English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Ben giriyorum

Ben giriyorum translate Portuguese

561 parallel translation
Bütün riske ben giriyorum, belki de satamam.
Eu é que vou correr riscos e talvez nem os consiga vender.
- Çıkmazsanız ben giriyorum.
- Saiam, senão, vou aí dentro.
Şimdi bu evliliğe 3 ay veriyorum, 3'e 1. - Bahse giren? - Ben giriyorum.
Não dou a este casamento mais de três meses e aposto três contra um.
Önden ben giriyorum.
Avance o primeiro.
- Tuvalete ilk ben giriyorum.
- Serei a primeira no W.C.
Ben giriyorum.
Vou entrar.
İlk ben giriyorum.
Eu avanço.
Tamam, ben giriyorum.
Certo, vou entrar aqui.
- Burada ben giriyorum.
- É aí que entro eu.
Ben giriyorum.
Vou avançar!
Ben giriyorum.
Vou avançar.
Hepsi benim hatam. Ben giriyorum.
É minha culpa, por isso vou eu.
Ben içeri giriyorum sevgilim.
Vou para dentro, querido.
Ben mi günaha giriyorum?
Eu, blasfemar?
Gece kimseye görünmeden geliyorlar. Ama ben güpegündüz ön kapıdan giriyorum.
Entram sorrateiros à noite, ao passo que eu entro à luz do dia, vês.
Ben riske giriyorum, siz mücevherleri geri alıyorsunuz.
Eu corro os riscos todos e você tem de volta as jóias todas.
Ben içeri giriyorum, Bayan MacLean.
Estarei lá dentro, Srta. MacLean.
Ben çıplak giriyorum.
Eu vou nadar nu.
"Görüşürüz anne, ben hapse giriyorum" mu?
"Adeus! Vou para a cadeia".
Ben giriyorum.
Eu vou lá.
Ben kiliseye giriyorum.
Eu vou entrar na igreja.
O yüzden ben de bahse giriyorum.
É por isso que vou apostar.
O da yatakta yatıyor. Sonra ıskalıyor ve ben yatağın altına giriyorum. Biz buna yakından atış diyoruz.
Por vezes, falha e eu vou para baixo da cama, mas isto é o que designamos por tiro ao acaso e não conta.
Ben süpürgeliğe giriyorum.
Bem, vou procurar no lambril.
Ama uyumsuzlardan biriysen ben burada devreye giriyorum.
Mas se for um dos desajustados é aí que eu entro.
Ben içeri giriyorum
Vou voltar a entrar.
Ben, hep lanet olası kapıdan giriyorum.
Eu sou obrigado a abrir a porta.
Kapı açık, ben de içeri giriyorum.
A porta está aberta e eu entro.
Onun için ben de kıda suya giriyorum zaten.
É por isso que fico na parte menos funda.
Ben buna giriyorum.
Eu vou a esta sala.
Ben de içeriye giriyorum.
Tentarei a minha sorte lá dentro.
Ben duşa giriyorum.
Vou tomar um duche.
Ben arabaya giriyorum, sen beni o yere kadar iteceksin ve ben de bu oğlana haddini bildireceğim!
Vou entrar neste carro e vais empurrar-me até lá, para eu o repreender.
Ben içeri giriyorum.
Vou entrar.
Ben tuvalete giriyorum ve sonra buradan gidiyoruz.
Vou a casa de banho arranjar-me e a seguir vamo-nos embora daqui.
Ben içeri giriyorum!
Eu vou entrar.
Çocuklar ben içeri giriyorum.
Jovens, vou lá.
Ben içeri giriyorum.
Acho que vou para dentro.
Ben de onunla içeri giriyorum.
Vou entrar.
Tamam, ben içeri giriyorum.
Vou entrar.
Ben içeri giriyorum.
Vou para dentro!
- Ben içeri giriyorum. Koru beni!
Dá-me cobertura ou chama quem quiseres.
Ben de yarın 49 yaşıma giriyorum. Schoenberg hâlâ kulağıma fısıldıyor.
Faço 49 amanhã... e o Schoenberg continua a falar comigo.
Ben "Talaş ve Küf'e" bahse giriyorum.
É o "Serradura e Míldio".
İşte ben bu noktada devreye giriyorum.
É aqui que eu entro. O mensageiro do destino.
Burada bekle, ben içeri giriyorum.
Fica aqui. Vou lá dentro.
İşte burada ben devreye giriyorum.
É aí que eu entro.
O odaya giriyorum ve hemen anlıyorum ki bu onların fantazisi, ben de hemen o oluyorum.
Mal entro no quarto, sei imediatamente em quê. A fantasia deles é esta, e torno-me nela.
Bu kadar yeter! Ben içeri giriyorum.
Basta!
Ben içeri giriyorum.
Vou atacar!
Ben lisede okuma derslerine giriyorum.
Dou aulas de apoio na escola secundária.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]