English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Biraz dinlenin

Biraz dinlenin translate Portuguese

205 parallel translation
Biraz dinlenin.
É melhor ir descansar.
Rahatlayın çocuklar. Biraz dinlenin.
Fiquem à vontade, rapazes.
İçeri gelip biraz dinlenin.
Entrem e sentem-se. Descansem.
Oturun, biraz dinlenin. Çamurdan rütbenizi göremedim.
Não vi suas divisas.
- Biraz dinlenin, Tyree.
- Sim. - Descanse, Tyree.
Gelin, biraz dinlenin.
Venha, descanse um pouco.
Biraz dinlenin.
Descanse um pouco.
Biraz dinlenin.
Procure descansar.
Doğru bay sheriff, gelin biraz dinlenin.
É verdade, o que o Friendly disse?
Pekala, biraz dinlenin.
Relaxe.
Kaptan, isterseniz biraz dinlenin.
Capitão, deve descansar se assim o desejar.
En iyisi içeri girip biraz dinlenin.
Senhora Vavílova, você deveria entrar a casa e descansar.
Pekala, biraz dinlenin.
Vamos descansar um pouco.
"Güneşlenin ve biraz dinlenin."
"Apanhem uns banhos de sol e descansem."
Atlarınızdan inip, biraz dinlenin.
Desmontem e descansem um bocado. Foi bom terem vindo.
Biraz dinlenin.
- Vamos descansar.
Biraz dinlenin, Fedot Evgrafiç.
Bata uma soneca, Fidot levgráfavitch.
Şimdi biraz dinlenin ama trenden uzaklaşmayın.
Já viram um índio a lavar-se? São sujos e ignorantes.
En iyisi tekneye dönüp biraz dinlenin.
Talvez devesse voltar para o barco e descansar um bocadinho.
Önce biraz dinlenin.
- Mas descanse primeiro.
Öncelikle biraz dinlenin... Daha sonra sorularınıza cevap vereceğim.
Há muito que não me faziam uma, mas se quiser, eu respondo-lhe.
Biraz dinlenin.
Tente descansar.
Evinize gidin. Biraz dinlenin.
Vão para casa e descansem um pouco.
İkiniz de biraz dinlenin.
Vocês dois, vejam se descansam.
Kontrat ile döneceğiz, Bay Stillwell, o zamana kadar... biraz dinlenin.
Vá assinar o contrato Sr. steelwell, até lá, descanse um pouco.
Gidip biraz dinlenin ve hazırlanmam için beni yalnız bırakın ki sizi temin ederim bu sefer kesinlikle payidar olacak...
Vá descansar um pouco e deixar-me preparar-me sozinho, que eu garanto... desta vez vai ser uma duradoura...
Biraz dinlenin ve brifing için saat 7'de komuta kadamesine gelin.
Vocês descansem e voltem aqui ao Posto às 1 9 : 00 para instruções.
Biraz dinlenin.
Descanse uns instantes.
Biraz dinlenin.
Descanse, senhor Sakharine.
Biraz dinlenin.
Por que não descansa?
İçeri gelin ve biraz dinlenin.
- Entrem!
Pekala benim küçük Brüksel lahanalarım, kendinizi doğrultun ve havuzdan dışarı çıkın ve biraz dinlenin.
Ora bem, meu pequeno canteiro de couves-de-bruxelas, vamos a desenraizar, a sair daí, e a descansar.
Biliyorum. Siz dışarda biraz dinlenin, akşama bütün freskoyu yiyelim, ne dersiniz?
Fiquem descansando aqui e esta noite comeremos ao fresco.
Gelin buraya oturup, biraz dinlenin.
mas venham, sentem-se e descansem um bocado.
Gidin ve biraz dinlenin.
Experimente e tire o resto do dia de folga.
Gidin biraz dinlenin.
Descanse um pouco.
Kardeşinizle gidin ve biraz dinlenin.
Volta com o teu irmão e dorme.
- Gidip biraz dinlenin.
Vá para casa descansar, padre.
Biraz dinlenin.
Descanse.
Yaralıları alın ve biraz dinlenin.
Leva os feridos e depois vai descansar um pouco.
O zaman eve gidip biraz dinlenin, ama uzaklaşmayın,..
Óptimo.
İçeri gelin, arkadaşlar, ve dinlenin biraz.
Entrem, amigos e descansem um pouco.
Siz dinlenin ve biraz şarap için.
Fique aqui e descanse, e beba qualquer coisa.
Dinlenin biraz.
Está cansada.
Siz biraz dinlenin.
Vocês descansem.
Biraz dinlenin.
Descansem.
Dinlenin biraz.
Deverias descansar.
Tamam beyler, dinlenin biraz.
PÃ ¡ ra, rapaz. Dscansa.
Lütfen biraz dinlenin.
descansem um pouco.
Sadece biraz oturun ve dinlenin.
Sente-se e descanse um pouco.
Biraz dinlenin.
Vá descansar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]