Eğer yanılmıyorsam translate Portuguese
185 parallel translation
Balayından döndüğünüzde, eğer yanılmıyorsam... bankada seni bekleyen bir masan olacak.
Quando voltarem da lua-de-mel, se não estou enganado, haverá um gabinete à sua espera no banco.
- Eğer yanılmıyorsam...
Se eu não estou errado...
Tozluk Colombo, eğer yanılmıyorsam.
Olhem só se não é o Spats Colombo.
Eğer yanılmıyorsam nişanlımla duygusal bir ilişki düşünüyorsunuz.
Está a tentar ter um romance com a minha noiva?
- Eğer yanılmıyorsam. - Öyle mi?
- A não ser que eu esteja errado.
Pekala, eğer yanılmıyorsam, biri hala dışarda dolanıyor.
Bem, se não me engano ainda anda um por aí. Acontece que ele está em Puerta del Fuego.
Mr. Spock, eğer yanılmıyorsam...
Se não me engano, Sr. Spock...
- Ve eğer yanılmıyorsam bu gri karınlı (!
Se não me angano, é um pássaro carpinteiro sulista.
Eğer yanılmıyorsam... Bu bir diplodocus.
Se não estiver errado... isso é um diplodocus.
Eğer yanılmıyorsam onlara Sinarquist * deniliyormuş.
Chama-lhes de sinarquistas, se não me engano.
Ve... eğer yanılmıyorsam sadece yoksul barlarda satılan ucuz bir içki olan Rodent's Delight içen bir yarasa tarafından yapıştırılmış
E foi colado, se não me engano, por um morcego que esteve a beber "Delícia dos Roedores", um brandy barato vendido nos bares mais reles.
Eğer yanılmıyorsam ki asla yanılmam ateş bataklığına doğru gidiyorlar.
A não ser que esteja errado, e nunca erro, vão directos para o pântano de fogo.
Eğer yanılmıyorsam, dostlarım,... katilimizi burada yakalayacağız.
Se não estou em erro, meus amigos, será aqui que vamos capturar o nosso homicida.
Ve eğer yanılmıyorsam, o giydiğiniz bere bir sanatçıya daha çok uyardı.
E ou muito me engano, ou o seu boné ficaria melhor ao homem com dotes artísticos.
Eğer yanılmıyorsam kanalizasyon havaalanı arazisini dolaşıyor ve hemen sağdaki mahalleye gidiyor.
Se eu estiver certo, todo o sistema corre daqui até essa vizinhança.
Eğer yanılmıyorsam o burada.
E se não estou em erro, é ele que vem aí.
Başmüfettiş, derhal bir taksi bulun. Eğer yanılmıyorsam,
Chame já um táxi, inspector.
Doğru, eğer yanılmıyorsam bu aşamada onu yaşam destek ünitesinden ayırmamız için belli bir yasal uygulama var.
Há um procedimento legal para desligar a ventilação.
Eğer yanılmıyorsam, bunun nedeni Cerberus'un serbest kalmış olması.
Se não estou errado, é porque Cerberus está solto. Sim?
- Tatarcıkta var eğer yanılmıyorsam.
E Gnats também, se não me engano.
Ayrıca, eğer yanılmıyorsam bu konservede salça varmış.
Mais uma vez e, se não me engano... esta lata tinha polpa de tomate.
Teğmen McClane 138. caddenin köşesine gidecek. Eğer yanılmıyorsam Harlem'de olması gerekir.
McClane para a esquina da Rua 138 "und" Amsterdam, que é em Harlem, se não estou enganado.
- Bunun için. Şimdi, eğer yanılmıyorsam, bu benimle geleceğin anlamına geliyor.
Se não me engano, isso significa que você terá de vir comigo.
Eğer yanılmıyorsam,... istasyonda büyük bir sistem arızası olmuş.
Pelo que percebi, a estação sofreu uma falha massiva do sistema.
Eğer yanılmıyorsam ona verdiğim inaprovaline ilacının aşırı elektrik uyarımına karşı ek direnç sağlaması lazım. 70.
Se eu estiver certo, a inoprovalina que lhe dei fornecerá resistência adicional à eletroestimulação excessiva. 70.
Aşçılık, eğer yanılmıyorsam.
Cozinheira, acho eu. Ou governanta.
Eğer yanılmıyorsam Kızıl Takımın diğer üyeleri de.
Os outros membros do Esquadrão Vermelho também desapareceram.
Eğer yanılmıyorsam, listedeki subayların tümü bir ara Leyton'un emri altında çalıştı.
Tanto quanto sei, todos os oficiais desta lista foram subalternos do Leyton a dado momento.
Ve eğer yanılmıyorsam sende ban otuyla uyuşturuldun, bu yüzden etkileri geçici olmalı.
E tu estás drogada. Com meimendro, se não estou enganada, por isso os efeitos são temporários.
Eğer yanılmıyorsam, asansörler hakkında bir-iki şey biliyorsun..
Se não estou enganado, parece que conhece uma coisa ou duas sobre elevadores também.
Eğer yanılmıyorsam... bu bir öpücüktü Steed.
A não ser que esteja muito enganada... isso foi um beijo, Steed.
Doug, eğer yanılmıyorsam, burası devamlı eğlence dolu!
Doug, se não estou enganado, este sítio está na berra!
- Bir tavsiyen var mı? - Şöyle diyeyim eğer yanılmıyorsam bu gün çöp günü olması lazım
Se não me engano acho que hoje é o dia do lixo.
Eğer yanılmıyorsam, Çavuş, konu ile ilgili şartlarda değişiklik var.
Se não estou enganado, Sargento, penso que neste momento se justifica.
Eğer yanılmıyorsam infaz final olacaktır.
Se eu estiver certa, a execução será a última parte.
Eğer yanılmıyorsam, Zack, o zaten kapılmış.
Bem, se não estou em erro, Zack, ela já foi convidada.
Emin değilim, çok hızlı geçti, ama eğer yanılmıyorsam, bu Daisy olmalı.
Não tenho a certeza porque foi muito rápida mas se tivesse que adivinhar, diria que era a Daisy.
Beyaz Saray seneler evvel inşa edilmiştir. Eğer yanılmıyorsam bayağı çimento kullanılmıştır.
A Casa Branca foi construída há muitos anos maioritariamente, se não me engano, em cimento.
Eğer yanılmıyorsam, geçen gece uğrunda kapıdan fırlayıp çıktığın aynı kız bu, değil mi? - Evet efendim.
Se não estou errado, essa é a mesma rapariga por quem... tu passaste o portão, na outra noite, certo.
Şey, benim otoritemi zayıflatamayasın diye... ve eğer yanılmıyorsam... sen benim otoritemi zayıflatıyorsun.
Bem, não foi para que pudesse desrespeitar minha autoridade. e se não estou errada, você esta desrespeitando minha autoridade.
Eğer yanılmıyorsam dünden beri.
Desde ontem, se eu não estou enganado.
Eğer yanılmıyorsam, bu haber baş sayfalarda yer alır.
Ou muito me engano, ou vai ser a manchete dos jornais.
Eğer yanılmıyorsam, bazı gezegenlerde bu bir evliliğin habercisidir.
Se não estou enganada, em alguns planetas, isso é um precursor do casamento.
Eğer yanılmıyorsam, gözden geçirmemiz gereken bir sanal hikaye var.
Se não estou enganado, não tem um holo-romance para revisar?
Eğer yanılmıyorsam, bu örneğin bir analizi onun gerçeği mi yoksa yalan mı söylediğini kanıtlayabilir.
A análise disto poderia provar se ele está a dizer a verdade.
Cüzdanımdaki bütün para eğer yanılmıyorsam... 40 ya da 50 pound.
Na minha carteira, tem um total de... se não me engano... 40, 50 pratas.
Manş Denizi'ne yakın bir yerdeyiz, yanılmıyorsam eğer.
Arrisco dizer que estamos algures perto do canal.
Eğer bu bilgiler doğruysa ve hesaplarımda da yanılmıyorsam...
Se estes dados dizerem a verdade e os meus cálculos não estiverem errados.
Şimdi, eğer tahminimde yanılmıyorsam ki yanılmamam gerek bilgisayarımın önünde durup bugün yaptığınız şeyi yapacak bu dünya üzerinde yaşayan kimse yok.
Se eu não cometi um erro na minha suposição e com certeza não o fiz ninguém na Terra pode fazer no meu computador o que você fez hoje.
Eğer yanılıyorsam... ki yanılmıyorum...
Se estiver errado- - E não é o caso-
Yanılmıyorsam eğer bir kaç saat önce buradan geçmiştik
Eu concordaria... se não fosse o mesmo pelo qual passamos uma hora atrás.
yanılmıyorsam 96
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer izin verirsen 26
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer varsa 60
eğer olursa 24
eğer mümkünse 45
eğer isterseniz 86
eğer yapabilirsen 22
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer varsa 60
eğer olursa 24
eğer mümkünse 45
eğer isterseniz 86
eğer yapabilirsen 22