English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ H ] / Hatırlamıyorum

Hatırlamıyorum translate Portuguese

7,953 parallel translation
Sonra ne dediğimi hatırlamıyorum.
Não sei o que edisse depois.
Kusura bakmayın, hiç hatırlamıyorum.
Peço desculpa... mas não me recordo.
Üzgünüm, yoyoyu hatırlamıyorum.
Desculpe. Não me recordo do yo-yo.
Hatırlamıyorum. Sadece karanlık bir koridor.
Não me recordo, só de um corredor escuro.
Neye benzediğimi bile hatırlamıyorum.
Nem me lembro de como era.
Ben ailemi bile hatırlamıyorum.
Nem sequer me lembro dos meus pais.
- Beni neden bağladıklarını bile hatırlamıyorum.
Nem me lembro porque é que me amarraram.
Hatırlamıyorum.
Não me lembro.
Sana telefon numaramı verdiğimi hatırlamıyorum.
Não me lembro de te dar o meu contacto.
Patronun için kaç tane iş yaptım sayısını hatırlamıyorum, şu anki iş, son iş.
Não sei quantos trabalhos já fizeste para o teu chefe, mas este aqui é o último.
Kadın doktorları kabul eden bir yasayı imzaladığımı hatırlamıyorum.
Não me lembro de assinar uma lei que permitisse mulheres doutoras.
Ben nerede olduğumuzu hatırlamıyorum.
Não recordo onde estávamos. Em Saint-Germain, creio.
Neden yaptığımı hatırlamıyorum...
Não me lembro do que fiz.
Dün geceye dair hiçbir şey hatırlamıyorum.
Não me lembro muito de ontem à noite.
Bu kadar muhteşem olduğunu hatırlamıyorum.
Não me lembrava que fosse tão perfeita.
- Açıkçası seni pek hatırlamıyorum Ben.
Para ser sincero, Ben, lembro-me muito pouco de ti.
- Tam olarak hatırlamıyorum.
- Não me lembro do número exato.
Özür dilerim. Hatırlamıyorum.
- Desculpe, não me lembro.
Ama oradaki evimi hatırlamıyorum.
Mas não me lembro do meu lar lá.
Bunu hatırlamıyorum.
Não me lembro disto.
- Hatırlamıyorum.
- Não me lembro.
Belli bir blok için garanti verdiğimi hatırlamıyorum.
Não me lembro de garantir um quarteirão específico.
Köpekler, bilmiyorum, hatırlamıyorum.
Os cães, não sei. Não me lembro.
Ben de gittim oraya ama oradaki şelaleleri bu kadar ayrıntılı hatırlamıyorum.
Sei que nunca estive lá, mas lembro-me dessas cascatas. Perfeitamente...
Tarihini hatırlamıyorum ama düğündeydim.
Não sei se a data foi essa, mas sim, estive no casamento.
Daha önce duyduğumu hatırlamıyorum.
Acho que nunca ouvi falar disso.
- Hatırlamıyorum.
Acho que não.
Hatırlamıyorum ki.
Não me lembro.
Seni Kayıp Kişiler bölümüne transfer ettiğimi hatırlamıyorum.
Não me lembro de tê-lo transferido para as Pessoas Desaparecidas.
Adını dahi hatırlamıyorum.
Nem me lembro do nome dele.
- Sporcu ceketi giydiğini hatırlamıyorum.
Não me lembro de teres um casaco desses.
Buna rağmen dizinizde hoplatıldığımı hâlâ hatırlamıyorum.
Posto isto, continuo sem me lembrar de sentar-me ao seu colo.
Jake, seni partiye davet ettiğimi hatırlamıyorum.
Jake, não me lembro de te ter convidado para a festa.
Bateristin, at arabası takımı giymiş birine yumruk attıktan sonraki hiçbir şeyi hatırlamıyorum.
Não me lembro de nada depois do baterista ter batido no tipo do cavalo.
Şu yüzü bu yaralar olmadan hatırlamıyorum bile biliyor musun?
Nem me lembro desta cara sem isso.
Bunca yıl önce bakılmaya değer olup olmadığını bile hatırlamıyorum.
Nem me lembro se valia a pena olhar para ti anos atrás.
Sen beni son ziyaret ettiğin günü hatırlamıyorum bile.
Não me lembro da última vez que tive uma visita surpresa tua.
Artık hatırlamıyorum bile.
E já nem sequer me recordo dela.
Milton çok yorgunum bırak bir saat önceyi yirmi saniye önce ne dedim hatırlamıyorum.
Nem me lembro do que disse há 20 segundos, quanto mais à uma hora.
Ben öyle hatırlamıyorum.
Não é exactamente assim que eu me lembro.
Kavganın ne ile ilgili olduğunu bile hatırlamıyorum.
Nem sequer me lembro do motivo da discussão.
Kusura bakmayın, ben çocuk falan hatırlamıyorum.
Desculpe, mas não me lembro de nenhum miúdo.
Patlama sonrası yaşadığım travmadan hatırlamıyorum sanıyordum ama Claire de oradaydı.
Como sobrevivi? Pensava que não me lembrava devido ao trauma da explosão, mas... a Claire também estava lá.
Böyle bir şey hatırlamıyorum. Bana güvenlik kamerası görüntülerini izleteceksin.
Não me lembro de nada, portanto vai mostrar-me as imagens de vigilância.
- Hatırlamıyorum.
Não, não me lembro.
Hiçbir şey hatırlamıyorum.
Não me lembro de nada.
- Hatırlamıyorum.
- Não me recordo.
Sonrasını hatırlamıyorum.
Fui tirar a arma, e atingiram-me outra vez.
- Hangisi olduğunu hatırlamıyorum sadece.
Não me lembro de qual.
Sana evli olup olmadığını sorduğumu hiç hatırlamıyorum.
Não sei se já te perguntei isso.
Cadde'deki daireyi kiraladığınızı doğrulayabilir misiniz? - Hatırlamıyorum.
- na 112 East 61st Street, em 1979?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]