Bunu alıyorum translate Portuguese
667 parallel translation
Elime ilk kez bunu alıyorum.
Esta é a primeira vez pego em um taco.
Bunu alıyorum!
Não faz mal!
İzninle bunu alıyorum.
Importas-te?
Bana bir iş verdiler. Başlangıç için bunu alıyorum.
Vou procurar um trabalho levarei isto para começar.
- Bunu alıyorum.
Fico com este aqui.
Bunu alıyorum.
Quero esta.
Bunu alıyorum.
Eu levo este.
- Bunu alıyorum, Bay...
Tenho uma ideia, Sr...?
Bunu alıyorum.
Dê cá isso.
Bunu alıyorum.
Vou ficar com ele.
Bunu alıyorum.
Levo este.
Hey, bunu alıyorum.
Eu seguro nisso.
Teşekkürler. Bunu alıyorum. Bunu Hotel Cristallo'ya gönderin lütfen.
Mande entregá-la no Hotel Cristallo, por favor.
Bunu alıyorum.
Isso é que vamos ver.
Sadece bunu alıyorum.
Vou levar só isto.
- Sadece bunu alıyorum!
- Dê-me só isto!
Ben de bunu alıyorum, adamım.
Eu quero isto.
- Bunu alıyorum.
- Eu levo este.
Bunu alıyorum.
Eu fico com isto.
Bunu alıyorum, bunu da...
Levo isto... e isto...
Güzel, bunu alıyorum.
Então levo-o.
Bunu alıyorum.
Eu fico com isso.
Tamam, bunu alıyorum!
Ok, já lhe estou a tomar o jeito!
- Bunu alıyorum!
- Vou levar isto.
Şeyy, bunu alıyorum.
Fico com esse.
Bunu iyi okudu olarak alıyorum.
Pressuponho que leu bem.
Bunu ödünç alıyorum.
Levo isto emprestado, doutor.
Bunu yere atıyorum, istiyorsan oradan al.
Se a quer levar, apanhe-a.
- Bunu ödünç alıyorum.
Fique com isto...
Al, bunu aylardır yanımda taşıyorum.
Toma. Há meses que ando com isto no bolso.
Bunu yanıma alıyorum canım.
Eu levo esta comigo.
Ve bunu ne karşılığında ne alıyorum? Hiçbir şey!
E não recebo nada em volta!
Bunu da alıyorum.
Também o vou levar.
- Bunu dikkate alıyorum, Onbaşı.
- Eu prosseguirei, Corporal.
Evet, bunu Rus elçiliğinin kapıcısından alıyorum.
Sim, consigo-a através do porteiro da embaixada russa.
Al şunu aptal herif, senin için yapıyorum bunu.
Pega nisso, seu palerma, estou a fazer isto por ti!
Bunu size söyleyerek büyük bir risk alıyorum.
Corro um grande risco em contar-Ihe.
Bunu ben alıyorum, Apollo.
Apollo, eu apanho este.
- Bunu senin sözün olarak alıyorum.
- Não confio na tua palavra.
Bunu al. Anlıyorum.
Não faz mal, tem tempo de se desembriagar.
Bunu bir iltifat olarak alıyorum.
Vou aceitar isso como um cumprimento.
Sadece laf. İş başına para alıyorum, bir zahmet hatırla bunu.
Eu sou pago por trabalho.
- Bunu sana bırakıyorum, Al.
- Eu deixo-te tratar disto, Al.
Bunu ben alıyorum.
Confirma.
- Bunu ben alıyorum.
- Toma lá, Trudy.
Bunu iltifat olarak alıyorum.
Vou considerar isso como um elogio.
Bunu ben alıyorum.
Eu seguro.
- Seyahat acentasından ekonomik tur al. - Bunu söylemeye çalışıyorum.
Podias arranjar um pacote de viagens.
Bunu hayır olarak alıyorum.
Presumo que não.
Bilmiyorum, belki aptal olabilirim ama bunu kişisel olarak alıyorum.
Talvez eu seja parva, mas levo isso a mal!
Bekar olmanı anlıyorum, Amber ve batı yakasında yaşıyorsun. Hiç şaşırtıcı değil, kanunlara karşı gelmesi tüm hayatı boyunca bunu alışkanlık haline getirmesi.
E sem surpresa, ela quebrou a lei... e a moralidade, durante toda a vida.
alıyorum 190
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunu yapmana gerek yok 38
bunu bana neden yaptın 18
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunu yapmana gerek yok 38
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapabilirim 231
bunu da 65
bunu nereden biliyorsun 159
bunu bilmiyordum 213
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapabilir misin 143
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu biliyordum 108
bunu da 65
bunu nereden biliyorsun 159
bunu bilmiyordum 213
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapabilir misin 143
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu biliyordum 108