English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ O ] / Ona iyi bakın

Ona iyi bakın translate French

199 parallel translation
Ona iyi bakın.
Prenez bien soin de lui.
Ona iyi bakın.
Surveillez-le.
Ona iyi bakın Doktor.
Prenez soin de lui et laissez-le partir quand il sera rétabli.
Ona iyi bakın, Pete. Sakın onu bırakmayın. Söz verin.
Si... si je mendie de l'eau, Pete me la donne pas.
Ona bakmaya devam edin. İzleyin. Dikkatle dinleyin ve ona iyi bakın.
Ne la quittez pas des yeux et écoutez bien!
Ona iyi bakın.
Vous pouvez vous occuper d'elle maintenant, Grand-mère.
Adamım Sam burada ona iyi bakın!
Gare, mon Sam est là.
Mr. Matsui, ona iyi bakın.
Matsui, prenez bien soin d'elle.
Sizin için zor olmalı ama lütfen ona iyi bakın.
Elle doit être très inquiète. Eh bien, prenez soin d'elle.
- Ona iyi bakın.
- Occupez-vous-en.
- Lütfen ona iyi bakın.
Soignez bien votre père.
Ona iyi bakın.
Prenez-en soin.
Biz dönene kadar onu içeride tutun. Ona iyi bakın, olur mu?
Gardez-la jusqu'à mon retour.
Ona iyi bakın.
Soignez-le bien.
Ona iyi bakın, lütfen.
Veillez bien sur lui.
Hanımefendi ona iyi bakın.
Madame, occupez-vous-en bien.
Ona iyi bakın, sevgili bayan.
Prenez-en bien soin.
- Ona iyi bakın, önemli biridir.
- Prenez soin de lui, il est important.
Ona iyi bakın.
Prenez soin d'elle.
Ona iyi bakın.
Prenez-en une jolie photo.
Ona iyi bakın.
Et ce n'est pas tout!
- Ona iyi bakın.
- Prenez bien soin de lui!
Ona iyi bakın, Prens.
Prends-en bien soin, prince.
Ona iyi bakın, tamam mı?
Vous allez finir tard ce soir.
- Ona iyi bakın, tamam mı? - Tamam.
Occupez-vous d'elle.
Ona iyi bakın.
Prenez bien soin d'elle.
Lütfen ona iyi bakın. Efendim.
Vous allez le soigner, m'sieu?
Ona iyi bakın!
Voyez-la!
Sen git! - Ona iyi bakın.
- Prenez soin d'elle.
Ona çok iyi bakın, çünkü yarım saat sonra bu zavallı şey, bayan Robert Strike olacak.
Dans une demie heure, la pauvrette sera devenu Mrs.
Benim için ona iyi bak tıpkı bana baktığın gibi onun için.
Veille sur lui, pour moi... tout comme tu as veillé sur moi... pour lui.
Yiyecek ve battaniyelerde bulacaksın.. - Biz dönene kadar ona iyi bak.
Il y a de quoi manger et des couvertures dans l'appentis.
Çok üzgün, dışarıda bekliyor. Ona iyi bak lütfen.
Il est si honteux qu'il n'ose entrer.
Şimdi, lütfen ona çok iyi bakın.
Merci.
Ona iyi bakın, olur mu?
Prenez-en bien soin.
Ona iyi bak.
N'attends pas!
Biliyor musun, geçmişe bakıyorum da bence Matt iyi bir başkan olamazdı. Ama kral olması için oyumu ona verirdim sırf kraliçe sen olasın diye.
Tu sais, en pensant au passé, je ne crois pas que Matt aurait fait un bon président, mais j'aurais voté pour qu'il soit roi, pour t'avoir comme reine.
Ona iyi bakın.
Regardez-le bien.
Bakın, ona doktor olduğumu söylemesek daha iyi olur.
Écoutez, ne lui disons pas que je suis docteur.
Ona iyi bakın!
Occupe-toi bien de lui.
Ona iyi bakın.
Eloignez tout objet dangereux.
Kılıcımı ona karşı deneyeceğim! İyi bakın şimdi!
Il n'y a aucun doute.
İyi bak ona. O burada kalmalı. Dışarıya çıkmasına izin verme, anladın mı?
Surveillez-le bien, qu'il ne sorte pas.
Adın her neyse artık, ona çok iyi bak.
Quel que soit votre nom, prenez bien soin d'elle,
Bak, ona bu kadar iyi davrandığın için sana teşekkür etmek istiyorum.
Je dois te remercier de lui avoir fait un bon accueil.
O iyi biri iyi bakın ona!
Li Hao est un brave. Occupez-vous bien de lui.
O yüzden ben de, yukarıda daha iyi para alacağı bir iş yapacağını düşündüm ve ona bakıp güldüm.
Cela me fit penser qu'elle voulait accomplir un travail mieux payé et ensommeillée, je lui souris.
( Çavuş Dedektif Gina Calabrese ) Ona iyi bak Belki onu tanıyan birilerini çıkarırsın.
Regardez bien. Vous l'avez vue dans le coin?
Hey, ona iyi bak. Çünkü sırada sen varsın.
Toi, regarde bien parce que t'es le suivant.
Ona bak.İyi değil.
Regarde-le. Il n'est pas bien.
Kötü yaralanmış. - Ona çok iyi bakın.
- Il est grièvement blessé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]