Muhteşemdir translate French
199 parallel translation
Yılın bu zamanı muhteşemdir.
C'est toujours joli a ce temps-ci de l'annee.
Kulenin mazgallarından şehrin görünümü ~ muhteşemdir!
Une si belle ville. Les panoramas vus des tourelles... Vous ne pouvez pas imaginer.
Gözlerim muhteşemdir.
J'ai une vue parfaite.
Gidelim. Ormanda günbatımı muhteşemdir.
Allons voir le coucher de soleil.
Cezbolacaksın, çünkü o muhteşemdir.
Tu seras tentée de le faire, car c'est un vrai prodige,
Eminim burada Kentucky'de burbon ve su bile muhteşemdir.
Le whisky du Kentucky est réputé.
Muhteşemdir.
Fantastique.
- Özgürlük muhteşemdir.
- La liberté est merveilleuse.
Ayasofya bazilikası muhteşemdir.
La basilique Sainte-Sophie est magnifique.
'Şenlikler'muhteşemdir!
Ces fêtes étaient formidables.
Cinsel birleşme sırasında her şeyi unuttuğun bir an olur ki bu muhteşemdir.
Dans l'acte sexuel, il y a cet instant d'oubli total, qui est si incroyable.
"Onu yıllardır dinlerim. Muhteşemdir."
"Je l'écoute depuis des années, il est fabuleux."
Oh evet, muhteşemdir.
Il l'est.
Muhteşemdir
Elle est sublime.
Evet, muhteşemdir.
Elle est formidable!
Hayat muhteşemdir.
La vie est belle de temps en temps.
Ve bence Susan Sontag muhteşemdir.
Et je pense que Susan Sontag est brillante.
Bu adam muhteşemdir.
C'est un phénomène!
Ve inanın bana bu içki... muhteşemdir.
C'est à base de fruits tout frais cueillis. Croyez-moi si je vous dis que c'est rien moins que... spectaculaire!
Muhteşemdir.
Il est génial.
Muhteşemdir.
C'est phénoménal.
Charlie Reed muhteşemdir.
Charlie Reed est excellent.
Tehlikeli biri olduğunu biliyorum Ama muhteşemdir. Bela getirir.
Il sait aussi très bien duper les femmes.
Profesör, muhteşemdir.
Sensei est formidable! Absolument!
"Ay muhteşemdir."
Madame la Lune est formidable.
Gayet muhteşemdir.
C'est assez sublime.
Başarıları kafada çok muhteşemdir, ancak gerçek hayatta işe yaramazlar.
Leurs réussites sont grandes ici mais là, où cela compte, c'est loin d'être le cas.
Adamın kadına gittiği yer muhteşemdir.
C'est tellement fou quand il la revoit chez elle.
Bu ürün muhteşemdir!
Ce produit est incroyable!
Bob Herbert de muhteşemdir.
Et Bob Herbert est génial.
Muhteşemdir.
Elle est terrifiante.
Muhteşemdir.
C'est fantastique :
Belki de bizim umduğumuzdan daha muhteşemdir.
Je crois que c'est plus important que ce qu'on veut bien croire
Çivit rengindeki her şey muhteşemdir
Tout ce qui est pourpre est splendide
Hayat muhteşemdir.
La vie est géniale.
Saçlarım muhteşemdir.
Mes cheveux sont magnifiques.
Seks muhteşemdir ancak yalnızca erkek ve kadın arasında.
Le sexe, c'est merveilleux, mais seulement entre un homme et une femme.
Elvis yani. Muhteşemdir.
Elvis, quel type.
- Kendini beğenmişlik hastalığına tutulmuş da. O gerçekten muhteşemdir! Gwenyth Paltrow ona gidiyor.
Gwyneth Paltrow va la voir.
Eminim muhteşemdir. Halıya bir şey dök de göreyim.
Tant qu'on ne renverse rien.
# Bütün duvarlar muhteşemdir, çatıları düşmediği sürece!
Toute muraille est grande, peu importe sa taille
Bu köpeklerin karakter özellikleri muhteşemdir.
Ils ont des personnalités fascinantes.
Demlenmiş bitki çayları muhteşemdir.
Cet endroit est réputé pour ses infusions.
Evet, gerçekten muhteşemdir.
Oui, elle est vraiment fantastique.
Isak Dinesen muhteşemdir.
Isak Dinesen est géniale.
Hani her şey o kadar kusursuz ve muhteşemdir ki, neredeyse buna üzülürüsün. Çünkü bir daha hiçbir şey bu kadar güzel olmayacaktır.
Un moment où tout est si parfait et si merveilleux que c'est presque triste, car rien ne pourra jamais être aussi bien.
Kesinlikle muhteşemdir.
- Un autre point commun.
- Herhalde yani, muhteşemdir o.
Bersagliere est imbattable!
12 yaşındaki bir oğlanın götü muhteşemdir.
C'est sublime les fesses d'un garçon de douze ans.
Bu yuzden bu kadar muhtesemdir.
C'est tout le génie du tango.
- Oranın yemekleri muhteşemdir.
D'habitude, c'est excellent.