Eğer bir şey olursa translate Portuguese
972 parallel translation
Eğer bir şey olursa burada buluşuruz.
Se acontecer algo, encontramo-nos aqui.
Eğer bir şey olursa, ateş edilirse, sen sadece...
Se houver algum tiroteio aqui dentro...
Eğer bir şey olursa beni ara, olur mu?
Caso aconteça... Chama-me, pode ser?
"Bir silahı var, eğer bir şey olursa sen..."
"Ele traz uma arma. Se algo acontecer, o senhor..."
Eğer bir şey olursa, bu memurun sizi uyardığını duydum.
Se algo acontecer, eu ouvi este agente avisá-lo.
Ve eğer bir şey olursa, eğer sabaha geri dönmek için yola çıkmazsak...
Se algo nos acontecer, e não partirmos esta manhã...
Eğer bir şey olursa, bağırırsın.
Qualquer coisa é só avisar.
Eğer bir şey olursa, en azından biz bir şans var.
Mas ao menos temos uma hipótese.
Eğer bir şey olursa, onlarla ilgilenmesi için birini bulurum.
Pedirei que os cuidem, se me passar algo.
Eğer bir şey olursa, Tokyo'ya gitmelisin.
Se algo acontecer, devias ir para Tóquio.
Dinleyin bayanl eğer sizebir şey olursa, sanki kalbime bir bıçak fırlatılmış...
Escute, se acontecer algo contigo meu coração se partiría em dois.
Zarfın üzerine bir not iliştirmiş... Eğer bana bir şey olursa... mektubu o vakit postalayın diye.
Escreveu no envelope que se algo lhe acontecesse... a carta deveria ser entregue.
Ve eğer sana bir şey olursa, bana da olmuş gibi olacak.
E se algo te acontecesse, seria como se me acontecesse a mim.
Eğer ona bir şey olursa, kendimi affetmem.
Se algo lhe acontecer, nunca me perdoarei.
O zaman eğer bir şey soran olursa, bizim davetsiz misafir olduğumuzu söylerler.
Claro. Para quem perguntasse, éramos uns penetras.
Eğer sana bir şey olursa...
Se algo lhe acontecer...
Eğer bana bir şey olursa, işe sen devam edersin. Sana anlatmış olduğum gibi.
Se me acontecer alguma coisa, têm que acabar o trabalho como eu vos mostrei.
Başarısız olabiliriz, eğer öyle bir şey olursa... ve hayatta kalabilirsem... elimdeki bilgileri ve bu önemli görevi bir başkasına devretmeye çalışacağım.
Pode fracassar e, se assim for... e eu ainda estiver vivo, tentarei passar a minha informação, a minha missão, a outra pessoa.
Annemin bir lafı vardır : "Eğer midende az şey olursa, kafanda çok şey olur."
Como dizia a minha mãe, "Com pouco no estomâgo... ficas com muito na cabeça".
Eğer yanlış giden bir şey olursa...
Se alguma coisa correr mal...
Eğer yanlış giden bir şey olursa aynayı şöyle salla. Senden işaret gelene kadar bekleyeceğiz.
Caso contrário, movimenta o espelho, esperaremos pelo momento certo.
Eğer size bir şey olursa, asıl benim şöhretim zedelenir.
Se lhe acontecesse algo, a minha reputação é que sofreria.
Eğer bana bir şey olursa, işin peşini bırakır mısınız?
Se eu falar e me cortarem o pescoço, é o fim?
Eğer öyle bir şey olursa, sadece yarış formu satarım.
Desde o momento que sejam jornais de corridas.
Eğer ona bir şey olursa...
Se algo lhe acontecer...
Şimdi eğer bana bir şey olursa... siz sadece -
Agora, se algo me acontecer... vocês apenas...
Eğer bana herhangi bir şey olursa, batıya doğru gidin.
Se algo me acontecer, continuem indo para oeste.
Eğer sizin için yapabileceğim başka bir şey olursa bana söylemekten çekinmeyin.
Não se esqueça, Sra. Coates. Se puder fazer algo mais por você, avise-me.
Charlie, eğer Celia'ya bir şey olursa, doğrudan polise giderim.
Charlie, se alguma coisa acontecer à Celia, vou direito à polícia.
Eğer bugün bankaya bir şey olursa, o bunun cevabını bilecektir.
Se algo acontecer ao banco hoje, ele saberá a resposta.
Tabii, eğer bana bir şey olursa, yerime Fritz geçecek,... sonra da Ernst.
Claro que se algo me acontecer, então o Fritz assumirá o comando, depois o Ernst.
Eğer sana bir şey olursa ben bu işin dışındayım.
Se algo lhe acontecer, fico sem negócio.
Eğer kötü bir şey olursa bu senin hatan olacak!
Se acontecer alguma desgraça, a culpa será tua!
Çoğunlukla mutfaktan. Eğer istediğin bir şey olursa...
- Se quiseres alguma coisa...
Eğer bana bir şey olursa Jean'a ver.
Dê isto ao Jean se me acontecer alguma coisa.
Eğer herhangi bir şey olursa, hemen çanı çal.
E se alguma coisa acontecer, toque o alarme.
Sana bir şey söyleyeyim. Eğer son parti Cavorit başarılı olursa küreyi boyamaya bu gece başlayacağız. Şu anda fırında.
Vou lhe dizer uma coisa... se essa última porção de "cavorita" ficar boa... começaremos a pintar a esfera ainda hoje.
Eğer aptalca bir şey yapacak olursa, özellikle terfiniz zora girer.
- É um século de barulho! Desde que ela não faça disparates, não há problema.
Eğer olağandışı bir şey olursa, onu mezara göm.
E se você tem alguma idéia estranha, Thrapston rapidamente.
Eğer ona bir şey olursa, bir "terfi" alacağını garanti ediyorum!
Se acontecer alguma coisa com ele, prometo-lhe uma "promoção!"
Eğer sana bir şey olursa bu benim hatam olur.
Se algo te acontecer a culpa será minha.
Eğer herhangi bir şey olursa bunu görebileceğiz.
Se algo novo acontecer lá, qualquer coisa, nós veremos.
Eğer sana bir şey olursa, ben ölürüm.
Eu morreria se te acontecesse qualquer coisa.
Eğer bana bir şey olursa, o ne yapardı?
O que seria dela se algo me acontecesse?
Eğer... Eğer bebeğime bir şey olursa eğer ona bir şey olursa, Otora... seni öldürürüm!
Se... se o meu bebé nascer morto se isso acontecer, Otora... eu te mato!
ama bir çok insan kıskanıyor ve entrika çeviriyor eğer yanlış bir şey olursa, en yüksekte ki kişi en kötü düşer!
Mas sei que há muito homens com ciumes de mim
Ve eğer bir şey için bana ihtiyacın olursa, genellikle buradaki numaralardan birinde olurum.
Se precisar de mim para alguma coisa, pode contactar-me através de um desses números.
Eğer sana bir şey olursa, her şeyi paramparça ederim.
Se alguma coisa te acontecer vou arrebentar a cara dele.
Eğer bana bir şey olursa eğer yaralanırsam, bir şeyi ömür boyu unutmamamız gerekecek. O da bu piçleri küçük düşürmek için elimize bir fırsat geçtiği ve o fırsatı tepmiş olacağımızdır.
Se alguma coisa me acontecer, se me lesionar, teremos de viver com o facto de termos tido a hipótese, uma hipótese num milhão, de humilhar esses bandalhos, e de a termos desperdiçado.
Eğer bir daha böyle bir şey olursa, alarma basmaya tereddüt etmeyin.
Se voltar a suceder, não hesite em chamar, Sra.
Deniyor ki, eğer Bay Newton'a bir şey olursa...
Isto é, se alguma coisa acontecer ao Sr. Newton.
eğer bir probleminiz varsa 26
bir şey olursa 35
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
bir şey olursa 35
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer varsa 60
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer mümkünse 45
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer varsa 60
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer mümkünse 45