Bu doğru translate Portuguese
28,750 parallel translation
Bu doğru değil Ahmed.
Não é verdade, Ahmed.
Bu doğru olamaz.
Não pode ser verdade.
Bu doğru.
Isso é verdade.
Bu doğru değil.
Isso não é verdade.
- Bu doğru değil.
Isso não é verdade.
Bu doğru...
Isso mesmo.
Ya da bu doğru mu?
Isso é mesmo verdade?
Evet, bu doğru.
Sim, não...
Bu doğru mu?
Isto é verdade?
Bu doğru. Ama demek istediğin anlamda değil.
É verdade, mas não da forma como quer dizer.
Bu doğru.
É verdade.
Hayır, bu doğru değil.
Não, isso não é verdade.
Bu doğru mu?
A sério?
Evet bu doğru.
Sim, é verdade.
Bu doğru mu Sayın Başkan?
Isso é verdade, Sr. Presidente?
Bu doğru değil.
- Isso não é verdade.
Aslında, bu doğru değil.
Na realidade, isso não é verdade.
- Ne? Will, bu doğru değil.
Will, isso não é verdade.
Bu doğru.
Isso mesmo.
Çünkü benim ufak bir kuşum var, Ve bu kuşu doğru insanlara gönderdiğimde Mesaj bildiğiniz kişiye ulaşır.
Porque eu tenho um passarinho, e enviei-o as pessoas certas até a mensagem chegar a vocês sabem quem.
Bunu söylemenin çılgınca olduğunun farkındayım ve hatta yeri ve zamanı da değil ama bu günlerde bu işin hiç doğru yeri ve zamanı yok.
Sei que é um pedido louco e não são o lugar ou momento certos, mas, hoje em dia, não há lugares ou momentos certos para nada.
Doğru değil bu!
- Não é verdade.
Aydınlandım. Doğru olan bu.
Encontrei lucidez.
Doğru olan bu.
Isto é correcto.
Pekala, sanırım tek sürpriz doğru ölçüyü tutturabildiysem bu olacak..
Acho que a única surpresa é ver se... Acertei no tamanho.
Cinsellik gibi doğru zamanı bekliyor bu da.
Primeiro estamos à espera da conversa sobre "Cegonhas".
O zaman o iki masum çocuğu kaçıracağım çünkü yapılacak doğru şey bu.
Bom, então, eu rapto as duas crianças inocentes, porque é essa a coisa certa a fazer.
İşte mesele bu... bizdeki tüm kan torbalarındaki barkodlar doğru.
Mas todas as etiquetas nas bolsas de sangue daqui têm códigos de barras correctos.
Bu kadar doğru olmasa bu lafa alınırdım.
Ficava ofendida se não fosse verdade.
Ana caddede bu yöne doğru geliyor.
Está na Rua Principal e dirige-se para aqui.
Doğru olan bu sadece böyle davran.
não pedimos que tu acredites que isto seja verdade, apenas age como se fosse.
Bu çok hoş. Ayrıca çok da doğru.
Isso é muito querido e bem verdade.
Bu doğru mu Butch?
É verdade, Butch?
- Doğru değil bu. - Ne? Çok doğru hem de.
- Isso não é verdade.
Bu tam olarak doğru değil, değil mi?
Não é bem verdade, pois não?
Bay Potter 932 kilometrelik bir yolculuk kaydı girdiyse, herhangi bir yöne doğru en uzak yer bu mesafenin yarısı olacaktır.
Se M. Potter registou uma viagem de 930 km, O mais longe que pode ter ido é metade desse número.
- Doğru değil mi bu?
- E depois? É mentira?
- Doğru mu bu? - Açıklayabilirim.
É verdade?
Bütün sermayem bu dipsiz çukura doğru gidiyor.
Todo o meu capital irá directamente para eles.
Doğru ya da yanlış olsun, kişiliğim bu. Yaptığım şey de bu. Bu yüzden bana biraz zaman tanımanı istiyorum.
Certo ou errado, é isto que sou e é isso que eu faço, por isso só estou a pedir por um pouco de espaço porque tenho que desenhar a linha algures.
- Doğru değil bu.
- Não é verdade.
- Bu iş için doğru kişisin, güven bana.
É o homem certo para o trabalho, acredita em mim.
Bu da işimizi doğru yapmadığımız anlamına gelir.
Significa que não fazemos o nosso trabalho direito.
Doğru. Bu çok garip.
Isto é tão esquisito.
Sen bu yeni kanunsuzlar dalgasına ilham olduğumu..... söylemiştin ama ben onun doğru olduğunu düşünmüyorum.
Disseste que inspirei esta onda de vigilantes, mas não acho que seja verdade.
Bu tam olarak doğru zaman ve sen de biliyorsun.
- Esta é a altura certa, e tu sabes disso.
Bu bir savaş ama ben doğru şekilde savaşacağım çünkü bu şehrin elinde bir tek ben varım.
É uma guerra, mas eu vou lutar da maneira correcta, porque sou tudo o que esta cidade tem.
Bu yönetimin bir şeyi doğru yapabildiğini bilmek güzel.
É bom saber que esta administração faz pelo menos uma coisa certa.
Doğru, şey, bu beyefendiyi tanımıyorum, Fakat benim bölgemin tarihini korumaya çalışan her kim olursa olsun
Não o conheço, mas se protege a história da minha terra,
Yani bence, ya erkenden Noel ikramiyesi dağıtıyor ya da gerçekten o Beretta'yı almak istedi. Bu işi kim yaptıysa davasını düşürmek için müvekkilinize bir şans tanıdı. Doğru.
Então, acho que ou ele estava a tentar oferecer-lhe um subsídio de Natal adiantado, ou estava, na verdade, interessado em comprar aquela "Beretta".
Bu şekilde, ateş aşağı doğru yanacak.
Assim, o fogo vai para baixo, em vez de subir.
bu doğru mu 716
bu doğru değil 1332
bu doğru değil mi 82
bu doğru olamaz 126
bu doğru olabilir 25
bu doğru olabilir mi 20
bu doğruysa 39
bu doğru olmaz 35
doğru 10892
dogru 95
bu doğru değil 1332
bu doğru değil mi 82
bu doğru olamaz 126
bu doğru olabilir 25
bu doğru olabilir mi 20
bu doğruysa 39
bu doğru olmaz 35
doğru 10892
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrulandı 46
doğrusu 383
doğru bildin 42
doğruymuş 64
doğru söylüyor 187
doğru mu söylüyorsun 24
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrulandı 46
doğrusu 383
doğru bildin 42
doğruymuş 64
doğru söylüyor 187
doğru mu söylüyorsun 24