English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bir işim çıktı

Bir işim çıktı translate Portuguese

188 parallel translation
Çok önemli bir işim çıktı.
Surgiu um assunto importante.
Önemli bir işim çıktı, seni görmek için yukarı dönemeyeceğim.
Surgiu uma coisa importante, e não vou poder voltar para vê-la outra vez.
Bir işim çıktı.
Surgiu um imprevisto.
Daha önce açıklayacaktım ama bir işim çıktı.
Quis explicar isto, mas tive um negócio em Carson City.
Bir işim çıktı.
Bom, surgiu um imprevisto.
Buluşacaktık, ama acil bir işim çıktı.
Ele espera encontrar-me, mas tenho assuntos urgentes no sul.
Bir işim çıktı ve bir iki saate kadar adadan ayrılmam gerek.
Surgiu um problema e tenho de sair da ilha daqui a umas horas.
Bir işim çıktı ama mutlaka telafi etmek istiyorum.
Surgiu um problema. Gostava muito de te ver outra vez.
Bir işim çıktı. Bu gece gelemeyeceğim.
Não posso ir ter contigo esta noite.
Bir işim çıktı, anlarsın ya?
Aconteceu uma coisa, sabe?
Üzgünüm. Bir işim çıktı.
Peço desculpa, mas surgiu um imprevisto.
- Hepsi bu mu? Evet hepsi bu. Çünkü çok önemli bir işim çıktı.
- Surgiu algo importante.
Bir işim çıktı.
- Fui fazer um recado.
O gün özel bir işim çıktı.
Tive de tratar de um assunto particular, nesse dia.
Dinle, özür dilerim. Bir işim çıktı. - Hayır.
Desculpa, mas surgiu uma coisa.
- Bir işim çıktı.
- Surgiu uma coisa.
Kusura bakma. Bir işim çıktı.
Desculpa, eu estava comprometido.
Daha önemli bir işim çıktı.
Um compromisso prévio empatou-me.
Üzgünüm. Önemli bir işim çıktı.
Desculpa, apareceu um assunto muito importante.
Bir işim çıktı.
Tive um contratempo.
Bir işim çıktı.
Surgiu outra coisa.
" Kızlar, bir işim çıktı. Şehirden ayrılmam gerek.
"Meninas, apareceram umas coisas, tenho de sair da cidade".
- Bak, önemli bir işim çıktı.
- Ouve, surgiu uma coisa.
- Bir işim çıktı.
- Uma oportunidade.
Ya da belki de belirsiz olup sadece "Önemli bir işim çıktı." diyeceksin.
Ou, se calhar, vais ser vaga e dizer só, "aconteceu algo importante".
Bir işim çıktı.
Tenho de fazer uma coisa.
- Affedersin, bir işim çıktı.
- Surgiu uma coisa.
" Sevgili Zip, bir işim çıktı.
" Caro Zip, surgiu um imprevisto.
Falk, Tierra Del Fuego'da acil bir işim çıktı. Bu yüzden artık gitmem gerekiyor.
Falk, um negócio urgente em Terra Do fogo requer minha presença, por isso, vou.
Çok önemli bir işim çıktı.
Surgiu um negócio importante.
- Biliyorum. Bir işim çıktı.
Surgiu uma cena.
Bir işim çıktı.
Apareceu mais um trabalho, sabes?
Korkarım bir işim çıktı.
- Receio que possa acontecer algo.
Çok üzgünüm ama önemli bir işim çıktı.
Desculpa. Houve um imprevisto e tenho de cancelar o jantar.
Bir işim çıktı.
Tenho que resolver uma coisa.
Bir işim çıktı.
Aconteceu um contra-tempo. Sabes?
Önemli bir işim çıktı ve Dolly'yi benim yerime evine bırakabileceğini umuyordum.
Podes levar a Dolly a casa?
Benim halletmem gereken acil bir işim çıktı.
Sabem, tenho um trabalho de emergência... que precisa ser resolvido.
Durum şu ki um, benim acil bir işim çıktı.
Acontece que, tenho que sair por causa de um trabalho.
Bir işim çıktı.
Preciso ir.
Bir işim çıktı.
Surgiu algo.
Başka bir işim çıktı dediniz.
Você disse que algo tinha acontecido.
Artık bu benim işim olmaktan çıktı hayatımın bir parçası haline geldi.
Isto já não é um trabalho. Já faz parte da minha vida.
Bir kaç işim çıktı.
Surgiu um imprevisto.
Los Angeles'dan Sydney'de bir işim var diye cuma günü 13.500 kilometrelik yola çıktım.
Levantei voo de Los Angeles... Nove mil milhas até chegar a Sydney na sexta-feira e depois regressar a Nova Iorque para passar o fim de semana e regressar a Los Angeles na terça-feira.
- Dışarı çıktığımda bir işim olacak?
- Eu tenho emprego quando sair. - Sim?
Ani bir isim çıktı
Surgiu uma coisa e não vou poder recebê-las.
Tamam, bize bir çıktı ver, sistemde arat ve bize bir isim bulmaya çalış.
Pronto, imprime-nos uma cópia, passa-a pela base de dados, tenta arranjar-nos um nome.
Şimdi Andrew hayatımdan çıktı. İşim de gittiğine göre yeni bir iş bulabilirim
Bem, o Andrew está fora da minha vida e em relação ao emprego... sempre posso encontrar outro emprego.
- Bir isim çıktığını söyle.
- Diz que me surgiu qualquer coisa.
İşim çıktı. Bir saatlik mi?
Durante uma hora?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]