English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ N ] / Nerede oldu

Nerede oldu translate French

459 parallel translation
Hey, şu nerede oldu?
Eh, qui vous a fait ca?
- Gazete için. - Louie, nerede oldu?
- je continuerais pour le journal.
- Nerede oldu bu? - Bataklıkta.
- Où est-ce arrivé?
Soygun nerede oldu?
Où a eu lieu le vol?
- Nerede oldu?
C'est arrivé où?
Merakımı bağışla, ama nerede oldu bu iş?
Sans vouloir sembler indiscret... - Ça s'est passé où?
- Nerede oldu bu?
Où cela?
- Bu nerede oldu Buster?
- Où ça se trouvait tout ça?
Kadınlar niye bunlarla evlenir? - Nerede oldu?
Pourquoi l'ai-je épousé?
Peronda beklerken el çantamın yanımda olmadığını fark ettim. Mektup da içindeydi. - Nerede oldu bu?
À la gare, mon sac contenant la lettre avait disparu.
Nerede oldu bu?
A quel endroit?
- Tam olarak nerede oldu?
- Où cela s'est-il produit...
O çizikler nerede oldu?
- Et ces marques?
- Nerede oldu dedin? - Pawley.
- C'était dans quelle ville déjà?
- Nerede oldu? Dağın dibinde.
Il a dû se cogner la tête.
Garip bir şekilde oldu bitti her şey. Sana geliyordum. Nerede olduğumu bile hatırlayamıyorum.
Je faisais route vers toi, je ne sais plus où c'était.
Bu nerede oldu?
Où t'es-tu fait ça?
Nerede oldu bu? Evde mi?
"Où à la maison?"'
Nerede oldu?
Où est-ce arrivé?
Aksama nerede oldu?
Que s'est-il passé?
- Nerede oldu?
- Où cela s'est-il produit?
Nerede oldu?
- C'est arrive ou?
Ne oldu, kıyafetleriniz nerede?
Où sont tes vêtements?
- Nerede oldu?
- Où est-ce arrivé?
Nerede böyle kötü biri oldu acaba?
Oû peut-il être, le bougre?
Nancy Hanks geri gelse en sevdiği kişiden haber almak istese önce "oğlum nerede, Abe'e ne oldu neler yaptı" diye sorardı.
Si Nancy Hanks Revenait chez les vivants Et s'enquerait De ceux qu'elle aimait tant Elle demanderait :
- Nasıl oldu? Nerede tanıştınız?
- Où l'as-tu rencontré?
Nerede oldu bu?
Où?
Nerede kaldın? Oldukça geç oldu.
Où étais-tu passée?
Johnny nerede? Ne oldu?
Que s'est-il passé?
- Ne oldu? - Nerede?
Que s'est-il passé?
Ne zaman, nerede ve nasıl oldu bilmiyorum.
J'ignore pourquoi, où et quand.
Nerede o? Ne oldu? Söyle bana.
Dis-moi ce qui lui est arrivé!
- Frankie. Nerede? - Ne oldu?
- Qu'est-ce qu'il a fait?
Ne oldu ona? Nerede şimdi?
Qu'est devenue Sophie?
- Bu nerede oldu?
- C'était où?
- Not nerede? - Ne oldu?
- Où, le mot?
- Nerede oldu?
- Où cela est arrivé?
- Nerede kaldın, neler oldu?
- Où étais-tu passé?
Bu, bardağı taşıran son damla oldu. Bizi nerede bulacaklarını biliyorlar. Bir an önce hareket etmeliyiz.
Ils sauront où nous trouver quand ça leur chantera!
Saat iki buçuk oldu. Nerede kaldı?
La réunion devait commencer il y a 30 minutes.
Paranın nerede saklandığını biliyorsan, nasıI oldu da onu alıp ve buradan toz olmadın? Bana gelmene gerek yoktu.
Si tu sais où l'argent est caché, comment ça se fait que t'as pas déjà déguerpi avec?
Saburota, Uzun zaman oldu. Jinroku nerede?
Saburôta, ça fait longtemps.
İchi nerede? İchi'ye ne oldu?
Où est Ichi?
Pekala, ne oldu? Mowgli nerede?
Où est Mowgli?
Bu kolu nerede böyle oldu?
Et c'est là qu'il s'est...
- Giulia, ne oldu? ... bir Çin lokantasında buluştuğu nerede görülmüş? - Tanrım, çok içtim!
- Le vieux Professeur et son élève se retrouvent après tant d'années pour discuter car je suis prêt à parier que vous pourriez changer d'idée.
Ceketli bir adam gören oldu mu? Ceketli adam nerede?
- Quelqu'un a vu le type avec une veste en toile?
Nerede oldu?
Où t'as eu ça?
Wendy'e ne oldu? O nerede?
Où est passée Wendy?
Ne oldu söyle. Galya nerede?
J'ai été faire un tour à Léningrad.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]