English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bakın çocuklar

Bakın çocuklar translate French

1,472 parallel translation
Gelip bir bakın çocuklar.
Venez, approchez, les amis.
Bakın çocuklar, bana bir iyilik yapın. O etraftayken etleri saklayın.
S'il te plaît, cache la viande quand elle est dans les parages.
Etrafa bakın çocuklar burası ilk evinizdi.
Regardez, c'était votre première maison.
Bakın çocuklar, Bence gerçekten anlamıyorlar.
Vous voyez, je pense qu'ils n'ont vraiment pas compris.
Bakın çocuklar, bu zarflarda size ya da başka birisine zarar verecek hiçbir şey yok.
Les défis de ces enveloppes ne sont dangereux pour personne.
Bakın çocuklar, şovumuzla ilgili benim bazı sıkıntılarım var!
Ecoutez les gars, j'ai vraiment des problèmes avec le virage que prend notre journal!
Bakın çocuklar, eğer Craig yapabiliyorsa, biz de yapabiliriz!
Ecoutez-moi bien, si Craig peut le faire, on peut le faire!
Bakın çocuklar. Biyokimya dersimi kaçırırsam bursumu kaybederim.
Si je loupe mon cours de biochimie, je perds ma bourse!
Bakın çocuklar, kapı zorla açılmış.
Regardez. La porte a été forcée.
Bakın çocuklar... maça sadece kazanmak isteyenler çıkacak.
Les gars, je ne veux voir que des gagnants sur le terrain.
Kendinize iyi bakın çocuklar.
- Soyez prudents.
Bakın çocuklar, bu bir mezar.
Regardez, c'est une tombe.
Bakın çocuklar, dinleyin.
Écoutez-moi bien.
Bakın çocuklar... farklılıklarımızı çözmenin tek yolu... birlikte çalışmaktır.
Les enfants, la seule façon d'estomper vos différences est de travailler ensemble.
- Siz çocuklar eğlenmenize bakın.
- Amusez-vous bien.
Çocuklar, şuna bakın.
Regardez ça.
Etrafınıza bakın cocuklar.
Regardez, vous deux...
Çocuklar, durun. Aşağı bakın.
Regardez en dessous.
Hey, bak adamım, gerçek aktör diye bir şey yoktur, sadece ufak çocuklar.
Il n'y a pas de vrais acteurs. Que des petits enfants.
Çocuklar masanın tepesindeki kameradan bombaya bakıyorum.
Je regarde la bombe dans le gros plan qu'on a eu de la caméra en surplomb.
Küçük çocuklar bana bakıp, çığlıklar atmasın istiyorum.
Je ne veux qu'une chose, que les enfants ne pleurent plus en me regardant.
Bakın, Çocuklar, İyi fen takım işi gerektirir.
Ecoutez-moi. Coopérer est essentiel.
Çocuklar bakın, biliyorum bu Ticaret 101 dersi ama ben bunu daha çok Zen Business olarak görmeyi seviyorum.
Écoutez, je sais que ce cours s'appelle Business 101, mais je vois plutôt ça comme du business zen.
Bakın, çalışmıyor olmam sizin gibi yakınamayacağım demek değil çocuklar.
C'est pas parce que je ne travaille pas... que je n'ai pas le droit de me plaindre.
Çocuklar, Artie amcaya son kez bakın.
Oh, regardez moi ça, il y en a toute une bande ici.
Sen Kenny Sims'le dışarıdayken, çocuklarımın haftanın her gecesi bakıcıyla kalmasından bıktım artık.
J'en ai assez de voir mes enfants abandonnés à une baby-sitter Chaque soir de la semaine pendant que tu sors avec ce putain de Kenny Sims.
Çocukların bakışlarını gördün.
T'as vu le regard des joueurs sur moi.
Bak, Token, Çocukların bu konuyu açmaktan çekindiğini biliyorum, ama .. konu şu, Token, biz... gerçekten de senin TV karakterini gözden geçirmeliyiz.
Token, je sais que les gars ont des difficultés à te dire ça, mais euh... et bien, le truc, Token, nous... nous devons reformater notre émission.
Hey, çocuklar, şuna bakın,
Hey, les mecs, regardez ça.
Bakın, çocuklar, ya ben Donna'yı gerçekten engelliyorsam.. ve o bunun henüz farkında değilse
Ecoutez, les gars, et si je retenais vraiment Donna... Et elle ne le réalise pas encore?
Steven, bak, babalar çocuklarını sever, tıpkı yeni babanın seni sevdiği gibi, yani ara onu
Steven, tu vois, les pères aiment leurs enfants, tout comme ton nouveau père t'aime alors appelle-le.
Tamam, bakın, size söylemek istemiyorum çocuklar, çünkü benimle dalga geçmenizden korkuyorum.
J'ai peur que vous vous foutiez de moi.
Çocuklar şuna bakın.
Les mecs, regardez.
Hey, şuna bakın çocuklar, Bu memur trafik polisi.
Visez un peu l'agent de la circulation.
Çocuklar, şuna bakın.
Regardez.
Çocuklar, şuna bakın.
Les gars. Visez ça.
- Çocukların bakımına yardım ederiz.
- Nous pourrons aider avec les enfants.
Hey çocuklar, şuna bakın.
Vous, contrôlez ça.
Tamam çocuklar, şuna bakın.
Bon, les amis. Regardez ça.
Bakın çocuklar.Ne kadar uslu.
Vous voyez? Il est gentil.
DeFeo'ların çocuklarına da bakıcılık yapmıştım.
Je venais pour les Defeo.
Hey çocuklar, bakın kim gelmiş.
Hey, les gars regardez qui c'est.
Tamam. Bakın... Çocuklar benim öbür odada işim var.
D'accord, eh bien, je vais aller faire autre chose dans l'autre pièce.
Bakın çocuklar.
Regardez, les enfants.
Çocuklar bakın.
- Les gars, regardez.
Bir Perşembe günüydü ve ben Noel'deki çocuklar gibi heyecanlıydım. Ama tek gördüğüm hücremin tabanıydı. Nancy'den gelmeyen mektuba bakıyordum.
Arrive un jeudi matin où je me lève, excité comme un gamin à Noël, et je fixe du regard le sol de ma cellule de merde, je m'aperçois qu'il n'y a pas de lettre de Nancy.
Çocukların ve ailelerin gözlerinin içine bakıp da gülümseyerek şöyle dediklerini duymak :
Quand je plonge mon regard dans les yeux des parents et qu'ils me disent : Montalban, vous avez sauvé mon enfant ", ça en vaut la peine. " Merci, Dr.
Bakın, çocuklar
Regardez, les gars
Annemin arkadaşları, bakım evindeki çocukların bakım evinden kamyonlarla alındıklarını anlattılar.
Des amies de ma mère m'ont raconté comment, dans un hospice, des enfants ont été emmenés avec des camions.
Aylardır çocuklarına bakıyoruz, çünkü senin baktığın yok.
- Non. - Ça fait des mois qu'on garde tes enfants parce que t'es trop sans-coeur pour t'en occuper.
Etrafınıza bakın, çocuklar.
Regardez-moi ça!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]