English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Ben george

Ben george translate Portuguese

667 parallel translation
Ben George Campanella.
Sou George Campanella.
Ben George ile beraber gelirim.
Eu vou lá ter com o George.
Ben George Armstrong Custer, Monroe, Michigan'dan.
Sou Mr. Custer. George Armstrong Custer de Monroe, Michigan.
Ben George Bailey.
Olá, Sra. Welch? É George Bailey.
Ben George Grisby.
Chamo-me George Grisby.
- Ben George!
- Sou o George!
Ben George Banks.
E George Banks.
Ben George Banks.
Aqui e George Banks.
David, George ve ben kazdık.
O David, eu e o George estivemos a esgravatar.
- Hepimiz için bitti sen, ben ve George.
- Acabou para todos nós para ti, para mim e para o George.
Alo, George? Ben...
Estou, George?
Ben öğrenci George Armstrong Custer.
Chamo-me Custer, Cadete George Armstrong Custer.
Ben kızlarla ilgilenirim.
- Olá, George...
George, ben yaşlı bir adamım ve insanlar benden nefret ediyor.
George, sou um homem velho, e a maioria das pessoas odeia-me.
Ben gitmiyorum, George.
Violeta!
Asıl bela sendin, ama artık ben olacağım. Çünkü Gert'i ve George'u öldürdüğünü biliyorum.
Você o fazia antes, mas agora eu farei... porque sei que matou o Gert e o George.
Ben evden çıkınca turuncu arabanla beni George'un evine kadar izledin.
Quando saí, me seguiu em seu carro laranja até casa do George.
O ve George... Şimdi de ben.
Ele e o George... e agora, eu.
Oğlum, George, hiç vazgeçmedi, ve ben de vazgeçmiyorum!
O meu filho não desistiu, também não desistirei.
George ve ben diºari çikip bir ºeyler içecegiz.
Eu e o George vamos ao fundo da rua beber um copo.
Kötü bir rüyaydı. Gerçek değildi. Çünkü ben seni her zaman seveceğim.
Foi um pesadêlo George, um falso sonho, porque eu sempre te amarei.
- Ben bütün hafta sonu katlanacağım
- E ficaremos todo o fim de semana. - George!
- Selam, Davey. Ben George Amcan.
- Olá, Davey.
Benim adım George da "G" yle başladığından bu "G" nin ben olduğuma karar vermiş.
E, como meu nome começa com "J", de Jorge, ficou-lhe na cabeça que eu sou aquele.
Ben isyana katılacak olursam, genç George'un kellesi gidecek.
Se me revolto, salta a cabeça do jovem Jorge..
- Günaydın George. - Ben.
Bom dia, George!
Hep öyleydi. Ben de silahtan nefret ederim George.
Também sempre odiei armas, George,... por isso sei como você se sente.
George'u kalması için ben zorladım.
Eu sou o único responsável, por George ter ficado aqui. Fui eu que o forcei a ficar.
Yani, sence George ve adamları... bu işi yapacaklar, George payını alacak... sonra da ben ondan alacağım.
Então pensas... digamos, que George e os seus amigos... Dão este golpe e George recebe a sua parte... Talvez eu pudesse tirar-lha, ahn?
Oh, George, ben de seni yakalamak istiyordum.
Oh, George, andava à tua.
George bana bir iş verdi, ben sana madene kadar, malzemelerinin.. .. yük arabalarıyla taşınmasına yardım edeceğim.
George deu-me um trabalho e tenho um par de carretas... para o ajudar a carregar tudo para a mina.
Ben onun ve George Pratt'in altın madeninin yukarısına bir kulube inşa ettim.
Eu construí essa cabana onde está a mina dele e do George Pratt.
Herhalde mil yataklarındaki olukta çalışıyorlar, ben gidip George'a bakayım.
Devem estar nas mesas de lavar. irei procurar o George.
Ben, Sam ve George ile birlikte pis bir belanın içindeyim.
Não quero saber de mais nada com o Sam e George.
- Ben herşeyin farkındayım. Biran önce burdan çıkmalıyız çünkü George gelecek.
Só sei que devemos ir porque George está a voltar.
- George, Ben çok gerginim.
- George, estou muito nervosa.
Ben mi sana ihanet ettim?
- A mim, com o George.
Ben, David, George, Gabriel, Adam ve Hobo.
Eu, o David, o George, o Gabriel, o Adam e o Hobo!
Evet, ben de seninle bu konuyu konuşmak istiyorum George.
Bem, é sobre isso que te quero falar, George.
- Ben de iyiyim George.
Estou bem, George, Estou bem.
Ben eğer bana kalsaydı George değişiklik olsun diye makul bir kavga isterdim.
Bem.... se dependesse de mim, George, gostava de ter boas probabilidades, para variar.
Bak George, ben seni eleştirmiyorum neden bilmiyorum ama sen devamlı beni eleştiriyorsun.
Olha, George, não te estou a chatear, e não sei porque é que estás sempre a chatear-me.
Evet, ben hemen şimdi çıkıyorum George.
Sim. Sim, vou... Vou sair agora mesmo, George.
Ben seni George Murchison ile evlendirmeyi düşünüyorum.
E estou pensando em casá-la com George Murchison.
Böylece ben de, George Washington'la bağlantı kurmaya zahmet ediyorlarsa gerçekten önemli birisi olmalısın diye düşündüm.
Pensei se se tinham dado ao trabalho de contactar o George Washington, tu deves ser alguém muito importante, de facto.
Sen George'u kıskanıyorsun, ben de prensesi.
Tu invejas-me o George e eu invejo-te a princesa.
George, ben... en iyisi içecek bir şey alayım.
George, eu... acho que preciso de beber qualquer coisa.
Ben evli bir adamım, George.
Eu sou casado, George.
Ben Joy Adamson evim, uzun yıllardır, hilekar bekçi kocam George'un yaşadığı yer olan Kenya'nın kuzey bölgesinde yer alır.
Chamo-me Joy Adamson... e já há alguns anos vivo com o meu marido na província do norte do Kenya... o meu marido, George, é chefe dos guardas florestais.
George, ben de tam morina balığı karaciğer yağını düşünüyordum.
George, estava a pensar sobre o óleo de fígado de bacalhau.
Bu şovu ben yönetiyorum!
Mais não, George. Eu é que mando nisto!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]