Çıkar baklayı translate French
401 parallel translation
Bak, bir şey söyleyeceksen ağzından çıkar baklayı artık.
Si tu as quelque chose à dire, dis-le!
- Çıkar baklayı.
- Avouez.
Ah hadi, hadi, çıkar baklayı.
- Enfin... - Allons, finissons-en!
Mırıldanıp duracağına çıkar baklayı ağzından.
Parlez franchement!
Çıkar baklayı!
Surveillez vos paroles.
Çıkar baklayı.
Courage, parle clairement.
Çıkar baklayı.
Vas-y.
- Çıkar baklayı ağzından Pope.
- Déballe ta camelote, Pope.
- Haydi, çıkar baklayı.
- Allez, avoue!
Haydi. Çıkar baklayı.
Raconte ce qui se passe.
- Çıkar baklayı. - Nigel.
- Allez, dis-le.
- Ne oldu onlara? - Ne var? Çıkar baklayı ağzından.
Qu'est-ce qui leur est arrivé?
Çıkar baklayı. Burada?
Qu'est-ce tu as contre cette affaire?
Çıkar bakalım ağzındaki baklayı.
De quoi il s'agit?
Eğer aşağıya inip, baklayı ağzından çıkarırsan ;.. .. Betty'ye senin bir keresinde sigara içitiğini söylerim.
Si tu descends et que tu vends la mèche, je dirai à Betty que je t'ai vu fumer une cigarette.
Söyle bakalım evlat, çıkar ağzındaki baklayı?
Crache le morceau. Qu'est-ce qui ne va pas?
Acele et be adam, çıkar ağzından baklayı.
Allons, abrège.
Pekala, Watson, haberi vermeğe can attığına göre, çıkar bakalım baklayı ağzından.
Vous mourez d'impatience. Allons, racontez.
Hadi, çıkar ağzındaki baklayı.
Dis-la!
Pekala Nick. Çıkar ağzından baklayı.
Racontez-moi!
Pekala, Fisher, ağzındaki baklayı çıkar?
Bon... Vends ta salade.
Hadi Eugene, çıkar ağzındaki baklayı.
- On se met à table?
Hızlısın, Ben. Bankacılarımızdan biri. Çıkar ağzındaki baklayı.
Goodspeed, un de nos banquiers.
Çıkar dilinin altındaki baklayı, General.
- Qu'est-ce que ça veut dire, Général?
- Çıkar dilinin altındaki baklayı.
A quoi tu penses?
Haydi, ağzındaki baklayı çıkar. Bu bilgiye nasıl ulaştın?
Comment avez-vous tout appris?
Baklayı ağzından çıkar.
Expliquez-vous.
Artık yok. Çıkar içindeki baklayı o zaman...
Je vous écoute.
Sen baklayı ağzından çıkarınca, basın toplantısı düzenleyeceğim.
Quand vous aurez avoué, je tiendrai une conférence de presse.
Çıkar ağzındaki baklayı!
Vide ton sac!
Çıkar şu baklayı işte. Kıskanıyorsun.
En particulier les dessins de...
Şimdi, yaşlı aptal, çıkar ağzındaki baklayı.
Délie-toi la langue, imbécile.
- Çıkar ağzındaki baklayı.
Mais parle.
Çıkar ağzından baklayı.
Balance ton idée.
Şimdi, Klauberg adıyla tanınan Bay Ding, ağzınızdaki baklayı çıkarın!
Ainsi M. Ding, aujourd'hui Klauberg, a chanté.
Bir şeyler geveledin. Durma çıkar ağzındaki baklayı.
Tu as dit quelque chose alors accouche et dis-moi.
Çıkar ağzındaki baklayı John. Otopside olağandışı bir şeye rastlandı mı?
Dis-moi la vérité, qu'a montré l'autopsie?
Çıkar ağzından baklayı.
Crache le morceau!
Çıkar ağzındaki baklayı, oğlum!
Eh bien, accouche!
Evet, dilinin altındaki baklayı çıkar.
Qui aurait bien pu vous dénoncer?
Seni rahatsız eden bir şey varsa, çıkar dilinin altından şu baklayı.
Bien sûr, mais... Qu'est-ce qui te tracasse?
Pekâlâ, çıkar ağzındaki baklayı.
Vas-y, dis-le.
Çıkar ağzından baklayı yoksa ölürsün.
Accouche ou tu es un souvenir!
Hadi, ağzındaki baklayı çıkar.
C'est bon, c'est bon... Allez, crache le morceau, champion.
Al ve çıkar ağzındaki baklayı.
Prends ca et accouche.
Çıkar baklayı, Peter.
Crachez le morceau.
Ağzından baklayı çıkar, dostum.
Crachez!
Ağzındandaki baklayı çıkar.
Livrez votre pensée.
Anüs, kıçındaki baklayı çıkarır mısın?
Qu'est-ce que t'as, Anus?
Baklayı çıkar, Kuşbacaklı.
Crache le morceau, Birdlegs.
Hadi, çıkar şu baklayı.
Allons, parle.
çıkar 159
çıkarın 68
çıkart 35
çıkardım 26
çıkartın 17
çıkarın beni 132
çıkaramıyorum 22
çıkar beni 102
çıkar ağzındaki baklayı 23
çıkar onları 25
çıkarın 68
çıkart 35
çıkardım 26
çıkartın 17
çıkarın beni 132
çıkaramıyorum 22
çıkar beni 102
çıkar ağzındaki baklayı 23
çıkar onları 25