English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bir daha söylesene

Bir daha söylesene translate Portuguese

129 parallel translation
Bir daha söylesene şunu.
Faça lá isso outra vez.
Bir daha söylesene.
Repete lá isso.
Bu güzel bir fikirdi. Bir daha söylesene?
Tiveste mesmo uma ideia extraordinária!
- Bir daha söylesene.
- Pode dizer isso de novo?
Bir daha söylesene.
Repete.
Bir daha söylesene.
Repete o que disseste.
Bir daha söylesene?
Diz outra vez?
Bir daha söylesene!
Repete!
Şunu bir daha söylesene George.
Bem podes dize-lo, George.
Bir daha söylesene.
Podes dizê-lo outra vez.
Şunu bir daha söylesene.
Queres repetir isso?
- Bir daha söylesene.
- Repete lá isso!
Bir daha söylesene.
Repete lá.
- Şunu bir daha söylesene?
- Importa-se de repetir?
- Bir daha söylesene.
- Repete isso.
Bekle, bekle, bir daha söylesene şunu?
Espera... repete lá isso.
Grace, bir daha söylesene. Neden bu yoldan gidiyoruz?
Grace, dizes-me outra vez por que estamos nesta estrada?
- Şunu bir daha söylesene. - Evet.
Bem podes dizê-lo.
Şu neydi bir daha söylesene. - Şüpheli.
Diga só mais uma vez aquilo que...
Şu akıllı Norman gibi şeyleri bir daha söylesene.
Fala mais do Norman brilhante.
Adını bir daha söylesene?
Como disseste que te chamavas?
Bir daha söylesene.
Diz-me novamente.
Tamam. Hesabımızdan neden para çekemediğimizi bir daha söylesene.
Ok, explica-me outra vez porque nao podemos levantar dinheiro da nossa conta.
Bir daha söylesene.
Diz lá outra vez?
- Bir daha söylesene.
Repete isso.
Bir daha söylesene.
Diz outra vez.
Oh, ho, ho, Bunu bir daha söylesene.
- Repete lá isso.
Bir daha söylesene.
Podes dizer isso outra vez.
Oh, evet. Sonunu bir daha söylesene?
Pois, como é que acaba?
Bir daha söylesene şunu.
Repete lá isso?
Bir daha söylesene. Burada hala ne yapıyoruz?
- Que fazemos aqui?
- Bir daha söylesene!
- O que disseste?
Bir daha söylesene şunu.
Expliquem lá isso.
Bir daha söylesene.
Diz isso outra vez.
Bunu bir daha söylesene sen!
Diz isso outra vez!
Adını bir daha söylesene. Neydi?
Diz lá esse nome outra vez.
Dur biraz, bir daha söylesene.
Espere um minuto, espere. Diga isso outra vez.
Söylesene, "Bir daha asla gülümsemeyeceğim" şarkısını sen mi yazdın?
Diga-me, você escreveu a música "Nunca Mais Vou Sorrir"?
Söylesene, tanistigi oglani bir daha gördü mü? - Hayir.
Diga-me cá, aquele tal rapaz, ela voltou a vê-lo?
Bir daha söylesene.
Repita.
- Bir daha söylesene.
Diga.
Kardeşim hakkında bir kelime daha söylesene, kancık.
Pareço um daqueles árabes.
Pekala, söylesene daha önce bir deneyimin oldu mu?
E então, diga lá... Alguma vez se ligou?
İngilizce'de habis kelimesinden daha ağır bir kelime söylesene.
Crie que existe uma palavra pior que "maligno"?
Söylesene Tom, bebek doğdu, daha büyük bir ev bakıyor musun?
Diz-me Tom, vais procurar por uma casa maior... agora que tiveram o vosso bebé?
Söylesene neden bir daha denemedi?
Diz. Porque é que ele não vem?
Söylesene, burada daha sert bir şeyler falan yok mu?
Não tem para aí alguma bebida mais forte escondida algures?
Bana daha ilginç bir şeyler söylesene.
Diz-me algo interessante.
Neydi bir daha söylesene?
Como é que era?
Bunu bir daha söylesene.
Tem toda a razão.
Takımında sadece bir kız bunu onaylamıyorsa, senden daha iyiyse, ona ne dersin söylesene?
- E se houvesse uma miúda... que achasse que podia liderar a tua equipa melhor que tu... - o que terias feito com ela?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]