Eğer istediğin buysa translate Portuguese
347 parallel translation
Pekala, eğer istediğin buysa gideceğim.
Está bem. Eu vou, se é isso que quer.
Eğer istediğin buysa Ona bir şans vericem.
Está bem, se é isso que queres, vou dar-lhe uma possibilidade.
tamam o zaman, eğer istediğin buysa.
Certo então, se é assim que quer.
Eğer istediğin buysa tanrım, Kararına boyun eğiyorum.
Se esta é a Tua vontade ó Deus, submeto-me ao Teu julgamento.
Eğer istediğin buysa.
Se é isso que quer.
Eğer istediğin buysa.
Se é o que você quer.
Artık senin değilim, eğer istediğin buysa. Herşey bitti.
Agora que não podes ter-me, é que me queres, é isso.
Sonra istediğin yere git, ne yaparsan yap hayatını mahvet eğer istediğin buysa.
Logo poderá ir aonde queira. Inclusive poderá cair na desonra, se esse for seu desejo.
Eğer istediğin buysa!
Se é isso que quer.
İstifa etmeyeceğim, eğer istediğin buysa...
Não vou pedir a demissão. Se era isso que pretendia...
Eğer istediğin buysa.
Se é isso que desejas.
O halde öldür beni baba... Eğer istediğin buysa.
Então mata-me, pai, se for isso que tu desejares.
- Eğer istediğin buysa.
- Se é o que desejas.
OK, eğer istediğin buysa.
Está bem, se é isso que queres.
- Eğer istediğin buysa, yap o zaman.
Assim deixo de estorvar. Se é isso que queres fazer, então faz.
- Eğer istediğin buysa.
- Se é o que queres.
Tamam, koçum. Eğer istediğin buysa.
Se é assim que queres.
Eğer istediğin buysa.
Se é isso que queres.
- Eğer istediğin buysa, yaparım.
- Se é o que queres, trato já disso.
Eğer istediğin buysa, benimle gel.
Se é isso que você quer, venha comigo.
Eğer istediğin buysa.
Se é isso que queres...
Eğer istediğin buysa, devam et.
Se é isso que queres, força.
Eğer istediğin buysa.
Se é isso que desejam.
Eğer istediğin buysa, seninle bunu yapmaya, yeni bir hayata başlamana yardımcı olmaya hazırım.
Estou disposto a fazer isto consigo, a ajudá-lo a começar a sua nova vida, se é o que quer.
Kendi hanedanlığını yönetebilirsin, eğer istediğin buysa.
Podes liderar a tua casa sozinha, se é isso que pretendes.
Eğer istediğin buysa, öyle olsun bakalım.
Se é isso que queres é isso que terás.
- Ama eğer istediğin buysa...
- Mas se é isso que queres...
- Eğer istediğin buysa, evet. - Bir otopsi, tek yapabileceğimiz bu.
Se optar pela autópsia, é só o que faremos.
Ve çok yakında Henry Terrill'ı istediğim yerde yakalayacağım, eğer demek istediğin buysa.
E muito em breve terei posto Teron no lugar que merece. É a isso que se refere?
Maybe'nin öldürülmesini bekliyorlar, eğer sormak istediğin buysa.
Imagino que o Maybe será morto, se é isso que quer dizer.
Bu tür bir hasar için bir kuvvet uygulanmış olması gerekir, bu kırık yere düşmeden çok kör cisim darbesiyle daha uyumludur, eğer sormak istediğin buysa.
Dada a força necessária para causar este tipo de dano, a ferida foi infligida com uma força contundente e não com uma queda, se é isso que estás a perguntar.
Tek istediğin buysa eğer, çok daha ucuz bir yolu var.
Se é mesmo isto que queres, há uma solução mais económica.
Ciddi ciddi sorunu çözmeye koyulduğumuz falan yok, eğer demek istediğin buysa.
Claro que não os encaramos de maneira adulta, se é isso que quer dizer.
Ölüm adına dövüş, istediğin buysa eğer.
Luta pela morte, se é isso que queres.
Yani eminim beni şu an öldürebilirsin ve eğer yapmak istediğin buysa o zaman durma ama zaten başın yeterince belada ve biz sana yardım edebiliriz.
Podias matar-me agora mesmo e, se é isso que queres... Força, mas já estão à tua procura e podemos ajudar-te.
Şey, eğer istediğin yol buysa.
Se é o que queres.
Eğer bilmek istediğin buysa.
Se é isso que queres saber.
Eğer istediğin buysa dostum.
Se prefere assim, amigo...
Paramı çarçur etmiyorum, eğer söylemek istediğin buysa.
Não o esbanjo, se é disso que estás a falar.
Onu dövmeyi bırakıp bana saldırdılar, eğer demek istediğin buysa.
Eles deixaram-no e bateram em mim, se é o que quer dizer.
Eğer gerçekten istediğin buysa... güzelliğini geri verebilirim.
Posso te devolver a tua beleza se isso for o que realmente queres.
Eğer gerçekten istediğin buysa, pekala.
Está bem, se é o que queres.
Bütün gün boyunca da gülmem bir salak gibi, eğer demek istediğin buysa. Biraz alınganız galiba, öyle mi?
Não passo o dia a rir como um tonto, se é isso o que quer dizer.
Eğer demek istediğin buysa, hala ölü.
Ainda está morto, se é isso que quer dizer.
Eğer istediğin şey buysa, yolculuk ayarlamalarımızı iptal etmek için geç değil.
Ainda vamos a tempo de cancelar a nossa viagem, se é isso que tu queres.
Eğer istediğin buysa.
- Se é o que quer.
Eğer yapmak istediğin buysa...
Se és obrigado a isso.
Eğer yapmak istediğin buysa.
Se é isso que queres fazer.
Ama eğer eminsen eğer gerçekten istediğin buysa sonuna kadar yanındayım.
Mas se tiveres a certeza, se for mesmo isto que queres, tens o meu apoio total.
Bana bahsetmek istediğin birşey mi var, Janeway- - Gerçek ismin buysa eğer?
Tem alguma coisa para me dizer, Janeway, se é esse o seu verdadeiro nome?
Seni şimdi öldürebilirim, istediğin buysa eğer. Ya da yaşayabilirsin.
Posso matar-te já, se assim o desejares, ou posso deixar-te viver, mas tens de me ajudar.
istediğin buysa 34
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer izin verirsen 26
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer varsa 60
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24
eğer mümkünse 45
eğer isterseniz 86
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer varsa 60
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24
eğer mümkünse 45
eğer isterseniz 86