English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Başardılar

Başardılar translate Portuguese

608 parallel translation
Okçuluk yarışmasından sonra idam sırasında Locksley ve adamları kaçmayı nasıl başardılar?
Como é que Locksley e o bando escaparam à forca, após o torneio?
Belki hepsi deliydi, ama bir şeyi başardılar.
Talvez fossem todos loucos, mas fizeram uma coisa :
Biz toparlanıp son darbeyi vurana dek... düşmanları oyalamayı başardılar.
Atrasaram o inimigo e continuaram a atrasá-lo, até ficarmos suficientemente fortes para os atingir.
Kaçmayı başardılar.
Fizeram-no e escaparam.
Başardılar!
Conseguiram!
çocuklar bugün gerçekten başardılar.
Os rapazes portaram-se bem.
Başardılar.
Conseguiram.
Bu konu çok gizli elbette ama kriptocularımız Almanların diplomatik şifresini çözmeyi başardılar.
Bem, isto é estrictamente confidencial, mas os nossos criptógrafos conseguiram desencriptar... -... um código diplomático Alemão.
Orada yıpranmış Fransızlar mucize eseri Marne Nehri'nde tutunabildi... ve ani saldırılarla Almanları geri püskürtmeyi başardılar.
Ali, os franceses miraculosamente resistiram no rio Marne... e numa série de contra-ataques surpresa, expulsaram os alemães.
Sadece onu eğlendirmeyi başardılar.
Eles só conseguiram foi diverti-lo.
Nasıl başardılar diye şaşkınlık.
E espantoso que o tenham conseguido.
O olayda, Atinalılar ona karşı koymayı başardılar.
Nessa ocasião, os atenienses enfrentaram-no.
İnsanlara, vahşi batıyı açmayı başardılar. Ve beni zengin yaptılar.
Conquistou o oeste selvagem, abriu novos territórios, e me enriqueceu.
- İyi iş başardılar.
Bem-vindo a casa, Almirante.
- Tanrım, başardılar.
- Meu Deus, conseguiram.
Ganimetle kaçmayı başardılar.
Eles conseguiram fugir com o saque.
Başardılar mı?
Eles conseguiram?
Bizim gibi onlar da bariyerden sağ çıkmayı başardılar.
Eles viveram além da barreira, assim como nós.
Barbara, başardılar.
Barbara, eles conseguiram!
Çok iyi başardılar gerçekten.
Dançam mesmo bem.
Sihir, hepsi sihirbaz, Büyük piramitten çıkmayı başardılar.
Isto é magia. Eles são todos mágicos. Eles conseguiram sair da Grande Pirâmide.
İki çok iyi veterinerim benim emirlerim altında hayatını kurtarmayı başardılar.
Dois óptimos veterinários conseguiram, sob minha direcção, salvar-lhe a vida.
- Bunu nasıl başardılar?
- Como conseguiram aquilo?
Ve de sonunda, onu deli etmeyi başardılar.
E no final acabaram por o enlouquecer realmente.
- Başardılar mı peki?
- Fizeram as pazes?
Bizi yanıltmayı başardılar.
Veja como isso nos enganou.
Bu benim düşüncem. Fakat bu Tanrının bir lütfûydu ve başardılar.
Mas graças a Deus conseguiram.
Papalık Eyaletleri'nin hapishanelerinden kaçmayı başardılar.. .. ki sonunda Venediklilerinkine girsinler.
Consegui fugir das prisões do Estado Pontifício, para acabar nos venezianos.
Karadan bir yol açmayı başardılar.
Abriram uma rota por terra.
Tuvaletten kaçmayı başardılar.
Eles conseguiram safar-se da privada.
Tanner ve Tono birbirlerini öldürmeye çalıştırlar, başardılar.
Tanner e Tono tentaram matar-se, e conseguiram-no.
Eğer, sağ kalanlardan bazıları kaçmayı başardılarsa bile uzun bir yolculukta, bir süre sonra yakıt ve yiyecek sıkıntısı yaşayacaklar.
Se, de facto, um grupo de sobreviventes conseguiu escapar... não terão combustível nem comida para uma viagem grande.
Ve sonrasında Portekiz'li kaşifler Dünya'yı baştan başa dolaşmayı başardılar.
Logo uma expedição Portuguesa se Ihe sucedeu, ( 1519 - Fernão de Magalhães ) realizando a primeira circum-navegação do azul globo terrestre.
Bu çeşitli kültürlerden seyyahlar gezegen çapındaki ilkleri başardılar.
Estes viajantes de diversas culturas, foram os primeiros exploradores planetários.
Onu düğünden uzak tutmayı başardım : : : : : : Ama kapıları kapatmak onu dışarıda tutmaya yetmedi, bir hata yaptım :
Consegui afastá-lo do casamento... mas fechar a porta não o deixou de fora, porque cometi um erro.
Bazılarımız öldü ama başardık.
Alguns de nós morreram por isso, mas conseguimos.
Elbette başardılar.
Claro que sim.
Bunu nasıl başardılar?
- Como conseguiram?
Başardılar!
Eles conseguiram! Eles conseguiram!
Bunu nasıl başardılar, bulalım.
Descubra o que os mantêm vivos.
Aptal herifler Bay Bond'un görevini başardığını sandılar.
Os idiotas devem pensar que o Sr. Bond cumpriu a missão.
Bayanlar, baylar. Bu akşam yarışmacılarımızdan hiçbirinin Proust'un başyapıtının karmaşıklıklarını özetlemeyi başardığını sanmıyorum.
Bem, senhoras e senhores, julgo que nenhum dos concorrentes desta noite foi bem-sucedido em encapsular os pormenores da obra-prima de Proust.
Başka bir hatta bizi bekliyorlardı ve bizi o hatta çekmeyi çok iyi başardılar.
Dizem que se podia ver tudo desde Culp Hill.
Basındaki bağlantılarımız sayesinde, McCluskey'nin uyuşturucu işinde, Sollozzo ile olan bağlantısı hakkında, baya bir yazı yazdırmayı başardık.
Graças aos nossos contactos nos jornais, pudemos colocar matérias sobre o envolvimento de Mc.Cluskey com o Sollozzo na venda de drogas.
- Biz başardık ve onlar çuvalladılar!
Consegui! Nós conseguimos e eles perderam.
Ona hem işin hem evin üstesinden nasıl geldiğini sorduğumda..... içini gözlemleyen hafif bir gözlemlemeyle..... bunu başardığını çünkü Johan'la birbirlerine yardım ettiklerini söyler.
"Quando questionada como lida com uma profissão e gere um lar, " timidamente sorri, "e responde que ela e Johan ajudam-se mutuamente." O que é verdade!
Fazla teçhizat kaçıramadılar ancak oldukça çok sayıda Alman askeri Sen Nehrini kullanarak kaçmayı başardı.
Tinham muito pouco equipamento à disposição, Major General mas alguns alemães ainda fugiram para o rio Sena 7º Batalhão E.U. e isto foi muito mau.
Kafa kafaya saldırmaya, uçuş liderini indirmeye ve düzeni dağıtmaya çalıştılar. Bunu başardıklarında ise bombardıman uçaklarını teker teker vurabilirdiler. Az ya da çok farketmez.
Começaram a atacar de frente, tentando apanhar o líder e quebrar a formação, e se conseguissem quebrar a formação, então poderiam atingir os bombardeiros facilmente.
Onlar, Dorzak'ın psikolojik saldırılarına dayanabildikleri için seçilmişti, ama o, yine de onların savunmalarını aşmayı başardı.
Foram as duas especialmente escolhidas pela sua capacidade de resistir a um ataque psicológico, mas mesmo assim, ele conseguiu penetrar na defesa delas.
Neyi başardın? Bir dış kuvvet bütün o insanların DNA'larına etki ederek onları kuvvetlendirmiş.
A força externa que funciona em conjunto com o DNA, e que deixa as pessoas tão fortes, são os raios gama.
Hyperborea! Hey gidi tanrılar, başardı!
A Hyperboria, pelos deuses, ele sabe!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]