Bu olsun translate Portuguese
6,156 parallel translation
- Bu olsun istemezsin.
- Não te queiras meter nisso.
Tek derdin bu olsun.
Não será por isso.
Bu çocuklar sağ olsun çizik bile almadım.
Sim, nenhum arranhão, graças a estes rapazes.
Bu kez daha kaliteli olsun.
Melhores, desta vez.
Ve benimle Mike'ın arasında ne olursa olsun bu seninle yaptığım son konuşma olacak. - Avukatımsın.
Aconteça o que acontecer entre mim e o Mike, esta é a última conversa que alguma vez teremos.
Hangi gün hangi saat olursa olsun birileri tarafından izlendiğini anladığın her zaman bu deftere yazmanı istiyorum, sapığını tespit edebilmemiz için her şeyi.
Escreve as vezes que te lembras ter sido observada. O dia, a hora, o que ajudar a identificar padrões no teu perseguidor.
Dua ettim işte sadece. Yani bu şey ne sebepten olursa olsun David'i tehdit eden herkesi öldürmeye devam edecek.
Então esta coisa vai matar quem ameaçar o David por qualquer motivo.
Eğer evren bir şeyin olmasını isterse, bu ister genç bir adama şimşek hızı vermek ister iki insanı bir araya getirmek olsun, öyle sorunları halleder.
Quando o universo quer que algo aconteça, quer seja dar velocidade relâmpago a um jovem ou juntar duas pessoas, tem forma de resolver essas coisas.
Bilgin olsun Louis, Henderson bana eski ofisin için yalvardı. Çünkü bugüne kadar, bu dünyada karşılaştığı en iyi avukat olduğunu düşünüyor.
Para tua informação, Louis, ele implorou pelo teu escritório porque ele acha que és o melhor advogado que já pisou no planeta Terra.
Tamam ama bilgin olsun yanılırsan ve bu yüzden ölürsem çok kızmış olacağım!
Para registo, se estiveres errado e eu morrer, vou ficar muito furioso.
Bu bizim gizli görevimiz olsun.
Será a nossa missão secreta.
Bu arada ilk randevuda ileri gitmem. Bilgin olsun diye söylüyorum.
Não saqueio nem faço pilhagem no primeiro encontro, para tua informação.
Bundan sonra bu kesinlikle profesyonel bir ilişki olsun.
Muito bem, a partir de agora, será uma relação estritamente profissional, está bem?
Bu akşam kasaba toplantısı var yerel politikayla ilgili de bilgim olsun dersen.
Há uma reunião da Câmara, esta noite, se quiseres ver um pouco da política local.
Bu onun savaş ismi olsun.
É o nome de guerra dele.
Ben iyi biriyim, eğer bu beni ödlek yapacaksa, öyle olsun bakalım.
Sou boa pessoa. Se faz de mim mariquinhas, que seja. Está decidido.
Ve ne olursa olsun bu odadan çıkma.
E não deixes esta sala por nada.
- Belki. Bu, benim için biraz daha ekstra işse varsın olsun!
E se quer dizer mais um pouco de trabalho para mim.
Barışa doğru atılan ilk adım olsun bu.
Que este seja o primeiro passo a caminho da paz.
Bu benim teşekkürüm olsun.
É a minha maneira de agradecer.
Babam, ne olursa olsun, Bay Kodagolian'a bu yaz yardım edeceğime söz verdiğimi biliyordu.
Pedi conselhos ao meu pai. Só queria saber se tinha dado a minha palavra ao Mr. Kodagolian em como trabalharia o verão inteiro.
Ne olursa olsun bu sözümüzden dönmeyeceğiz.
Aconteça o que acontecer, não haverá nada que afecte a nossa amizade.
Wogelı olsun olmasın, sevmedim ben bu işi.
Não estou a gostar do que vejo.
Bu uyuşturucu piyasaya yayılırsa tanrı yardımcımız olsun.
Que Deus nos acuda se esta droga chegar às ruas.
Demek istediğim tablo bu, Coulson ve ben olmadığım konusunda bir an olsun şüphelenmedin mi?
Um quadro, Coulson? E não pensou logo que não era eu?
Gidip dükkanınız hayırlı olsun diyeceğim. Ne var ki bunda bu kadar abartacak?
Vou lá desejar-lhe felicidades.
Bu güç ve bu güçle yaptıkların ne olursa olsun bu yükü hafifletemez.
Esse poder, o que quer que tenha feito... não vai aliviar esse peso, seja ele qual for.
- Umalım da hepsi bu kadar olsun.
Esperemos que sejam todos.
Haberin olsun bu bir suçtur.
Um crime, permita-me que acrescente.
Yaşarken ya da öldüğümüzde bize her ne olursa olsun bunu hiç birşey değiştiremez. ya da bu durumu alamaz.
Aconteça o que nos acontecer em vida e na morte, nada pode mudar ou roubar-nos isso.
İşte bu yüzden, ne kadar süslü olursa olsun, asla karavana binmiyorsun. - "Karavan."
Por isso, por mais apetrechado que seja, não entras na carrinha.
Bu yüzden seni destekleyeceğim. Plânın her ne olursa olsun.
Vou apoiar-te, faças o que fizeres.
Bu bizden olsun.
É por conta da casa.
Farklı bir şekilde yaşamak için seçeneğin olsun diye yaptım bunu ama sen bu seçenekle ne yaptın, bir kenara attın.
Dei-te uma oportunidade de viver de outra forma e o que fizeste com essa oportunidade? Desperdiçaste-a.
Fakat miktar ne olursa olsun, para bu şeyleri satın alamaz.
Não há dinheiro que pague isto.
Sonraki birkaç dakikada ne olursa olsun, sadece bu sarılmayı hatırla.
Não importa o que aconteça nos próximos minutos, apenas lembra-te deste abraço.
Böyle bir şey olsun demiyorum, bu yüzden sürekli "hikaye ben değilim" diyorum.
Não que eu queira que isso aconteça, por isso é que eu disse, de forma consistente que não sou eu aqui, a história...
İHA'lar olsun, telefon dinlemeleri olsun "1840 tarihli filanca yasanın tanıdığı XY ve Z yetkileri" falan derler. Ama bu zaman alır. Ve bayağı bir çabalamaları gerekecektir.
Bem, de acordo com essa lei da década de 1840, podemos aplicar x, y, à autoridade.
Geri döner dönmez makaleyi yayınlayacağım çünkü aynı zamanda bu tür soruşturmalar hakkında konuşan herkese, bu da size kapak olsun demek için yapıyorum.
Vou postar isso, logo que eu voltar, e também alguma coisa como um grande "fodam-se" a todas as pessoas que se abstiveram de falar sobre investigações como esta.
Bu Rumplestiltskin'i çağırmak anlamına geliyorsa da o zaman öyle olsun.
E se isso implica invocar o Rumplestiltskin... que assim seja.
Matty akşam gelmeyi istedi. Ben de bu beraber geçireceğimiz son yılbaşı olduğundan özel olsun istedim. Bekle.
O Matty perguntou se podia vir cá e eu decidi fazer um jantar especial uma vez que é o último Ano Novo que passamos juntos.
Bu yüzden zaten sana kartı gösterip tavsiye istedim, egzersiz olsun diye.
Foi por isso que mostrei o cartão e pedi conselhos. Pelo exercício.
Ne olursa olsun ona destek olacağımızı biliyor. İstediği şey sihrinden kurtulmaksa belki de bu o kadar da kötü bir şey değildir.
Ela sabe que a apoiamos incondicionalmente e se abdicar da sua magia é a sua vontade... talvez não seja uma coisa negativa.
İntikam olsun ya da olmasın, Jevtic'in elinde öldürücü bir virüs var ve bu virüsle ilgili planlarını bilmek istiyorum.
Vingança ou não, ele possui um vírus mortal, e eu gostava de saber o que ele pretende fazer com ele.
- Dur, bu neden korkunç bir fikir olsun?
Espere, porque é que é uma ideia assustadora?
- Bu kimin adına olsun?
Para quem devo fazer a dedicatória?
Bu bizim balayımız olsun ya da olmasın bunu aslına uygun şekilde yapmalıyız.
Quer gostemos ou não, nós estamos em lua de mel, por isso temos de agir em conformidade.
O halde takas edelim... bize kontratı ver bu da senin olsun.
Então, vamos trocar. Dá-nos o aluguer e pronto.
Bu olayla hiçbir alakam olsun istemiyorum.
Não quero ter nada a ver com isso.
Olsun bu da bir başlangıç.
- É um princípio.
Öyle olsun, ortaklarım en önemli önceliğim olmadıkça... bu görev gücüyle zaten çalışamam.
Que assim seja. Não posso trabalhar aqui, se os meus colegas não forem a minha prioridade.
olsun 342
bu olabilir 58
bu olmaz 67
bu olmayacak 50
bu olay 48
bu olacak 24
bu olur 45
bu olamaz 268
bu olur mu 39
bu olayda 16
bu olabilir 58
bu olmaz 67
bu olmayacak 50
bu olay 48
bu olacak 24
bu olur 45
bu olamaz 268
bu olur mu 39
bu olayda 16
bu olabilir mi 19
bu oldu 16
bu olmamalıydı 17
bu olağanüstü 52
bu olmalı 51
bu olduğunda 20
bu olanaksız 43
bu oldu 16
bu olmamalıydı 17
bu olağanüstü 52
bu olmalı 51
bu olduğunda 20
bu olanaksız 43