English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Içeri alın

Içeri alın translate French

959 parallel translation
- Bayan Carlotta'yı içeri alın. - Başüstüne efendim.
Envoyez-moi Mlle Carlotta.
Onu içeri alın.
Emmenez-le à l'intérieur.
Bay Chan'i içeri alın.
Demandez à M. Chan d'entrer.
Köpeği içeri alın.
Faites entrer le chien!
- Onu içeri alın. - Peki, Efendi Edgar.
Faites-le entrer.
- Onları hemen içeri alın.
- Faites-les rentrer de suite.
Widgren'i içeri alın.
Faites entrer Widgren.
- Elbette, içeri alın.
Faites-le entrer.
Hepsini içeri alın.
Laissez-les entrer.
Şu çantaları hemen içeri alın ve çabucak binin!
Grouillez-vous!
Ne olur beni içeri alın.
Laissez-moi entrer!
- Kendisini içeri alın.
- Faites entrer.
Ama bilmediğin, cüzdanını çarptığımda... Polisler tarafından içeri alındığım.
En prenant ton portefeuille, la police m'a surpris.
Onu içeri alın.
Arrêtez-le.
Şu çocukları içeri alın.
Mettez ces enfants à l'abri.
- Birkaç gönüllü ile o arabayı içeri alın. - Emredersiniz efendim.
Faites dégager le chariot!
- Pekâlâ içeri alın.
Faites-le entrer.
Onu içeri alın.
Laissez-le entrer.
Onlar araştırmak için içeri alınmalarını sağlayacaklar, Böylece güvende olup olmadığını ortaya çıkarabilecekler.
Ils vont vous obliger à les laisser regarder afin qu'ils puissent savoir si vous êtes en sécurité.
İçeri gir, kaybolmasın diye tüfeği ben alıyorum.
"Rentre, je prends le fusil, tu pourrais le perdre."
İçeri alın.
Faites-les entrer.
- İçeri alır mısın Iütfen?
- Faites-le entrer.
İçeri alın.
Qu'ils entrent.
- Al başını içeri!
Rentre ta tête.
- İçeri alın.
- Faites entrer.
Al. Tabaklarınızı alıp içeri girin.
Prends ton assiette et va sous la tente.
İçeri alın.
Faites-le entrer.
- Doktor Jekyll'ın tüm arkadaşlarını tanırım. - İçeri al beni!
Je connais tous ses amis...
General McLaidlaw'dan bir ulak geldi. - İçeri alın.
On apporte un colis.
Onları içeri alır mısın Tom?
Peux-tu aller ouvrir, Tom?
"Anne beni içeri al. Gecenin yarısını mısır unu almak için harcadım."
"J'ai mis la moitié de la nuit à aller chercher la farine..."
Bayan Corcoran, lütfen beni içeri alın.
Laissez-moi entrer.
İçeri alın.
Faites entrer.
Seni içeri alırım, sen parayı alırsın sonra da seni çıkartırım.
Je vous laisserai entrer. Vous prenez l'argent. Et vous partez.
- İçeri alın.
Faites entrer.
Atını içeri al.
Fais entrer ton cheval.
- İçeri alın lütfen. - Tabii, efendim.
Faites-le entrer, je vous prie.
İçeri alın.
Faites-le entrer. Merci d'être venu.
İçeri alın.
Faites-la entrer.
- Hanımefendiyi buradan içeri alın.
- Fais-la monter.
İçeri alın.
Fais le se présenter!
İçeri alın.
Qu'il entre!
- İçeri alın.
- Qu'il entre.
İçeri alın.
Apportez-le.
Her geleni içeri alırsam, size nasıl yer kalacak.
Si j'accepte n'importe qui, il n'y aura plus de place pour vous.
İçeri alın.
Ramenez-le.
Onu içeri alır mısın?
Ce doit être Mark.
Onu hemen içeri alır mısınız lütfen?
Envoyez-le-moi.
Silahını al ve onu içeri at.
Prenez son arme et enfermez-le.
- Beni içeri alır mısın?
Laisse-moi entrer.
Eşyalarınızı alıp içeri girin.
Installez-vous à l'intérieur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]