Başardım translate Portuguese
4,381 parallel translation
Başardım!
Eu consegui!
Eski hisse senetlerimi satıp 5000 dolar toplamayı başardım.
Vendi algumas acções antigas e consegui realizar $ 5.000.
Kapıya ulaşmayı başardım ve tam kendimden geçmeden önce yemin ederim adamı onu boğazlarken gördüm.
Consegui chegar à porta pouco antes de desmaiar.
Başardım mı?
Sim?
Ama ardından kendimi ayağa kaldırdım, üzerimdeki tozları silkeledim ve bu vadesi geçmiş kürtajı TV dizisi olarak satmayı başardım.
Mas depois recompus-me, voltei a pôr a cabeça no lugar, e vendi este guião de merda como um episódio-piloto.
Üstün yapımcımız Aaron Rapoport'un yardımlarıya, 21.Yüzyılın en önemli röportajını ayarlamayı başardım.
Com a a ajuda do meu extraordinário produtor. Aaron Rapoport, consegui a mais extraordinária entrevista do século 21
Sırf siyah olduğum için. - Ama yine de başardım.
Se não fosse preto, teria acabado como general em vez de ajudante!
Sonunda onu çift terapisine götürmeyi başardım.
Por fim, fui capaz de a arrastar para a terapia de casal.
Başardım!
Consegui!
Başardım.
Eu consegui.
Başardım, başardım, başardım, başardım.
Eu consegui, eu consegui, eu consegui, eu consegui.
Başardım, başardım.
Eu consegui, eu consegui.
İşte, kontrol cihazının kısmi ekran görüntüsünü almayı başardım.
Toma, eu consegui uma imagem parcial do dispositivo.
Ne oldu içeride? Onların Bauer'i öldürmesini engellemeyi başardım.
Consegui impedi-los de matar o Bauer.
İHA modülünü ayırdım ve veri paketini üç akışa ayırmayı başardım.
e consegui resolver o pacote de dados em três transmissões.
Başardım.
Consegui.
Micah'a güvenlik kıyafetimi giydirmeyi başardım.
De alguma forma, consegui que o Micah vestisse o meu uniforme de segurança. Fui ao depósito dos caminhos-de-ferro.
Evet, adamı kovalamayı başardım.
Sim, consegui afugentá-lo.
Ses akorları devre dışı. Boynun sağ tarafındaki hasarı düzeltmeyi başardım.. Ve sola doğru bir ağ açtım.
As cordas vocais foram desactivadas, e reparei os danos autoinfligidos no lado direito do pescoço e abri o portal de nó do lado esquerdo.
İtaat etmemi istedin. Ve yaptım. Buna rağmen başardım.
Exigiste obediência, e obedeci e conseguiste, apesar disso.
Baban onları oyalarken ben dört kız çıkarmayı başardım.
E eu consegui pegar quatro garotas enquanto o teu pai os distraía.
Senin için başardım.
Fiz isso por ti.
Şu anda yapım aşamasında ama başardım oldum.
- É algo a melhorar! Lá chegarei.
- Başardım. İnanmıyorum sana.
- Não acredito.
Yaşasın! Başardım!
Consegui!
Başardım! Artık gürültü yok!
Acabou-se o barulho.
Burada kendim için bazı şeyleri inşa etmeyi başardım.
Aqui, pude começar a construir algo para mim.
Lanet olası şeyi başardım.
Entendi perfeitamente.
müşteriyle buluşmayı başardım ve hesabını gün-gün temelinde değiştirmeye ikna ettim işi elimde tutabilmek için.
Encontrei-me com o cliente e mudei o modo como geríamos a sua conta diariamente, de modo a manter o negócio.
Hesaplamayı yapmayı çoktan başardım.
Já fiz os cálculos.
Mike, başardım.
Mike, consegui.
Verilerin büyük bir kısmını kurtarmayı başardım.
Então, consegui recuperar uma boa parte dos dados.
Kaybettiğimi düşünüyorlar, öyleyse başardım, değil mi?
Se eles pensam que a perdi, então, perdi-a mesmo, certo?
Her yönüyle orjinaline benzer olan bu klona... Homer'ın bedeninde ki tüm anıları koymayı başardım.
Consegui colocar as memórias do Homer no corpo de um clone, idêntico ao original em todos os aspectos.
Homer'ın beynini bir flash sürücüye... kopyalamayı başardım. Böyle olmak zorundaydı.
Consegui descarregar o cérebro do Homer para esta pendrive.
- Neyi nasıl başardım?
Consegui o que?
Bu sabah Naseem'in beni kovacağına kaIıbımı basardım.
Tinha a certeza absoluta de que o Naseem me ia despedir hoje de manhã e pôr a andar.
Başardın, adamım.
Conseguiste, meu!
Ben de başardığımızı düşünmüştüm.
Eu pensei que tinha arrasado.
Tanrım. Başardık. Başardık.
Já está, já está
Geçimimizi yeniden sağlamak için elimden geleni yapıyorum ama başardığım zaman her zamanki gibi bu tayfanın kaptanına geri ihtiyacı olacak.
Faço o que posso para recuperar o nosso sustento, mas quando terminar esta tripulação precisará do seu Capitão de volta.
Başardınız mı?
Teve êxito?
Amerika'nın Kuzey Kore üzerinde ekonomik yaptırım uygularken halkımı nasıl bu kadar iyi beslemeyi başardığımdır?
como eu consegui manter o meu país tão bem nutrido... apesar das pesadas e injustas sanções económicas... impostas à Coreia do Norte pelos Estados Unidos?
- Sanırım başardın!
- Acho que conseguiste.
Floransa hükumdarını Pazziler'in değil de, bizim öldürmeyi başardığımız öğrenilirse mi?
Quer dizer se descobrirem que fomos nós e não os Pazzi que matámos o soberano de Florença?
% 10 pek fazla değilmiş gibi görünebilir... ama onunla başardıklarımıza bakarsanız çoktur.
Dez por cento pode não parecer muito, mas é bastante, se virem tudo o que já fizemos.
- Yayınımıza girmeyi başardılar anne.
Isso é provável? Eles acederam ao nosso feed, mãe.
Sonunda doğum günü partini yapmayı başarmışım gibi görünüyor. Başardın.
Parece que, ao fim de contas, sempre vim ao teu aniversário.
Başardın! Başardın tatlım.
Tu conseguiste!
Başardım!
Consegui! Ele conseguiu!
Tatlım Dr. Phil'den yağcı masajı isteseydim hızlı aramadan 3'e basardım tamam mı?
Amor, se que quissesse uma mensagem meiga do Dr. Phil, bastaria ter marcado o três no telefone, certo?
başarısız 35
başarılar 28
başarılı 32
başarı 43
başarabilirsin 108
başardık 725
başardı 180
başardın 415
başaracaksın 136
başaramadım 52
başarılar 28
başarılı 32
başarı 43
başarabilirsin 108
başardık 725
başardı 180
başardın 415
başaracaksın 136
başaramadım 52
başaracağız 144
başarabiliriz 43
başaracağım 55
başarabilirim 18
başaramadın 18
başaramadık 18
başaramayacaksın 18
başarısız oldum 33
başaracak 37
başardınız 52
başarabiliriz 43
başaracağım 55
başarabilirim 18
başaramadın 18
başaramadık 18
başaramayacaksın 18
başarısız oldum 33
başaracak 37
başardınız 52