English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Ben gideyim

Ben gideyim translate Portuguese

1,773 parallel translation
Ben gideyim.. seni görmek güzeldi
Eu deveria ir. Foi bom ver-te.
Bak, bırak ben gideyim, onları alayım.
O Mike tem razão. Deixa-me passar lá.
Her neyse, ben gideyim.
Tenho de ir.
Ben gideyim.
Eu estarei indo.
Ben gideyim.
É melhor eu ir embora.
Ben gideyim, öyleyse.
Vou andando.
Tamam, o zaman senin yerine ben gideyim, olur mu?
Está bem. Eu arrumo isto tudo por ti.
Ben gideyim en iyisi.
- É melhor ir.
Başka bir şey yoksa, ben gideyim.
Se não há mais nada, vou andando.
- O zaman ben gideyim...
- Bem, tenho que ir também...
Sadece iyi olduğundan emin olmak istedim ki öylesin, o zaman ben gideyim.
Só quero ter a certeza que estás bem. E estás, por isso... Devo ir.
O zaman ben gideyim.
Deveria tirar.
Hayır, ben gideyim de siz yapmaya devam edin.
Não, eu, eu vou vos deixar sozinhos fazê-lo
Ben gideyim o zaman.
Bem, acho melhor eu ir!
Bırak ben gideyim.
Solta-me.
Neyse, ben gideyim.
Estou despachado.
Ben gideyim.
Vou-me já... embora.
O yüzden, iyisi mi ben gideyim.
Portanto, acho que me vou embora. Pode ser?
- Ben mi gideyim?
- Vou-me lixar?
Ben de gideyim mi ofise?
Que tal eu ir para o gabinete do director?
- Ben arka kapıdan gideyim.
- Vou sair pelas traseiras.
Bana nakitimin yerini söyle ben de yoluma gideyim.
Dá-me a localização do meu chefe e vou-me embora.
Neyse, mümkün olduğunca hızlı ve sancısız şekilde gideyim ben.
Mas sabes que mais? Quero sair daqui tão depressa e sem dores tanto quanto possível.
Ben gideyim
Eu devia ir-me embora.
Gideyim ben.
Tenho de ir.
En iyisi ben oraya gideyim.
Acho que vou ter que ir para lá sozinho.
Peki, ben onunla gideyim.
Vou levá-lo lá para dentro.
Ben bir lavaboya gideyim.
Vou à procura da casa de banho.
- Nasıl yani, ben mi gideyim?
E porque hei-de fazer isso? O que queres dizer, porque hei-de fazer isso?
3. dileğini de dile de ben de gideyim.
Pergunta-me pelo bater do terceiro desejo para que eu possa ir embora.
Ben bir tuvalete gideyim.
Nunca se rejeita a oportunidade de ir à casa de banho, certo?
Ben bir çişe gideyim.
Eu comecei a vazar.
Ben de Edie'ye gideyim.
Sim, tenho de voltar para a Edie.
- Ben bir koşu postaneye gideyim de...
- Vou só aos correios...
Ben de gideyim.
Acho que vou...
Ben hastaneye gideyim.
Vou a um hospital.
Pekâlâ. Ben artık gideyim.
Bem, agora tenho de ir.
Tamamdır, gideyim ben.
Bem, vou indo. Obrigado.
Lavaboya gideyim ben.
Tenho de ir à casa-de-banho.
Bana "Jack faturalar yüzünden Jill'i vurdu." de, ben de kelepçeleyip evime gideyim.
Dêem-me um crime simples, faço o meu trabalho e vou para casa.
Sadece haritayı ver ben de gideyim.
Dá-me o mapa e vou-me embora.
İşi almak için, sizden böyle olmak için izin alacaksam bunu söyleyin, ben de çekip gideyim.
Para conseguir este emprego, preciso da sua permissão para ser quem sou? Se é assim, diga-mo agora, e ir-me-ei embora.
İzninizle, gideyim ben.
Vou deixa-la em paz.
- Gideyim ben de.
- Vou indo.
Ben bir tuvalete gideyim.
Vou mijar.
Hala buna bir son verebilirsin, Harada sadece arkadaşlarımı ver ve ben de gideyim!
Ainda podes parar com isto, Harada! É só devolveres os meus amigos e eu irei partir!
Şu paramı ödeyimde gideyim ben. Ver!
É melhor pagar e ir embora.
Ben bir lavaboya kadar gideyim. Bak!
Vou só à casa de banho.
- Ben eve gideyim.
- Vá para casa.
Ben şuraya doğru bir gideyim.
Agora vou só até ali.
Ben işe gideyim.
Bem, tenho que ir trabalhar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]