Kesinlikle anlıyorum translate French
252 parallel translation
- Kesinlikle anlıyorum Stern.
- Vous devez me comprendre.
Evet anlıyorum. Kesinlikle anlıyorum.
En effet.
Tabi, kesinlikle anlıyorum... Ama desteğime ihtiyacınız olduğunu hissederseniz her zaman -
Je vous comprends mais si vous aviez besoin de mon appui à tout moment...
- Ben... kesinlikle anlıyorum.
- Je... Certainement.
Kesinlikle anlıyorum şerif.
Oui, et tout le monde le comprendra.
- Kesinlikle anlıyorum.
Bien sûr! Beau travail, continuez.
Kesinlikle anlıyorum efendim.
Je comprends parfaitement.
- Kesinlikle anlıyorum.
Je comprends.
Kesinlikle anlıyorum, albayım.
Je comprends parfaitement, mon Colonel.
- Kesinlikle anlıyorum Albay.
- Je comprends très bien.
Evet, kesinlikle anlıyorum.
Je comprends. C'est normal.
- Kesinlikle anlıyorum, öyle. - Bak. Bu gerçekten çok cömertçe bir teklif.
- C'est une offre très généreuse.
Sorun amcan Charles, kesinlikle anlıyorum.
C'est à cause de votre oncle Charles.
Kesinlikle anlıyorum. Ben sadece...
Parfaitement clair.
- Elbette. Kesinlikle anlıyorum.
- Je comprends très bien.
Ne hissettiğini kesinlikle anlıyorum.
Je vous comprends tout à fait.
Evet, kesinlikle anlıyorum.
Je comprends.
Kesinlikle anlıyorum.
Je vous comprends.
Ne dediğini, kesinlikle anlıyorum.
Je sais exactement ce que tu veux dire.
Endişelerinizi kesinlikle anlıyorum Bay Reese. Ama ben yeterince muayene oldum ve iğne yedim. Ve üstleriniz sağlıklı raporu verdiler.
Je comprends votre inquiétude, mais on m'a sondé, piqué de toutes parts et vos supérieurs m'ont déclaré sain.
Nasıl hissettiğini kesinlikle anlıyorum.
Je comprends exactement ce que tu ressens.
- Bunu kesinlikle anlıyorum.
L'année scolaire est entamée.
Kesinlikle anlıyorum.
Je comprends tout à fait.
Kesinlikle anlıyorum.
Je comprends.
- Kesinlikle anlıyorum. - Öyle mi?
- Je comprends parfaitement.
Kesinlikle anlıyorum.
Je comprends. J'ai un bonbon à la menthe.
- Zaten kararsızların peşindeler - Kesinlikle anlıyorum
- Ils cherchent à rallier les indécis.
Bakış açını kesinlikle anlıyorum ama bazı kişisel sorunlarım var.
Je comprends votre point de vue, mais... j'ai des petits soucis personnels dans ma vie privée.
Evde kimse yok mu? Kesinlikle anlıyorum.
- Je te comprends parfaitement.
- Sizi kesinlikle anlıyorum, büyüleyici, göz alıcı Glorificous.
- Je t'approuve haut et fort, ô éclatante, étincelante Glorificus.
- Kesinlikle anlıyorum. - Peki, güzel.
Je comprends tout à fait.
- Kesinlikle anlıyorum.
Je comprends. Bon courage.
- Kesinlikle anlıyorum.
- Mais l'efficacité, c'est toujours mieux.
- Kesinlikle anlıyorum.
Bien.
Anlıyorum, fakat Dr. Fletcher sizin için hap bulamaz ve kesinlikle ben de bulamam.
Je comprends, mais si le Dr Fletcher ne peut vous en procurer... je ne suis pas sûr de réussir.
Elbette anlıyorum, zaman değişti de, falan da, filan da... Nerede yaparsan yap, benim arazimde yapmanı kesinlikle men ediyorum.
je comprends, je comprends même très bien, les temps sont changés et moi, je t'interdis de faire toutes tes petites saloperies sur mes terres. parce que ici, rien n'est changé.
Bu kötü durumunu anlıyorum ve kesinlikle tiksinti duymuyorum.
" Je sais bien où vous en êtes et je ne ressens aucune répugnance.
Ben şimdi anlıyorum neden angela yı almak istediğini... Kesinlikle Bir şefin inanılmaz marifeti!
Je veux dire de prendre Angela qui est... en particulier une experte, un chef incroyable.
Kesinlikle. Aynı zamanda anlıyorum, neden Denver'dakiler sizin bana söylemenizi tercih ettiler.
Cela va sans dire... et je vois aussi pourquoi les gens de Denver... vous ont laissé ce soin.
- Kesinlikle. Anlıyorum.
Je comprends.
- Anlıyorum. Bu kesinlikle çok komik.
- C'est vraiment très drôle.
Evet, kesinlikle anlıyorum.
- Oui monsieur.
Tamamen, kesinlikle... kelimesi kelimesine anlıyorum.
Je comprends totalement, complétement, tout à fait.
Anlıyorum. Kesinlikle mütevazı bir eviniz var, Bayan McCormick.
Oui, j'ai noté que vous aviez une très humble demeure.
Anlıyorum. Kesinlikle.
Je comprends tout à fait.
- Anlıyorum. Kesinlikle. Sadece onu neden bu şekilde götürdüğünüzü merak ediyorum.
Je me demande juste pourquoi elle doit partir maintenant.
Elimden geleni yapıyorum. Evet efendim. Kesinlikle ne demek istediğinizi anlıyorum.
Je comprends bien ce que vous voulez.
- Kesinlikle. - Seni anlıyorum.
Ça fait pas un pli
Bak... prenses! Şu Krugerland'a... yaptığın ziyaretin seyahat planında olmadığını biliyorum, ama ister inan ister inanma, kesinlikle ne hissettiğini anlıyorum.
Écoutez, princesse, je sais que... cette petite halte chez les fêlés n'était pas dans votre itinéraire, et que vous me croyiez ou non, je sais tout à fait que vous ressentez.
- Onu evimde istemiyorum. Kesinlikle anlıyorum.
- Je ne veux pas de lui chez moi.
Anlıyorum ama... O zenci kesinlikle sözümden çıkamaz.
C'est pas ça, mais en même temps, ce mec m'a vraiment bien aidé.
anlıyorum 6300
anliyorum 48
anlıyorum efendim 53
anlıyorum ki 37
kesinlikle 5985
kesin 462
kesin mi 31
kesinlikle evet 36
kesinlikle katılıyorum 22
kesinlikle o 21
anliyorum 48
anlıyorum efendim 53
anlıyorum ki 37
kesinlikle 5985
kesin 462
kesin mi 31
kesinlikle evet 36
kesinlikle katılıyorum 22
kesinlikle o 21
kesinlikle öyle 374
kesin öyledir 33
kesinlikle yok 77
kesin değil 26
kesin olarak 16
kesinlikle var 22
kesinlikle olmaz 293
kesinlikle değilim 23
kesinlikle hayır 440
kesin sesinizi 129
kesin öyledir 33
kesinlikle yok 77
kesin değil 26
kesin olarak 16
kesinlikle var 22
kesinlikle olmaz 293
kesinlikle değilim 23
kesinlikle hayır 440
kesin sesinizi 129