Yine söylüyorum translate French
162 parallel translation
Daha önce söylediğim gibi, yine söylüyorum... Frankenstein Şatosu için bir erkek çocuğa.
Je l'ai dit et je le répète, à la santé d'un fils de la maison de Frankenstein.
Dene beni istersen Yine söylüyorum onu da yaparım
Mets-moi à l'épreuve Et je saurai te persuader
Yine söylüyorum, daima ileriye bak.
De regarder devant. Je te le redis, maintenant.
- Yine söylüyorum, dönmeliyiz!
On devrait y aller.
Bak yine söylüyorum, buralara bir daha gelme.
Rappelle-toi de ne plus venir ici.
Bak yine söylüyorum, büyük ağız.
Tu veux que je te dise?
Sana daha önce söyledim, yine söylüyorum.
Je vous l'ai déjà dit et je vous le redis.
Yine söylüyorum, 30 yıl geçmesine rağmen sizinle hâlâ iyi arkadaşım.
Je vous le répète, même si 30 ans ont passé, je suis resté votre ami.
Yine söylüyorum, kadınlara para yedirmem.
Je vous le dit tout de suite : Je ne dépense jamais pour les femmes.
Yine söylüyorum, bazılarının beklediği gibi olmayacak, çok güzel olacak.
Là encore, certains hésitent... par peur du ridicule... au lieu de se faire du bien.
Yine söylüyorum, acımasız orağın saplandığı andaki metni çıkarıyorum.
Je dirai que je jetais des manuscrits quand la Mort est passée.
Yine söylüyorum, ben uzman değilim.
Mais je suis pas médecin.
Yine söylüyorum, fauldü. - Evet! - Hayır!
N'empêche, y avait faute.
Yine söylüyorum : Ne kadar istersen kalabilirsin.
Tu peux rester autant que tu veux.
Daha önce de söyledim, yine söylüyorum, nereye gönderirseniz gönderin... ama sıcak bir yer olsun.
Je vous le répète, envoyez-moi où vous voulez, mais pas dans un endroit où il fait froid.
Yine söylüyorum. İnan ki farketmez.
Je te dis : ce n'est pas ça qui importe.
Eğer çok istiyorsan. - Ve yine söylüyorum, ben önermiyorum.
Si tu en avais l'intention, et je ne suggère rien...
Ira, Ira, Ira, sana 1968'de söylemiştim, şimdi, yine söylüyorum.
Je te l'ai dit en 1968, et je dois te le redire.
Daha önce söyledim ve yine söylüyorum, demokrasi işlemiyor.
Je l'ai déjà dit et je le répète, la démocratie ne fonctionne pas.
Yine söylüyorum, birbirimize herhangi bir açıklama borçlu değiliz, değil mi?
De toute façon, on ne se doit aucune explication.
Yine söylüyorum. Kompütürü tekrarlıyorum.
Quelle horreur, je répète ce que dit l'ordinateur.
Yine söylüyorum, çok küçükler ve bu yaşta ilerde olmak çok önemli değil.
Ils sont très jeunes et à cet âge, avancer n'est pas crucial.
Daha önce de söylediğim gibi yine söylüyorum.
Je l'ai déjà dit et je le répète.
Benim için çalıştığınız felekten bu günü..... takdir ediyoru ve yine söylüyorum Michael'lı dert etmiyorum.
votre week-end d'apitoiement me plaît beaucoup, mais croyez-moi, je ne souffre plus.
Bilmek istiyorum Çünkü yine söylüyorum
Dis-le-moi car, encore une fois
Size söyledim ve yine söylüyorum, bu kızın kim olduğunu bilmiyorum.
Je vous l'ai dit etje vous le répète, je ne connais pas cette personne.
Ama yine söylüyorum, bir silahla olmaz.
Mais je le répète, pas avec des armes.
- Yine söylüyorum. Hepsini getirdim.
- Je te le redis, pas un ne manque.
- Yine söylüyorum, o beni besliyor.
- Je te le répète, il me nourrit.
Fakat açıkça anlaşılsın diye yine söylüyorum ki yapacağımız iş birliği, müvekkilimin vereceğiniz taahhütleri uygun bulmasına bağlı.
Mais que ce soit clair, cette coopération dépendra d'un engagement qui convienne à mon client.
- Yine söylüyorum, sen de oradaydın.
- Encore une fois, tu y étais!
Yine söylüyorum, garantili bu.
Je vous le garantis.
Yine söylüyorum, bir mürekkepbalığı da olabilir... eğer tam boyuna ulaşacak kadar... gelişirse... muhtemelen 30 metre olur.
Ça peut provenir d'un calmar. S'il avait atteint sa taille maximum, il aurait sans doute fait une trentaine de mètres.
Ben yine de söylüyorum la la Daha sonra ne yapacağım la la...
Il n'y a pas une seconde sans que je chante Que ferai-je plus tard hors de mon antre
Seni bir daha görmeyeceğimi söylüyorum ve bunu söylerken biliyorsun. Yine de inkar mı ediyorsun? Senin ve benim mahkum olduğumuzu.
Je jure de ne plus vous revoir, mais vous savez très bien, et ne pouvez le niez, que ni vous ni moi n'échapperons au destin.
Yapmamalarını söylüyorum ama yine de televizyon izlemek için komşuya gidiyorlar.
J'ai beau l'interdire, ils vont voir la télévision chez les voisins.
Bensiz bunu satmayı başaramazsınız... ve hiçbir şeyi bırakmayacağız. Yine söylüyorum bu yüzden ordum kazanacak. Bu harika bir konuşmaydı.
et ne rien gagner c'est pourquoi je répète mon armée gagnera c'est une bonne stratégie mais t'as oublié quelque chose c'est slade qui sait où sont les diamants
Size söylüyorum, Rickson'u öldürecek kadar büyük bir bomba yaptığınızda yine gelip dünyayı havaya uçurun!
Lorsque vous aurez fabriqué une bombe assez puissante pour tuer Rickson... revenez me voir et faites sauter la terre entière!
Yine de, Spock, gerçeği söylüyorum.
Il n'empêche, Spock, que je dis la vérité.
Aslında, yine yalan söylüyorum.
En fait, je suis content de n'avoir rien dit.
Ben yine de, sosla daha iyi gideceklerini söylüyorum.
Je les préfère toujours en court-bouillon.
Ama yine de söylüyorum.
Mais je le dis quand même.
Yine de söylüyorum.
Mais je le dis quand même.
Yine bir kavram karmaşası yaşamayalım diye söylüyorum.
Au cas où cela vous poserait encore un problème.
- Endişelenme diye söylüyorum buraya yine mağaza kurmak için gelmedim.
Ne vous en faites pas, je ne suis pas revenu travailler.
Size söylüyorum, katil yine ortaya çıkacak!
Elle est entrée, elle avait la clé.
Daha önce de söyledim, yine söylüyorum :
Je te l'ai dit.
Ben senin bana yazacağını sanmıyorum ama... yine de, ola ki öyle bir şey olursa... bilgin olsun diye söylüyorum, 235 nolu posta kutusuna gönderebilirsin.
Vous ne pourriez pas probablement même Voulez m'écrire... "Pour toutes les conditions j'impose. Cependant, si vous souhaitez..."
- Sadece bir şey söylüyorum. Yine gidecek olursan, aklımı kaçıracağım.
Il faut que je te le dise, si tu repars, je vais perdre la raison.
Hayatın boyunca sana ben baktım, şimdi sana boşanacağımı söylüyorum ve sen yine olayı kendine getiriyorsun.
Je me suis occupé de toi toute ma vie, et quand je te dis que je divorce, tu ramènes tout à toi.
- Evet, ama yine de burada ölümcül düşmanlarınız olmasın diye söylüyorum
Mais je vous le dis pour ne pas vous faire d'ennemis mortels de l'autre côté.
söylüyorum 133
söylüyorum sana 22
söylüyorum işte 19
söylüyorum size 22
yine bekleriz 59
yine gel 30
yine gelin 25
yine de 966
yine sen 30
yine ben 68
söylüyorum sana 22
söylüyorum işte 19
söylüyorum size 22
yine bekleriz 59
yine gel 30
yine gelin 25
yine de 966
yine sen 30
yine ben 68
yine mi sen 103
yine mi 603
yine ne oldu 76
yine de teşekkür ederim 22
yine o 26
yine oldu 16
yine benim 17
yine ne var 150
yine geliyor 16
yine geleceğim 19
yine mi 603
yine ne oldu 76
yine de teşekkür ederim 22
yine o 26
yine oldu 16
yine benim 17
yine ne var 150
yine geliyor 16
yine geleceğim 19
yine de sağol 30
yine mi o 19
yine görüşürüz 23
yine başladı 44
yine başlama 110
yine mi siz 23
yine yanlış 18
yine görüşeceğiz 20
yine de teşekkürler 107
yine yaptım 22
yine mi o 19
yine görüşürüz 23
yine başladı 44
yine başlama 110
yine mi siz 23
yine yanlış 18
yine görüşeceğiz 20
yine de teşekkürler 107
yine yaptım 22