Başarısız oldum translate Portuguese
438 parallel translation
Başarısız oldum, Büyükelçim.
Eu falhei, Embaixador.
Sudrow'da başarısız oldum, Rynders'ın tüfeklerini kızılderililerden alamadım.
Falhei em Sudro, falhei ao evitar que o Rynders vendesse espingardas aos índios.
West Point'te başarısız oldum.
Não consegui entrar para West Point.
Ben başarısız oldum.
Sou um falhado.
Başarısız oldum.
Eu falhei.
Ama, oğlum, hayatta el attığım her şeyde başarısız oldum.
Mas, filho, tu sabes que tudo... o que tentei em vida fracassei.
Ben de hayat denen görevde başarısız oldum.
Também eu falhei na tarefa da vida.
Başarısız oldum.
Falhei.
Sadece kibarlık ediyorsun. Fena halde başarısız oldum.
Está apenas a ser simpático, falhei miseravelmente.
Ama başarısız oldum.
Mas eu falhei.
Korkarım gözlerinizi açmakta başarısız oldum, Bay Grogan.
Vejo que falhei em abrir os seus olhos, sr. Grogan.
Ancak ilkinde başarısız oldum.
Da primeira vez, falhei.
# Başarısız oldum. Çok tehlikeli bir oyun oynadım.
" Joguei um jogo perigoso demais.
İşte bu yüzden herkes başarılı olurken ben başarısız oldum
Isso é porque sempre falhei quando outros tiveram sucesso.
Yapabileceğimi sandım ama başarısız oldum, Tamam mı?
Pensei que conseguia. Fracassei. Sinto muito.
Annene karşı olan görevimde başarısız oldum.
Falhei no meu dever para com a sua mãe.
Onlar için mücadele etmek konusunda sizi ikna etmekte başarısız oldum.
Falhei em não o convencer a si a lutar a favor deles.
Başarısız oldum.
Não consegui.
Hem kaptan olarak, hem de... gemideki tüm ruhlardan mesul olarak başarısız oldum.
Fracassei como Capitão e como responsável por todas as almas a bordo da minha nave.
- Çünkü ben başarısız oldum Timmy.
- Eu ter falhado.
Tanrım Başarısız oldum peder.
Deus! Eu falhei, padre.
Başarısız oldum, Bayan Lemon.
Falhei, Miss Lemon!
Tamamen başarısız oldum.
Falhei completa e devastadoramente.
Bir sefer dışında hep başarısız oldum.
E sem nenhum êxito, só uma vez consegui ganhar-te, só uma.
Demek istediğim, daha önce başarısız oldum... Ve bunun tekrarlanmasından korkuyorum.
Já falhei antes, e... tenho medo que aconteça de novo.
Evet, başarısız oldum.
Falhei, obrigado.
Ben aileme karşı sorumluluklarımı yerine getirmekte başarısız oldum.
E eu falhei nas minhas responsabilidades familiares.
Görevimde başarısız oldum, ve ben bir ölüyüm.
Falhei na minha missão e estou morta.
Ama bir baba, kızına sevgisi kadar saygısını da vermeli ve ben bu noktada başarısız oldum.
Mas um pai deve dar à sua filha amor... e respeito, e nisso... eu falhei.
İşte bu noktada başarısız oldum.
E nisso, eu falhei.
- Başarısız oldum, şef.
- Não consegui, chefe.
Niçin sende başarısız oldum?
Porque falhei consigo?
Üşüdüğüm ve midem guruldadığı için görevimde başarısız oldum ve uğruna çalıştığım her şeyi yok ettim.
Mas porque tinha frio e a barriga dava horas, falhei o meu dever e destruí tudo para o qual trabalhei.
Konuşarak sıyrılamayacağım bir şeyde mi başarısız oldum?
Chumbei a algo de que não me consegui safar?
İçini tarayabilmemizin bir yolu var mı? Her türlü ayarlamayı denedim, ama başarısız oldum.
Parece que o Sr. Tuvok e a Kes foram atingidos por uma descarga de energia não identificada.
Ve başarısız oldum.
E falhou.
Ama iş o noktaya gelince,... kim bana ne yaparsa yapsın yine de uygar olduğumu gösterme fırsatı elime geçtiğinde başarısız oldum.
Mas, na hora da verdade, quando tive a oportunidade de mostrar que, por muito que me fizessem, eu continuava a ser um ser humano evoluído fracassei.
Gerçekten onu öldürmeyi denedim, ama başarısız oldum.
Eu estou a tentar matá-lo, mas, até agora, não consegui.
"Başarısız oldum demek " ve senin omuzlarına felaket bir yük bindirdim.
Também quer dizer que falhei e que terei de colocar um enorme peso sobre os teus ombros.
Başarısız oldum.
Falhei...
Tanrı ile oynamaya kalkıştım ve başarısız oldum.
Eu tentei fazer de Deus e falhei.
Teğmen... duygularınızın karmaşıklığına saygı gösterme konusunda başarısız oldum.
Alferes... eu falhei em respeitar o complexo de suas emoções.
Nasıl başarısız oldum?
O que deu errado?
Yok sayma seviyesini bekleme konusunda başarısız oldum. Bununla yüzleşmeliydim.
Falhei em antecipar o nível de ignorância... que encontraria.
İtiraf etmeliyim ki, tepkiyi anlamakta başarısız oldum.
Embora eu tenha que admitir, eu não entendi a reacção.
Her şeyde başarısız oldum.
Falhei em tudo.
Annesi olarak başarısız mı oldum?
Falhei como mãe?
Ve başarısız oldum. Bu sebepten size yardım edemem.
E fracassei.
Sandığım gibi başarısız biri değilim, iki konuda başarılı oldum.
Não sou o falhado que julgava ser. Tive êxito em duas coisas :
- Ve başarısız oldum.
E falhei.
Benim başarısız olabileceğim hiç aklıma gelmezdi, ama oldum. ve ben kimsenin gerçeği bilmesini istemedim...
Nunca me ocorreu que pudesse falhar, mas falhei, e nunca quis que ninguém soubesse a verdade.
öldüm 57
oldum 49
öldüm ben 21
öldüm mü 28
başarısız 35
başarılar 28
başarılı 32
başarı 43
başarabilirsin 108
başardık 725
oldum 49
öldüm ben 21
öldüm mü 28
başarısız 35
başarılar 28
başarılı 32
başarı 43
başarabilirsin 108
başardık 725
başardım 366
başardı 180
başardın 415
başaracaksın 136
başaramadım 52
başaracağız 144
başarabiliriz 43
başaracağım 55
başarabilirim 18
başaramadık 18
başardı 180
başardın 415
başaracaksın 136
başaramadım 52
başaracağız 144
başarabiliriz 43
başaracağım 55
başarabilirim 18
başaramadık 18
başaramadın 18
başaramayacaksın 18
başaracak 37
başarmışsın 17
başardınız 52
başaramayacağım 25
başarısız oldu 30
başaramayız 18
başaramadı 32
başaramayacak 27
başaramayacaksın 18
başaracak 37
başarmışsın 17
başardınız 52
başaramayacağım 25
başarısız oldu 30
başaramayız 18
başaramadı 32
başaramayacak 27