Bu olmalı translate Portuguese
11,937 parallel translation
İzlemiş olduğun görüntü bu olmalı. Ama işin iyi yanı, birçok postane son dakikaya kalanların vergi iadesini almak için geç saate kadar açık olacak.
Mas, pelo lado positivo, muitas estações de correios vão ficar abertas até mais tarde para aceitar as declarações fiscais de última hora.
Çok iyi hissettim, bu olmalıydı.
Senti-me tão bem, que deve ser.
- Konuştuğu anlaşma bu olmalı.
Este deve ser o acordo que ele estava a falar.
Savaşçı pederimiz bu olmalı.
Bom, este deve ser o nosso padre guerreiro.
Bu bir kabus olmalı!
Isto é como um pesadelo.
Cinayet silahı bunlardan biri değilse kayıp olan üçüncüsü olmalı. - Silahlara az sonra bakarım ama ben bu bebekten bahsediyorum.
Se uma destas não for a arma do crime, uma terceira desaparecida é.
Bu benim hatam olmalı.
E também pode ter sido por minha culpa.
Peki, yeraltı sığınağını döşemiş bu yüzden telefon defteri büyüklüğünde bir dolu makbuzu olmalı.
Bem, ela mobilou um bunker subterrâneo, por isso calculo que há-de ter uma pilha de recibos do tamanho de uma lista telefónica.
Bu çok kötü olmuş olmalı.
Deve ter sido horrível.
Kimyasal olarak konuşursak bu çare olmalıymış.
Quimicamente falando, esta devia ser a cura.
Bu Karakurt, onların radarında olmalı.
Devem estar a par do Karakurt.
Bay Reddington ve Ajan Keen tüm bu yerlerinde hepsinde olamaz birinde olmalılar.
O Sr. Reddington e a agente Keen não estão em todos os locais, mas devem estar num deles.
Sanırım bu cümlede vurgulanması gereken "Thanos'u yenmek" olmalı.
Penso que "Derrotar Thanos", é a frase principal dessa frase.
Bu şeyin bir zayıf noktası olmalı.
Esta coisa deve ter um ponto fraco.
Eğer birilerinin onu yok etmesi gerekiyorsa bu Stark olmalı.
Se alguém deve destruir a máquina, deve ser o Stark.
Bu Kış Nöbeti'nin üssü olmalı.
Deve ser a Base da Guarda Invernal.
Bu onur sana ait olmalı.
A honra deve ser sua.
Bu bir numara olmalı!
Deve ser um truque!
Bu kadar riske girdiğine göre bu adamın çok önemli olmalı.
Essa sócia deve ser muito importante para te arriscares assim.
Bu daire senin olmalı.
Este apartamento deve ser teu.
Bence bütün bu evler halka açık olmalı.
Acho que todas as casas deviam ser abertas ao público.
Kendini bu kadar iyi tanıman hepimize örnek olmalı.
O seu auto conhecimento é um exemplo para nós.
Bu sizin için tuhaf ve rahatsızlık verici bir zaman olmalı.
Deve ser uma altura estranha e perturbadora para si.
Uğruna şükredilecek bir şey olmalı bu.
Suponho que seja algo por que devamos estar agradecidos.
Bu işin içinde olmalı.
Ele tem que ser parte disto.
- Bu canını yakmış olmalı.
Isso... deve ter doído.
Oscar'ın bu yerden haberi olmalı.
O Oscar deve ter ficado a saber deste lugar.
Um, hatta benim cenazeme gittiniz, bu sizin için çok korkunç olmalı.
Até foram ao meu funeral e deve ter sido tão atroz para vocês.
Bu iyi bir şey olmalı.
Deve ser bom saber que tudo acabou.
Bu ne bulduğuna bağIı olmalı.
Deve ser por causa do que descobriste.
Bu kesinlikle koleksiyonumda olmalı, değil mi?
Isto vai mesmo para a coleção, certo?
Bu restorantın yiyecekleri büyük bir tabakta olmalı tuvalatte.
A comida do restaurante merece uma tigela grande... tipo a sanita.
Onun eğlenceli küçük sosyal deneylerinden biri olmalı bu da.
Deve ser uma das experiências sociais engraçados dele.
Albay bu kadından korkuyor olmalı.
O Coronel deve ter medo desta mulher.
California eyaletinin bu tür durumlar için kuralları olmalı.
O Estado da Califórnia deve ter ordenanças para esse tipo de coisas.
- Bu bir rekor olmalı.
- Já? Deve ser um recorde.
Maskeli adam almış olmalı, bu da Sid çantayı onun için bıraktı demek.
- O tipo da máscara deve tê-lo levado. O que significa que, o Sid deve tê-lo trazido.
Bu sergi için çok çabaladın. Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
Trabalhaste tanto para chegar aqui, tem de haver algo que possamos dizer ou fazer.
Bu ispiyon filan olmalı.
Nesse caso, isto é coisa de bufo.
Bu konuda tam olarak emin olmalısın.
Querida, espera. Tens de ter mesmo certeza disto.
"Bu o olmalı...?" ya da, "o neredeydi...?" Ve onda dokuzu.
"É o..." "Será que..." ou "Onde é que ele estava".
Bu Khaalid'in yanına taşındığı zaman olmalı.
Deve ter sido quando foi viver com o Khaalid.
Bu Clara'yı gerçekten çok seviyor olmalısın.
Deve gostar mesmo dessa Clara.
Bu seni derinden etkilemiş olmalı Amanda.
Só posso imaginar o quão profundamente isto te afeta, Amanda.
Bu merdiven çok önceden düşmüş olmalı.
Esta escada deve ter caído há muito tempo.
- Bu ben olmalıyım.
Fui eu.
Şaka olmalı bu.
Só podem estar a brincar.
Yerine geçecek TSB için hızlı olmalıyız ve efendim, bu isim için kendimi öneriyorum.
Temos que ser rápidos em nomear um Diretor substituto, e, senhor, gostava de sugerir que fosse eu.
Bu berbat çıkmazdan kurtulduğun için rahatlamış olmalısın.
Bom, deves estar aliviado por teres descido daquela horrivel cruz.
Bizim şehir için bile bir rekor olmalı bu.
É um recorde. Até para a nossa cidade.
Bu Prizma'nın iyi bir garantisi olmalı.
Esse prisma deve ter uma boa garantia.
olmalı 170
olmalısın 39
olmalıydı 23
bu olabilir 58
bu olsun 16
bu olmaz 67
bu olmayacak 50
bu olay 48
bu olacak 24
bu olur 45
olmalısın 39
olmalıydı 23
bu olabilir 58
bu olsun 16
bu olmaz 67
bu olmayacak 50
bu olay 48
bu olacak 24
bu olur 45
bu olamaz 268
bu olur mu 39
bu olayda 16
bu olabilir mi 19
bu oldu 16
bu olmamalıydı 17
bu olağanüstü 52
bu olduğunda 20
bu olanaksız 43
bu olur mu 39
bu olayda 16
bu olabilir mi 19
bu oldu 16
bu olmamalıydı 17
bu olağanüstü 52
bu olduğunda 20
bu olanaksız 43