Bu senin problemin translate Portuguese
163 parallel translation
- bu senin problemin değil.
- não é problema nosso.
Bunu söylemekten üzüntü duyuyorum ama bu senin problemin.
Lamento informá-la que o problema é seu.
Bu hoşuna gitmiyorsa, bu senin problemin senin ve Teksas eyaletinin.
Se não gostas paciência, estou-me nas tintas... para ti e para o Texas. Um momento.
- Bu senin problemin.
- Isso é problema seu.
- Bu senin problemin.
- O problema é teu.
Bu senin problemin, ortak.
É um problema teu, sócio.
- Bu senin problemin, ortak.
- O problema é teu, parceiro.
Bu senin problemin. Bunu senin çözmen gerekiyor.
É o teu trabalho, terás de o resolver.
Karoda, bu senin problemin.
- Kuroda, isso é problema seu.
İstemiyorsan, eğer kaçmak istiyorsan... bu senin problemin.
Se não quiser, se quiser fugir, o problema é teu.
Detayları ihmal edersen, bu senin problemin, Macci.
Se descuidar, é um problema seu, Macci.
Bence bu senin problemin.
Penso que é o teu problema.
Bu senin problemin.
Este é o teu problema.
Senin kendine saygın yok, ama bu senin problemin.
Porque você não se respeita, o que é problema seu.
Bu senin problemin.
Então é esse o teu problema.
Bu senin problemin değil.
Virar costas. Eles não são o teu problema.
Eğer hapse gireceksen, bu senin problemin.
Entende-te lá com ele.
Bu senin problemin değil.
Não é seu problema.
Laura'ya, "Eğer o sapıkla zaman harcamak istiyorsan bu senin problemin." diyecek
Diz a Laura : "Se queres desperdiçar o teu tempo com aquele pervertido, o problema é teu."
Mesele şu ki karın üzgün ve bu senin problemin.
A questão é que ela está mal e tu tens um problema.
Bu senin problemin.
Este problema é teu.
Bana yetişemiyorsan, Bu senin problemin, Ralph.
Isso é problema teu, Ralph. É assim que eu ando.
Bu senin problemin, Jones.
Isso é problema seu, Jones.
"Bu senin problemin değik ki?" demiyorsunuz?
"Isso não é problema meu".
Şanslısın ki bu senin problemin değil.
Felizmente, esse problema não é teu.
- Bu senin problemin.
- Problema teu.
Bak, bu senin problemin, benim değil.
Ouve, só estou a dizer que é um problema teu, e não meu.
- Bu senin problemin degil. Şimdi söyle.
- Com todo respeito não é problema teu.
- Bu senin problemin.
- É o teu problema.
Bu senin demiryolun, ve senin problemin ama yine de hiç hoşuma gitmiyor.
O caminho-de-ferro é seu, e é você que o dirige... mesmo assim, não me agrada. Que quer dizer com isso?
- Bu senin problemin.
- O problema é seu.
Bize sorun çıkarırsa, bu da senin problemin.
Se fizer merda connosco, também.
Bu senin problemin.
É um problema teu.
Çok fazla serbest radikal alıyorsun, senin problemin bu.
Muitos radicais livres, esse é o seu problema.
Ve bu, az ve öz olarak senin problemin.
Em resumo, é esse o seu problema.
Sen ve Joey O'Brien, birlikte. Çünkü avukatı ayarlayacağım, Harry'nin ödeme yaptığından... ve bu işte kurtulduğundan emin olacağım... çünkü senin problemin, benim problemim.
Vamos ser tu e o Joey O'Brien porque eu vou lá estar a arranjar um advogado, a certificar-me que o Harry paga esse advogado, e a safar-te desta porque o teu problema é o meu problema.
Senin problemin bu.
Esse é o seu problema.
Bu tamamen senin problemin.
Diria que tem um grande problema.
Bu senin makinen değil mi Öyleyse bu da senin problemin.
Esta máquina é sua, não é? Portanto o problema é seu.
Senin problemin bu işte.
É esse o teu problema.
Peki... senin bu beklenmedik küçük problemin icabına bakabileceğine güveniyorum.
Bem, creio que podes lidar com este pequeno imprevisto.
Gördün mü? Senin problemin bu.
Vês, é esse o teu problema.
- Çok şüphecisin, senin problemin bu.
- E devo confiar? - És muito ciumento!
Peki, bu tam olarak senin problemin!
Bem, é mesmo esse o teu problema!
İşte senin problemin bu.
Esse é o teu problema.
Senin problemin bu!
Você é o pessoa mais legal que eu conheço.
İşte, senin problemin bu.
Estou a ver, esse é o problema.
Güzel, Bu artık senin problemin değil.
- Agora já não é teu problema.
Bu insanlarla problemin ne senin?
Mas qual diabo é o vosso problema?
- Hayır konuşamazsın. bu yüzden senin problemin deniyor.
É por isso é que são chamados de "teus problemas"!
Bu adam bir taşın altından çıkarsa, senin problemin.
Se o sacana aparecer, é um problema teu, e não meu.
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu senin 195
bu seninle benim aramda 18
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin son şansın 40
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu senin 195
bu seninle benim aramda 18
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin son şansın 40
bu senin için de geçerli 20
bu senin işin 74
bu senin seçimin 22
bu senin araban mı 29
bu senin fikrindi 50
bu senin hatan 79
bu senin payın 24
bu senin işin değil 28
bu senin suçun değil 43
bu senin hatan değil 72
bu senin işin 74
bu senin seçimin 22
bu senin araban mı 29
bu senin fikrindi 50
bu senin hatan 79
bu senin payın 24
bu senin işin değil 28
bu senin suçun değil 43
bu senin hatan değil 72