Seninle konuşmam lazım translate French
946 parallel translation
Seninle konuşmam lazım.
Je dois vous parler.
- Seninle konuşmam lazım.
- Je dois te parler.
Seninle konuşmam lazım.
Je veux te parler.
- Seninle konuşmam lazım.
- Je dois te parler. - Qu'y a-t-il?
Seninle konuşmam lazım.
- J'ai quelque chose à vous dire. - Dites. Un secret.
Seninle konuşmam lazım. Sana ihtiyacım yok, ihtiyar.
Tant pis, je me défendrai tout seul.
- Seninle konuşmam lazım!
- Je dois te parler.
Fransız, ayrılmadan önce seninle konuşmam lazım.
J'aimerais te parler.
- Gallagher, seninle konuşmam lazım.
Je dois te parler. Il veut quoi, Louie?
seninle konuşmam lazım.
Je te cherchais.
- Seninle konuşmam lazım.
- J'ai á vous parler.
Seni haftalardır görmedim. Seninle konuşmam lazım.
Ça fait des jours que je t'attends.
- Baksana, seninle konuşmam lazım.
- J'ai besoin de te parler. - Oui, Michel.
Matt, seninle konuşmam lazım.
Il y a... Matt, je dois te parler.
- Seninle konuşmam lazım.
- J'ai besoin de te parler.
seninle konuşmam lazım...
que je te parle...
Ama, Filby, seninle konuşmam lazım!
Il faut que je vous parle!
Seninle konuşmam lazım.
- Assieds-toi, faut que je te parle.
Seninle konuşmam lazım.
- Je dois vous parler.
Seninle konuşmam lazım.
Il faut que je te parle.
Dinle Patricia, Paris'e varır varmaz seninle konuşmam lazım. Çok önemli.
A Paris, j'aurai à vous parler de quelque chose d'important.
Seninle konuşmam lazım.
Je dois te parler, Marie.
Hartman, seninle konuşmam lazım.
HaMan, je dois vous parler. ll y a eu un changement dans les ordres.
Dışarı gel, seninle konuşmam lazım.
Viens, je veux te parler.
Claude, seninle konuşmam lazım.
Claude, iI faut que je te parle.
Bu yüzden seninle konuşmam lazım.
Je dois te dire où j'en suis. - II est tard.
Seninle konuşmam lazım.
II faut que je vous parle.
Seninle konuşmam lazım.
Il faut absolument que je te parle.
Dani, Seninle konuşmam lazım.
Il faut que je te parle.
Alphonse, seninle konuşmam lazım.
Il faut que je vous parle, attendez-moi.
Seninle konuşmam lazım.
II faut que je te raconte quelque chose.
Lütfen Doris. Seninle konuşmam lazım. Önemli.
Je dois vous parler, c'est important.
Scott, seninle konuşmam lazım.
Scott, il faut que je te voie.
Seninle konuşmam lazım.
J'ai à te parler.
Seninle konuşmam lazım!
Il faut que je te parle!
Seninle konuşmamız lazım.
Je veux te parler.
Dinle, seninle konuşmam lazım
- Je dois vous parler.
Dinle, Cabiria. Bir ara konuşmamız lazım seninle.
Écoute Cabiria, il faut que je te parle sérieusement.
- Seninle konuşmamız lazım. - Niye?
Il faut que je te parle.
- Seninle konuşmamız lazım. - Dr.
Il faut que nous parlions.
Ascalone, seninle konuşmam lazım!
Ascalone!
Ben Palmer, Binbaşı. Seninle hemen konuşmam lazım.
Il faut que je vous parle, major.
- Seninle konuşmam lazım.
- J'ai un mot à vous dire.
- Seninle bir şey konuşmamız lazım.
Y a pas de "écoutez".
Seninle konuşmamız lazım.
Faut que je te parle, vieux.
- Seninle konuşmam lazım.
Je veux te parler.
Seninle hemen konuşmam lazım Mel.
Je voudrais te parler, Mel. Maintenant.
Seninle konuşmamız lazım. Bir şov yapacağız.
Il faut qu'on te parle, on va organiser un spectacle.
- Dedim ya, konuşmam lazım seninle.
Je dois te parler.
Seninle bir dakika bir şey konuşmamız lazım, adamım.
Il faut qu'on cause, vieux.
- Seninle konuşmam lazım.
- quelle heure est-il?
seninle konuşmam gerek 124
seninle konuşmam gerekiyor 51
lazım 25
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle konuşmam gerekiyor 51
lazım 25
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
seninleyim 95
senin derdin ne 338
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle evleneceğim 47
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
seninleyim 95
senin derdin ne 338
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle evleneceğim 47