English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ S ] / Seninle konuşuyorum

Seninle konuşuyorum translate French

868 parallel translation
Ben de seni görüyorum. Seninle konuşuyorum.
Je te vois aussi et je te parle.
Ben de seninle konuşuyorum anne. Bütün olanları sana anlatıyorum.
Je te parle aussi, maman, je te raconte tout.
- Ben onunla konuşuyorum. - Ben de seninle konuşuyorum. Gevezeleri ve kahramanları sevmem.
J'ai horreur des héros et des grandes gueules.
Onunla konuşuyorum. - Ben seninle konuşuyorum.
- Ce n'est pas moi, c'est lui!
Bir erkek gece yarısı yalanlar söylemez ama seninle konuşuyorum, çünkü sen Doris'sin.
On ne ment pas à minuit. Mais maintenant, je vous parle parce que vous êtes Doris.
Şu an seninle konuşuyorum. Kölen gibi çalışan, ağabeyin olarak konuşuyorum seninle.
Je te parle en frère aîné, qui s'est éreinté pour toi.
Seninle konuşuyorum. Seninle konuşurken ayağa kalkman... Bu gömlekle ilgili komik bir şey olduğunu sanıyordum.
C'est impoli de se lever quand...
- ben, seninle konuşuyorum.
- Et moi à vous.
Hiç ortada yok, Başından beri sadece seninle konuşuyorum.
Je ne l'ai jamais vu. Je n'ai eu affaire qu'a vous.
Seninle konuşuyorum.
Je te cause.
- 150 mil, efendim. - Seninle konuşuyorum Quatermass!
Quatermass, je vous parle!
Seninle konuşuyorum!
Je te parle, tu m'entends? !
Şurada seninle konuşuyorum. Evet mi hayır mı?
Je te parle : oui ou non?
Seninle konuşuyorum.
Je te parle.
- Dönüp gitme. Seninle konuşuyorum.
- Reste ici, je te parle.
Nell, seninle konuşuyorum.
Nell, je vous parle!
- Ben seninle konuşuyorum.
Je compte sur vous.
Kara maymun, seninle konuşuyorum.
Espèce de gorille de la jungle, je vous parle!
Seninle konuşuyorum, sağır.
T'es sourde? Je te cause!
Seninle konuşuyorum.
Je vais te parler.
Evet, seninle konuşuyorum.
Je vous ai dit que vous pouviez partir.
Seninle konuşuyorum oğlum. Hadi. Dikkatini ver.
Je te parle, tu pourrais écouter.
Neden seninle konuşuyorum ki?
Qu'est-ce que je suis en train de te prêcher?
Seninle konuşuyorum!
Vous, venez.
Sakın benim yanımdan uzaklaşma! Seninle konuşuyorum.
Ne t'en va pas quand je te parle!
Howard Bannister, seninle konuşuyorum.
Howard Bannister, je te parle.
Ama ben seninle konuşuyorum!
Mais moi, c'est à vous que je parle.
- Evet, bende seninle konuşuyorum zaten.
- C'est moi qui parle!
Amirlerini araman gerekiyorsa neden seninle konuşuyorum?
Pourquoi je discute avec vous?
Seninle kıskanç bir koca olarak değil cezasız kalması kabul edilemeyecek belli edep kuralları olduğunu bilen bir dünya adamı olarak konuşuyorum.
Je ne te parle pas en mari jaloux, mais en homme qui connaît les règles de la bienséance. On ne peut pas les enfreindre impunément.
Seninle hep konuşuyorum.
Je te parle tout le temps.
Fakat bu sefer seninle Bölüm Şefi olarak konuşuyorum.
Je vous parle en tant que chef de cette division.
Burada oturmuş, sanki daha önce hiç kız görmemiş gibi konuşuyorum seninle.
Je suis Ia, a te parler comme si tu étais Ia premiére femme que je vois,
Lincoln, bu benim tüm prensiplerime aykırı ama seninle bir büyüğün olarak konuşuyorum.
Lincoln, c'est contre tous mes principes, mais il faut que je vous parle.
- Seninle konuşuyorum Jeff.
Je te parle, Jeff.
Zaten ben de babası olduğun için seninle bu şekilde konuşuyorum.
C'est parce que vous êtes son père que je vous parle comme ça.
- Seninle değil Bay Ringo'yla konuşuyorum.
- Je te parle pas. Je parle à M. Ringo.
Biliyorum, seninle o yüzden açıkça konuşuyorum.
Je sais, je peux vous faire confiance.
Seninle açık konuşuyorum, çünkü doktorlar her zaman hastalarıyla açık konuşmalı ve saygılı olmalıdır.
Un médecin doit se montrer ferme avec ses patients.
Seninle konuşuyorum!
Je te parle!
Şimdi seninle vaiz olarak değil kolcu sıfatıyla konuşuyorum.
Je parle en tant que Ranger, pas en tant que pretre.
Seninle açık konuşuyorum evlat.
Je te dis les choses comme elles sont, garçon.
Seninle bir arkadaş olarak konuşuyorum.
George, je vous parle en ami.
Seninle avukat olarak değil, bir dost olarak konuşuyorum.
C'est l'ami qui te parle, celui qui t'estime et qui ne veut que ton bien.
- Hayır, seninle konuşuyorum.
C'est à vous que je parle.
Seninle neden konuşuyorum ki!
Mais pourquoi je te parle, bon Dieu?
Seninle Enterprise'ın köprüsünden konuşuyorum.
Je vous parle depuis la passerelle de l'Enterprise.
Seninle konuşuyorum.
Tu veux me faire passer pour un con?
- Bak seninle iyilikle konuşuyorum.
- T'as trouvé un ami. T'as un ami.
Bak seninle açık konuşuyorum.
Je suis franc avec vous.
Şimdi seninle konuşuyorum, bu Tanrı'nın cezası olayın üzerine bir çizgi çekmek isterdim.
Maintenant que je suis ici, que je te parle, j'enverrais tout balader. J'ai peur et je suis fatigué.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]