English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ş ] / Şimdi gitmeliyiz

Şimdi gitmeliyiz translate French

236 parallel translation
Saygıdeğer Albay, çok verimli bir akşam için teşekkür ederim. - Ve şimdi gitmeliyiz.
Merci pour cette réception, mon Colonel.
Şimdi gitmeliyiz.
Faut partir tout de suite. Habille-toi.
- Gideceksek şimdi gitmeliyiz.
- Il est grand temps de partir.
- Bayan Rosen hemen şimdi gitmeliyiz.
- Non... - Mme Rosen? Il faut y aller.
Sanırım şimdi gitmeliyiz, ne dersin?
Nous devrions nous retirer à présent.
Sanki savaş göçmeniyiz. - Şimdi gitmeliyiz.
On dirait un camp de réfugiés!
- Sanırım ikimiz de şimdi gitmeliyiz. - Hayır.
- Je pense qu'on devrait partir maintenant.
Şimdi gitmeliyiz.
Il faut y aller maintenant.
Şimdi gitmeliyiz.
Ecoutez, il va falloir y aller.
Oğlum ve ben şimdi gitmeliyiz.
Mon fils et moi devons partir maintenant.
- Belki de şimdi gitmeliyiz.
- On devrait y aller maintenant.
Şimdi gitmeliyiz, tamam mı?
On y va, d'accord?
Anlıyorum, ben hallederim. Şimdi gitmeliyiz.
On va s'en occuper.
Şimdi gitmeliyiz.
Il faut y aller.
Ama hemen şimdi gitmeliyiz.
C'est maintenant ou jamais.
Şimdi gitmeliyiz.
Nous devons partir.
Bunu sonra düşün şimdi gitmeliyiz.
Tu y penseras plus tard. Maintenant, allons = y.
Belki şimdi gitmeliyiz.
On devrait y aller.
Sizinle de. Şimdi gitmeliyiz.
- De méme.
- Şimdi gitmeliyiz diye düşünüyorum.
- On ferait mieux de déguerpir.
Şimdi gitmeliyiz. Hemen.
On doit s'en aller tout de suite.
Şimdi gitmeliyiz!
Partons sur-le-champ!
Şimdi gitmeliyiz.
Allons-y.
Şimdi gitmeliyiz. Bu daha iyi.
Ça serait mieux de partir maintenant.
- Şimdi gitmeliyiz. - Ooh.
- Il faut y aller.
Hayır, Big Momma, şimdi gitmeliyiz.
Non, Big Mamma, on doit partir maintenant.
Çok teşekkürler ve şimdi gitmeliyiz.
Merci beaucoup. On doit y aller maintenant.
Şimdi gitmeliyiz.
- Il faut y aller, vite.
Daha sonra devlet görevlileriyle geliriz ama şimdi gitmeliyiz!
Vous reviendrez avec les autorités, mais rentrez avec moi.
Yazın diye konuştuğumuzu biliyorum, ama şimdi gitmeliyiz.
Je sais qu'on avait parlé de l'été, mais...
Şimdi gitmeliyiz.
Nous devons partir maintenant.
- Pekâlâ, çocuklar. Gitmeliyiz şimdi.
- Allez, les enfants.
Biz şimdi devam gitmeliyiz. Geç oluyor.
Il faut que nous partions maintenant, il est tard.
Şimdi gitmeliyiz.
Il faut que nous partions.
- Şimdi gitmeliyiz!
Nous devons partir!
Şimdi hepimiz gitmeliyiz.
Partons maintenant.
- Ne hoş, şimdi Elias'a gitmeliyiz, bu doğru.
Maintenant il faut aller au camp.
Gitmeliyiz şimdi.
Nous devons partir maintenant.
Duramayız şimdi, silah deposuna gitmeliyiz.
Ce n'est pas Ie moment de s'arrêter. Nous devons aller à l'arsenal et je pourrai dormir.
Küçük arkadaşım... şimdi evimize gitmeliyiz, tamam mı?
Hé, mon bonhomme. Nous rentrons chez nous.
- Evet. Şimdi gitmeliyiz.
Fonçons.
- Şimdi oraya gitmeliyiz.
Montons... pour les tentures.
Gitmeliyiz şimdi.
On doit y aller maintenant.
Gitmeliyiz, ama şimdi değil.
Nous devons partir.
Şimdi şerife gitmeliyiz.
On doit aller voir le shérif.
Şimdi mezarlığa gitmeliyiz.
Alors viens avec moi au cimetière.
Şimdi kendimi daha iyi hissetmiyorum ve Buffy'ye yardıma gitmeliyiz.
Ça ne m'a pas soulagée, et on doit aider Buffy.
Ve şimdi o çocuklar için geri geliyor. - Gitmeliyiz!
- Elle en veut aux enfants.
Şimdi kıyıya gitmeliyiz.
Il ne nous reste plus qu'à atteindre la côte.
Şimdi köye gitmeliyiz.
Retournons au village.
Sabah, "Gitmeliyiz." Şimdi de, "Susadık."
Il a dit : "Nous devons y aller", "Nous avons soif."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]