Doğru değildi translate Portuguese
666 parallel translation
Öyküleme için Welles'in doğru değildi.
A voz de Orson Wells não estava certa para a narrativa,
Ayrıca, onların hiçbiri doğru değildi. Zeki bir avukatın varmış.
Além disso, nada daquilo foi verdade.
Bu şekilde gitmesi doğru değildi. Pek bahsetmese de, babamın kalbini kırdı.
Não foi bonito desaparecer assim, apesar do meu pai não falar nisso.
Doğru değildi.
Sei que não é verdade.
lvy, bir daha göremeyeceğim bir kızla yakınlaşma hakkında söylediklerim doğru değildi.
Eu não quis dizer o que eu disse sobre se envolver com uma garota que eu nunca mais verei.
Cherry sana yaptığım şey doğru değildi, sana öyle davranmak.
Cherry... não agi bem quando te tratei daquela maneira.
Bıçağı bir insanın göğsünde bırakmak hiç doğru değildi.
Não fica bem deixar navalhas no peito das pessoas.
Tahta geçecek bir veliahdı yok diye majestelerini bir erkek gibi yetiştirmesi hiç doğru değildi.
Até mesmo se ele estivesse a precisar de um herdeiro... seria cruel elevar sua alteza como um rapaz.
Bahse girmek doğru değildi zaten.
Foi uma aposta indecente.
Demek ki, söylediğin hiç bir şey doğru değildi.
Então, nada mais disto é verdade?
- Buraya gelmeniz doğru değildi.
- Eu não achei que você viria aqui.
Böyle parlayıvermem doğru değildi.
Não devia ter explodido assim.
Bu doğru değildi.
Assim não foi.
Yaptığın, hiç doğru değildi.
Não foste muito sensato.
Özür dilerim efendim ama bunlar tam doğru değildi.
Desculpe, senhor. Mas não foi bem assim.
Fakat bilgisayar yine de doğru değildi.
Mas o computador é impreciso, ainda assim.
Ancak, bu bilgi doğru değildi.
Ao que parece, a informação estava incorrecta.
O adamın az önce söylediği kesinlikle doğru değildi.
O que o companheiro disse há um minuto não é verdade.
Ama bu doğru değildi. Bunu da anneniz söyledi.
Ninguém sabe nada pela minha mãe.
Söylediklerim doğru değildi.
Não quis dizer aquilo que disse.
Tamam, anlattıklarım doğru değildi.
OK, não é verdade.
Öyle gerekiyordu ama tek kelimesi bile doğru değildi!
Tinha de ser assim, mas não era verdade!
Birçok insan El Alameyn'de çok büyük bir baraj ateşi açıldığını ve ateş biter bitmez harekete geçmek üzere herkesin sıraya girdiğini düşünür. İnanın bana bu doğru değildi.
Muitos julgam que El Alamein foi uma grande barragem de artilharia com todo mundo à espera atrás, e que todos esperaram que parasse para começar a combater, mas não foi nada disso.
Hayatın onların için ucuz olduğunu düşünürdük ancak bu doğru değildi.
Achávamos que eles não davam valor à vida, mas não é verdade.
- Doğru değildi.
- Não é verdade.
Sana söylediğim şeyler var ya? Hani seni kullanmak, sana rol yapmak gibi. Doğru değildi.
Tudo aquilo que eu disse... a respeito de usá-lo e fingir para você... era mentira.
Yaptığım doğru değildi, anladın mı?
Não tinha o direito, percebes?
Bu kesinlikle doğru değildi.
Obviamente isso não era verdade.
O f doğru değildi akortsuz duymadın mı?
Mas aquele Fá estava correcto, não ouviste como estava desafinado?
Tehlikesiz. Sadece ben yanındayken eline al. Ama demin yaptığın doğru değildi.
Se queres, pegas nela enquanto estou aqui, mas doutro modo não.
Bu davranışın hiç doğru değildi, Angel.
Angel não agiu direito. Olhe sua cara.
Onu partiye getirmen doğru değildi.
apanhaste-nos de surpresa em trazê-la para a festa.
- Bu doğru değildi!
Isso não foi correcto.
İşlediğim suç kesinlikle gerçek duygulara dayanmıyordu ve hiç bir şekilde doğru değildi ve tamamıyla kötü niyetle yapılmıştı.
A acusação foi totalmente infundada! Não foi justa e foi motivada puramente por malícia.
Ama seni benden almaları bu doğru değildi.
Mas quando eles te tiraram de mim... não estava certo.
O akşam sakallı adamın eve geldiğini sadece Madam Middleton'ın ağzından duyduk. - Ancak bu doğru değildi. - Hayır, ben de gördüm.
Só a Sra. Middleton viu o homem de barba na casa, nessa noite, mas claro que isso não era verdade.
Babam hakkındakiler hiçbiri doğru değildi!
Tudo aquilo sobre o pai... era tudo mentiras
Etrafımdaki hiçbir şey doğru değildi.
Nada à minha volta estava certo.
Doğru, bayan. Silah, dolu değildi.
A pistola não estava carregada.
Jennie katolik değildi ama teyzesi bir kız için en doğru yerin manastır olduğunu söylerdi.
Jennie não era católica, mas a tia disse... que um convento era o melhor lugar para uma rapariga.
Evet doğru Toulouse, benim babam bir Kont değildi.
Isso mesmo, Toulouse. O meu pai não era um conde. Eu sou escumalha.
Orada değildi. Doğru.
Estás certo.
Doğru, eski bir aktris olsa da ilgisi sırf oyuna yönelik değildi.
Sim, mas o seu principal interesse não deve ter sido a peça, apesar de ter sido actriz.
Benziyordu aslında. Doğru. Ama değildi maalesef.
Pois parecia, mas infelizmente não era.
Doğru, ama kardeşlerim değildi. Ve hepimiz aynı yöne gideriz.
É verdade, os meus irmãos lutaram e seguimos a mesma direção.
Sanırım bütün gece burada sizinle değildi, doğru mu?
Suponho que esteve aqui consigo toda a noite?
Zaten güzel değildi, doğru düzgün göğüsleri de yoktu.
Mas ela não é bonita e quase não tem seios.
Ben UBS Haber'den Sally Vogel ve dinle dün yakalanan adam doğru kişi değildi.
Eu sou a Sally Vogel da UBS News, e escutem, o tipo que prenderam ontem não era o tipo certo.
- Ona bazı bilgiler sattım. Evet, ama doğru bilgiler değildi.
Vendi-lhe umas informações.
Bu sabah yüzünüze doğru uçan bir arı değildi.
Não foi uma abelha que voou à frente da sua cara de manhã.
Doğru zaman değildi.
Não era o momento adequado.
değildi 207
değildir 62
değildim 75
değildin 22
doğru 10892
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
değildir 62
değildim 75
değildin 22
doğru 10892
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrusu 383
doğrulandı 46
doğruymuş 64
doğru bildin 42
doğru söylüyor 187
doğru değil 421
doğru mu söylüyorsun 24
doğru mu anladım 18
doğru söylüyorum 192
doğruyu söyle 121
doğrulandı 46
doğruymuş 64
doğru bildin 42
doğru söylüyor 187
doğru değil 421
doğru mu söylüyorsun 24
doğru mu anladım 18
doğru söylüyorum 192
doğruyu söyle 121