Bu kadar kolay mı translate Portuguese
355 parallel translation
Bu kadar kolay mı?
Isso é fácil?
- Birini öldürmek bu kadar kolay mı?
- É assim tão fácil matar um homem?
İnsan öldürmek bu kadar kolay mı?
Mata-se a gente assim?
Bu kadar kolay mı bayıldın?
Desmaiado... assim tão fácil?
Bu kadar kolay mı?
Assim, sem mais nem menos?
Bu kadar kolay mı sanıyorsun?
Achas que é assim tão fácil?
Bu kadar kolay mı pes edeceksin?
Vais pelo caminho mais fácil?
- Bu kadar kolay mı?
- É assim tão fácil?
Bu kadar kolay mı?
Sem mais nem menos?
Bu kadar kolay mı?
É assim tão simples?
Gitmeyecek misin? ! Hayat bu kadar kolay mı sence
Julgas que te basta o Secundário?
- Bu kadar kolay mı pes ediyorsun?
- Desistes tão facilmente?
Bu kadar kolay mı?
Como a das mamas boas?
Bu kadar kolay mı?
Assim tão facilmente?
Angie, bir şey var... Sana söylemeye çalıştığım birşey var. - ve bu o kadar kolay olmayacak.
Angie, há... algo que eu não lhe contei.
Halkına söyle dağlarımıza gelmesinler yoksa bu kadar kolay gidemezsiniz.
Informe ao seu povo que não voltem mais à nossa montanha - ou não sairão com tanta facilidade.
Kasabamızda bu kadar çok iyi adam var mı ki bu kadar kolay harcıyoruz?
Eu falo com eles. Será que Cross Creek tem tantos homens bons assim... para que possa perder George Temple tão facilmente?
Bu kadar kolay olacağını mı sanıyordun?
Achavas que ia ser tão fácil?
Bu işi o kadar kolay mı sandın?
Não me aleijaste nada.
Benden bu kadar kolay kurtulacağını mı sanıyorsun?
Não penses que te vais livrar de mim tão facilmente.
Bu kadar yükten sonra... uçaksavarlara kolay lokma olmaz mıyız?
E as antiaéreas daquelas peças de artilharia?
Tanrım, bu düşündüğüm kadar kolay değilmiş.
Meu Deus, não é tão fácil quanto pensei.
Yani beyaz insanların yardımı hakkında, aslında, o kadar da çok farketmez çünkü eğer yarınki ajitasyonumuz başarılı olursa, bu da demek olacak ki her öğrenci, gösterimize katılmış ya da katılmamış olan, siyah ya da beyaz, düşman olarak nitelendirilecek, ve böylece gerilimi elde tutmak daha kolay olacaktır, ve bu sayede, biz hepimiz, yerel bir tehdit oluşturacağız.
Porque se amanhã o nosso movimento tiver êxito, a Polícia vai achar que todos os estudantes, mesmo não estando do nosso lado, branco ou negro, será considerado inimigo E se isso acontecer e se conseguirmos manter a tensão vai ser uma cena branca também.
Bu işin peşini bu kadar kolay bırakacağımı düşünme sakın.
Não penses que te vou deixar assim tão facilmente.
Bu kadar kolay teslim olmayalım.
O melhor é não cedermos facilmente.
Bu kadar hasarın üstesinden gelmek kolay değil. Korkarım kimseyle bağlantı kuramam.
Estou muito danificado e não consigo contactar ninguém.
Oh, aman Tanrım, bu kadar kolay aldatıldı.
Ele caiu tão bem na esparrela.
Autobotların bu kadar kolay ölmesi ne yazık. Yoksa bundan tatmin mi duymalıyım? Şimdi.
É lamentável que morram tão facilmente, é que ao menos poderia sentir-me um pouco satisfeito.
Bay Richards. Bu kadar kolay yakalanmanıza şaşırdım diyebilirim.
Sr. Richards, surpreende-me que foi tão fácil apanhá-lo.
Belki bir gün, yollarımız tekrar kesiştiğinde,... beni başından bu kadar kolay savamayacaksın.
Talvez algum dia, quando os nossos caminhos se cruzarem outra vez não seja tão fácil livrares-te de mim.
- O kadar kolay mı bu?
- É assim tão fácil?
Bu kadar kolay, ha? Shriners kabilesinden, lanet olası izcilere kadar herkes var başımda. Sadece alanı kapatayım mı?
É simples, não?
- Bu çok kolay : "Hiç bu kadar mutlu olmadım".
Fácil, "Nunca fui assim tão feliz, Johnny".
Gerçekten bu kadar kolay mı vaz geçtin?
Assim tão depressa?
Bu kadar kolay olacağını mı zannettiniz sizi pis kertenkeleler?
Achavam mesmo que ia ser assim tão fácil seus répteis nojentos?
Bu kadar kolay kazanacağım aklımın ucundan geçmezdi.
Ora, ora... Nunca pensei fosse ganhar tão fácilmente.
Sadık müşterilerime yardım etmeyi isterim ama bu o kadar kolay değil.
Adoraria ajudar os meus clientes fiéis, mas não é assim tão simples.
Keşke insansı hastalarımı tedavi etmekte bu kadar kolay olsa.
Só gostava que fosse tão fácil tratar os meus pacientes.
Adamlarının filmi bu kadar kolay vermiş olmasına şaşırdım.
Estou surpreso que tenham dado o filme tão facilmente.
Benim malımı çalmak bu kadar kolay olamaz.
Já se espalhou que eu posso ser roubado?
Peki. Ama ben efendilerinin sürüsünü çalsaydım,.. ... sen beni bu kadar kolay bulamazdın, Tam.
Pois, mas tivesse eu roubado o gado de Sua Senhoria não terias vindo parar aos meus sonhos.
Genelde bu kadar kolay tongaya basmazdım... ama birisi onu epey hırpalamış görünüyordu.
Normalmente não costumo emprestar nada, mas alguém lhe tinha dado uma sova valente.
- Pekala onu tanımıyorum ama madem bu kadar çok istiyorsun, sana onu o kadar kolay veremem.
- Não sei quem ele é, mas se o quer assim tanto, não será tão fácil.
Bu kadar kolay yorulmana çok şaşırdım.
Fico surpreso por cansar tão fácil.
Korkarım bu, o kadar kolay yapılamaz büyük Şef
Penso que simplesmente não dá... Grande "Chefão".
Umarım bu kadar kolay vazgeçmeyeceksiniz.
Espero que não desista assim tão facilmente.
Fikrimi değiştirmeyeceğim, ama sizi uyarmalıyım- - izleyiciler, bu kadar kolay vazgeçmeyecekler.
Eu não quero mudar meu pensamento, mas eu devo alertá-la... Os rastreadores não vão ceder facilmente.
Tatlım, bu kadar kolay kurtulamayacaksın.
Querido, não vais escapar-te tão facilmente...
Bu kadar kolay yok oluna biliniyorsa, ben şu an burada olmazdım.
Se se desaparecesse tão facilmente, acredita que eu não estava aqui.
Uyandığım zaman sorun olmuyor, ancak bu kadar kolay bayılmak çok uygunsuz oluyor.
Acordo sempre bem, mas é muito inconveniente. ... ficar inconsciente tão facilmente.
Bu kadar mı kolay tahmin edilebiliyorum?
Sou assim tão previsível?
bu kadar 1215
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar basit mi 22
bu kadar yeter mi 31
bu kadar yeterli 43
bu kadarı çok fazla 17
bu kadar çabuk mu 71
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar basit mi 22
bu kadar yeter mi 31
bu kadar yeterli 43
bu kadarı çok fazla 17
bu kadar çabuk mu 71
bu kadar komik olan nedir 26
bu kadar erken mi 37
bu kadarı da fazla 67
bu kadar komik olan ne 88
bu kadar konuşma yeter 21
bu kadar hızlı değil 17
bu kadar saçmalık yeter 43
bu kadarı yeterli 87
bu kadar üzülme 23
bu kadar basit değil 34
bu kadar erken mi 37
bu kadarı da fazla 67
bu kadar komik olan ne 88
bu kadar konuşma yeter 21
bu kadar hızlı değil 17
bu kadar saçmalık yeter 43
bu kadarı yeterli 87
bu kadar üzülme 23
bu kadar basit değil 34