olay şu ki, bunu memnuniyetle yapmak isterdim.
Voyez-vous, je m'inclinerais volontiers mais...
Majestelerinin çocuklarını görebilmenizi isterdim. Maalesef ki uyuyorlar.
J'aimerais vous montrer les enfants... mais ils dorment.
- İsterdim ki - - Hayır, bitirmeme izin vereceksiniz.
Non, laissez-moi finir!
İsterdim ki ; bütün kadınlar, size âşık olsun.
Je voudrais que toutes les femmes soient amoureuses de vous.
- Tanrı şahit ki ben de isterdim.
Moi aussi, Dieu sait.
Dağlarda olmayı isterdim. Rüzgarı teninde hissetmek öyle harika ki.
C'est merveilleux d'avoir le vent au visage, pur et agréable.
Bunu ne kadar isterdim, ama bu bizden çaldığı ilk ihale değil ki.
J'aimerais bien. Ce n'est pas la première fois.
Tartışmaya katılmak isterdim ama itiraf etmeliyim ki bunun için henüz hazırlıklı değilim.
J'aurais pris la parole, mais cela impliquait certains aveux.
Tabi ki isterdim.
Bien sûr.
Bunu sizinle tartışmayı çok isterdim, Bay Hilliard. Ama görüyorsunuz ki yapamam.
J'aimerais beaucoup en discuter avec vous, mais je ne peux pas.
Kocam bunlara bayılır. Hayır, teşekkür ederim, ama beni serinletecek birşeyler almak isterdim. Evet, tabii ki.
Je suppose que tu veux dire que maintenant que tu es mariée, ce qui nous unissait n'a plus sa place.
İsterdim ki bir kez rüyalarımda iyi bir şey yapayım.
Je voudrais, une fois, faire quelque chose de bien, en rêve.
Merrye ailesinden diğer bazı fertlerin yerini bilmek isterdim Titus W. Merrye'nin iki kız kardeşi ve bir erkek kardeşi ki sanırım ismi de Nedric Merrye, yaşıyorlarsa tabii.
J'aimerais savoir où se trouvent certains autres membres de la famille Merrye. Les deux sœurs de Titus W. Merrye, et son frère qui se nomme... Nedrick Merrye.
Ah, tabii. Kim istemez ki? Ben de isterdim.
Qui n'aimerait pas ça, hein?
Ben de benimkini giymek isterdim fakat o zamandan beri öyle kilo aldım ki, giymek yakışıksız olurdu.
J'aurais bien porté la mienne, mais j'ai tellement plus de poitrine que ça aurait été indécent.
İsterdim ki ben...
Je veux que ce soit...
Seni öldürürdüm tabii ki! - Bazen isterdim ki...
Parfois, je voudrais... quoi donc?
İsterdim ki Sandy denen o çocuğun dağlara karşı sallanışının resmini yapsın.
J'aurais aimé qu'il peigne Sandy pendu comme une boule de Noël dans l'arbre.
Eğer karşılaştırmaya başlarsak bil ki senin yerinde olmak isterdim.
- J'aimerais bien être à ta place.
Her zaman o kadar hoş görünürdün ki, ben de güzel olmak isterdim.
Puisque tu étais parfaite, il fallait que je le sois.
- Tabii ki, isterdim.
- Bien entendu, j'aimerais l'être.
- İsterdim ki... - Senin oyunlarından birisinde oynamayı isterdim.
J'adorerais jouer dans l'une de tes pièces.
Bak, Vali için çok üzgünüm, ve elbette ki onun hayatını da kurtarmak isterdim, ama...
Je suis désolé pour le gouverneur, et j'aurais voulu pouvoir le sauver aussi, mais...
Hayır ilgilendirir.Margaret'in o aile için anlattıklarını duymanı isterdim, öyle şeyler oluyormuş ki
Si. Tu n'as pas entendu ce que Margaret a dit sur cette famille?
- İsterdim ki...
- J'aimerais...
İsterdim ki, gitmek için bir sebep olsun.
J'aimerais avoir une raison de partir.
İsterdim ki...
Je voudrais...
Tabii ki ben de belirli bir alanda uzmanlaşmak isterdim. Ama bir insan, ilk önce eline geçen fırsatları değerlendirmeli.
J'aimerais bien en faire ma spécialité, mais parfois un homme doit prendre le travail qu'on lui offre.
Çok isterdim, Rose. Ama senin sahip olduğun her şey o kadar çirkin ki.
Merci, mais tes affaires sont trop moches.
Üzgünüm tatlım. Korkarım ki, şimdi çay zamanı. Fakat daha sonra hepsini duymak isterdim.
Je voulais te dire que ton père et moi pensons que tu es enfin assez grande pour te joindre à nous.
Bir parça, şöyle kocaman bir parça bulmak isterdim. O parçayı LaHood'un kıçına öyle sokardım ki ağzını açınca boğazından görünürdü.
J'aimerais trouver une grosse pépite et l'enfoncer si haut... dans le cul de LaHood, qu'elle fasse coucou quand il se lave les dents!
- Dedim ki... "Onu eve götürüp Larry'nin önünde becermek isterdim." - Önemi var mı?
"Que je devrais le ramener et me l'envoyer devant Larry." Et alors?
Seninle oynamak isterdim. Ne yazık ki istesem de yapamam.
J'aimerais bien jouer avec toi, mais je ne peux pas.
Tabii ki isterdim!
J'en meurs d'envie!
Sana yardımcı olmak isterdim ama ne yazık ki dişçi değilim.
Je voudrais bien vous aider avec votre castor, mais je ne suis pas dentiste.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]