English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bunu yapmak zorunda değildin

Bunu yapmak zorunda değildin translate Portuguese

126 parallel translation
- Bunu yapmak zorunda değildin. - Onu öldürmeyecektin.
- Não era necessário.
Bunu yapmak zorunda değildin. Neyi?
Não precisava fazer isto, sabe.
Bunu yapmak zorunda değildin, Frankie.
Não devias ter feito isso.
Bunu yapmak zorunda değildin, Sayın Yargıç.
Não precisa fazer isso, excelência.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Merda, Billy Ray, não precisavas de fazer isso.
Teşekkür ederim tatlım ama bunu yapmak zorunda değildin.
Obrigado, mas não tinhas de fazer isto.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
- Não precisavas fazer isso.
Hayır, adamım. Bunu yapmak zorunda değildin.
Não precisava de fazer aquilo.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Não era preciso.
Sen çekildiğin için ve bunu yapmak zorunda değildin.
Só porque desististe, e não tinhas de o fazer.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
Não era preciso fazer isso.
Skipper, bunu yapmak zorunda değildin.
Skipper, não precisavas de fazer isso.
Bunu yapmak zorunda değildin. Benim için yaptığın her şey için minnettarlığımın bir ifadesi çünkü bayağı zor bir işe kalkıştın.
É uma prova do meu reconhecimento por tudo o que tem feito por mim.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Não precisava de ter feito isso.
Eric, bunu yapmak zorunda değildin.
Eric, não precisavas de fazer isso.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Não precisavas ter feito aquilo.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
- Vou até ao Planet China. - Pensei que não tinhas que fazer isso.
Bunu yapmak zorunda değildin.
- Não precisava fazer isso.
Haku, bunu yapmak zorunda değildin.
Haku, não precisas de fazer aquilo.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
Não precisavas de o fazer.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Não tinhas de fazer isso.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Não devias ter feito isso.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
Mantêm-te baixo. - Não era preciso.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
- Não tinhas de fazer aquilo.
Bu çok hoş. Bunu yapmak zorunda değildin.
És muito amável não tinhas que fazê-lo.
Bunu yapmak zorunda değildin, Larry.
Não era preciso.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
- Não tinha de fazer isto.
Kyle, Bunu yapmak zorunda değildin. - O yaşlı bir adam!
Kyle, não era preciso fazer aquilo.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Não era preciso fazeres isto.
Bunu yapmak zorunda değildin.
- Não era preciso.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Você não tinha que fazer isso.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Não era preciso isto.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
- Não precisavas.
Chloe, bunu yapmak zorunda değildin.
- Queres? - Chloe, não precisas de ir por aí.
Bunu yapmak zorunda değildin.
- Você não precisava de fazer isso.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
- Não precisavas de o fazer.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Não tinha essa obrigação.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Não precisavas de fazer isto, Paulie.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Não precisavas de ter feito isto.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Não precisava de fazer isso.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Não precisavas de fazer isso.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Não tinhas que fazer isto tudo.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Não tinhas que fazer isso.
Bunu yapmak zorunda değildin, Link. Hey, sorun değil.
- Você não precisava ter feito aquilo.
Bunu yapmak zorunda değildin, dostum.
Não precisava, amigo.
İşe yaraması için bunu yapmak zorunda değildin.
Não precisavas de o fazer, para que isto resultasse.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
Não era preciso.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Não tinhas de fazer isto.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Não te devias ter incomodado.
Bunu yapmak zorunda değildin.
Não tinhas de fazer aquilo.
- Bunu tek başına yapmak zorunda değildin.
- Não precisas de fazê-lo à tua maneira.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]