English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ N ] / Ne yapacağımı söyleyeyim

Ne yapacağımı söyleyeyim translate French

379 parallel translation
Sana ne yapacağımı söyleyeyim.
Voilà ce que je vais faire. Je vais demander à ces types-là.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim.
Tu vas voir ce que je vais faire.
- Ama ne yapacağımı söyleyeyim.
Je ferai tout ce que tu veux.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim.
Voilà ce que je vais faire :
Ne yapacağımı söyleyeyim.
Je vais te dire quelque chose.
Anlaştık. Senin için ne yapacağımı söyleyeyim Eddie.
Je vais te dire.
Ann, sana ne yapacağımı söyleyeyim.
Voilà ce que je vais faire...
Ne yapacağımı söyleyeyim. Birkaç hafta burada kal... döndüğümde senin için ne yapabileceğime bakarım.
Vous passez 15 jours ici et à mon retour, on prendra une décision.
Ne yapacağımı söyleyeyim, Yazı-tura atacağız.
Attendez! Pile, on entre.
- Yukarıda. Sana ne yapacağımı söyleyeyim, Bayan Templeton'a çiçeklerini vereceğim.
Je lui remettrai vos fleurs moi-même.
Ne yapacağımı söyleyeyim.
Écoutez bien.
Ama senin için ne yapacağımı söyleyeyim, George.
Je vais vous dire ce que je vais faire pour vous, George.
Hayır, garip değil. Ne yapacağımı söyleyeyim. Kiliseye gidip saat üstünde çalışacağım.
- Non, j'irai travailler dans le clocher pendant ce temps, viens me chercher plus tard.
Ne yapacağımı söyleyeyim. Harvey'le konuşacağım ve sonra seni arayacağım. - Evet.
Je vais essayer de le voir et je te rappelle.
Peki o zaman, Bay Adams. Size ne yapacağımı söyleyeyim. Bu eskizi alacağım.
Eh bien, M. Adams, je vais vous dire une chose, je prends ce croquis.
Ne yapacağımı söyleyeyim.
Je vais te dire ce que je vais faire.
Ne yapacağımı söyleyeyim.
voilà ce que je vais faire.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim. Daha sonra uğrayacağım, ve hâlâ uyanık olursan küçük bir oyun çevireceğiz.
plus tard, si tu ne dors pas, on fera une partie de cartes.
Ama ne yapacağımı söyleyeyim.
Mais je vais vous dire ce que je vais faire.
Size ne yapacağımı söyleyeyim.
Voilà ce que je vais faire.
Size ne yapacağımı söyleyeyim.
Je vais vous dire ce qu'on va faire.
Ne yapacağımı söyleyeyim Bay Lautrec.
J'ai une idée, M. Lautrec.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim Tiger. Bu tanıma uyan sekiz cepçinin adını vereceğim.
Je te donne 8 noms de types capables d'avoir fait le coup.
Yemeği başka bir zamana bırakamaz mıyız? Yarın gece ya da daha sonra. Size ne yapacağımı söyleyeyim.
Si nous dînions demain, ou après-demain?
- Ben ne yapacağımı söyleyeyim. Bir elektrikli sandalye yapıp sınıfa getireceğim. Onlara akım deneyi diyeceğim.
Si j'avais une chaise électrique en classe, je la leur ferais essayer et les grillerais.
Şimdi ne yapacağımı söyleyeyim.
Je vais vous dire ce que je vais faire.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim.
Voilà ce que je suis prêt à faire.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim.
Tu sais ce que je vais faire :
Ne yapacağımı söyleyeyim, Dennis.
Je vais te dire ce que je vais faire :
Ama ne yapacağımı söyleyeyim sana, dışarı çıkıp, işi bitireceğim.
Faut que je troue cette vieille peau sur la 38e rue.
Peki, binbaşı size iyi niyetimi göstermek için ne yapacağımı söyleyeyim.
Eh bien, major, je vais vous dire ce que je vais faire pour vous montrer que j'ai de bonnes intentions.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim Mac, ona 25 dolar göndereceğiz.
Voici ce que je vais faire, Mac Nous lui enverrons 25 $.
Ama ne yapacağımızı sana söyleyeyim. Daha önce ele geçirmeye çalıştığımız bir şehre saldırıya geçeceğiz.
Nous allons attaquer une ville qu'on a déjà essayé de prendre.
Ne yapacağımızı söyleyeyim. Birer kadeh daha içip Bill'i eve geri götüreceğiz.
On s'envoie tous un dernier coup et on ramène Bill à la maison.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
Voilà ce qu'on va faire.
Tartışmayalım. Ne yapacağını söyleyeyim.
Allons, ne nous disputons pas.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim.
Bon.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
Voici ce que nous ferons.
- Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
- Je vais vous dire ce qu'on va faire.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim.
Je vais vous dire... Laissez un objet ici.
Pekâlâ, size ne yapacağımı söyleyeyim.
Écoutez ça.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
Je vais te dire ce qu'on va faire.
Sana ne yapacağını söyleyeyim. Niye içeri girip Bay Libby'yi görmüyorsun?
Allez donc voir M. Libby.
Ne yapacağımızı söyleyeyim, yaşlı dostumuz burada kamp kurmakla meşgulken, sen ve çocuk katırlara yiyecek bulacaksınız.
Le vieux et moi on va chercher un arrangement. Vous deux, ramenez les mules.
- Deniyorum ama heyecanlıyım. Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
- Je suis nerveux
Pekala, vaktimiz dar olduğu için ne yapacağımı sana söyleyeyim.
D'accord, je vais te dire ce que je vais faire :
Size ne yapacağımızı söyleyeyim.
Écoutez.
Avukatım onu sabah 10 : 00'da çıkarabilir. Sana ne yapacağını söyleyeyim.
Mon avocat peut la faire libérer demain à 1 0 h. Voilà ce que vous devez faire.
Ne yapacağım, ona doğruyu mu söyleyeyim?
Qu'est-ce que je fais? Je lui dis la vérité?
Sana ne yapacağımı söyleyeyim, Bernie!
- Voilà ce que je vais faire.
- Rica ederim. Şimdi ne yapacağımızı söyleyeyim.
Voici quels sont nos projets pour l'après-midi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]