English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ H ] / Hatırlatırım

Hatırlatırım translate Portuguese

765 parallel translation
Bu fişekler patladığı zaman geride kağıt parçaları kaldığını hatırlatırım.
Os busca-pés deixam pedacinhos de papel quando explodem.
Dinleyicilere mahkemenin saygınlığını hatırlatırım.
Senhores, respeitem a dignidade deste tribunal.
Size daha önce yemin etmiş olduğunuzu hatırlatırım Bayan Grant.
Relembro-a, Miss Grant, de que jurou dizer a verdade.
Askeri üniformaların dışındaki giysilerin getirilmesinin kesinlikle yasak olduğunu hatırlatırım.
Recordo que é completamente proibido mandar vir roupas civis.
Sana olan teklifimin hâlâ geçerli olduğunu tekrar hatırlatırım.
Mais uma vez relembro-lhe que a minha oferta se mantem.
Soruların belli sınırlar içinde olması gerektiğini hatırlatırım.
Insisto em que as perguntas obedeçam a limites.
Ben ona hatırlatırım.
Eu lembro-o.
Ayrıca size şunu hatırlatırım Albay davetsiz olarak burada olmanız hem ordu yönetmeliklerine hem de beyefendiliğe uygun değil. Baba lütfen.
E lambro-lhe Coronel, que a sua presença aqui, sem ser convidado... é contrária aos regulamentos do Exército... pra não falar no código de um homem de boas maneiras.
Eski bir mahkum olduğunuzu hatırlatırım ve burası Yeni Güney Galler.
Lembro-lhe que é um ex-condenado e que estamos em Nova Gales do Sul.
Çocuğun biraz cesareti kırıldı anlıyorum ama hatırlatırım burada herkes çok çalışır.
Sei que agora ela se sente meio humilhada... mas eu lhe digo que aqui é preciso estudar muito.
Hatırlatırım, lütfen, tamamen aramızda kalacak.
Espero que se lembre, por favor, que isto é estrictamente entre nós.
Meyerheim'ın ufacık, kızıl sakallı bir adam olduğunu hatırlatırım.
Posso lembrar-lhe que Meyerheim era baixo, com uma barba ruiva?
Tebrikler. Bu sözlerini unutursan, hatırlatırım.
Não me hei-de esquecer.
Bruson, akciğerlerinin hasta olduğunu hatırlatırım.
Bruson, lembro-lhe que está doente dos pulmões.
Ve hatırlatırım, bıçağım var.
E lembre-se, tenho uma faca.
Öyleyse hepinize burada birinci dereceden bir cinayetle uğraştığımızı hatırlatırım. Ve eğer oylarımız suçlu olduğu yönünde çıkarsa, bu çocuğu elektrikli sandalyeye göndeririz.
Ok, todos sabemos que temos aqui uma acusação de homicídio em primeiro grau e que se votarmos culpado, mandamos o acusado para a cadeira eléctrica.
Majestelerine hatırlatırım...
Posso recordar a Vossa Majestade... Obrigado...
Ben ona hatırlatırım.
Lembrá-lo-emos.
Yüzbaşı, hatırlatırım ki burası bir hastane, sirk değil.
Capitão, posso lembrar-lhe que isto é um hospital e não um circo?
Hala tebligat altında olduğunuzu hatırlatırım.
Lembro-lhe que está ainda sob intimação, Sr. Corleone.
Hatırlatırım ki ilk ben ateş ettim.
Mas lembro-lhe que disparei primeiro.
Generalim, izninizle sizi bu konuda uyardığımı hatırlatırım.
Se o General me permite recordo ao General que o avisei sobre isto.
Ancak hatırlatırım, sadece hazırlık deneyleri yaptık.
Sim, mas só testes preliminares.
Bir şantaja boyun eğmek zorunda kaldım ama hatırlatırım, bu her zaman olmaz.
Seja... nestas circunstâncias terei de ceder à chantagem. Aviso-a, porém, que nos veremos muito pouco. Ainda bem!
Öldürücü olduğunu hatırlatırım.
Lembro-lhe que é uma assassina.
Sana bunun silikon bazlı bir yaşam formu olduğunu hatırlatırım.
Trata-se de uma forma de vida com base em silício.
Karın Deşen Jack'in ulu orta darbe vurduğunu hatırlatırım ki bunu eski Dünyanın ünlü bir şehrinde yaptı ve kimliği de hiç tespit edilemedi.
Faço notar que Jack, o Estripador, matava à vontade, na cidade mais popular da velha Terra e que nunca foi identificado.
Bu ölen 4 adam da silahını kuşanmıştı, size hatırlatırım.
Lembro-lhes mais uma coisa : Os quatro mortos estavam armados.
Bn. Brice, benim tiyatromda olduğunuzu hatırlatırım.
Miss Brice, posso recordar-lhe que està no meu teatro?
Bu prensliğin başı olduğumu hatırlatırım.
Recordo-lhe que sou o chefe deste principado.
Sana hatırlatırım.
- E hei-de lembrar-te.
Ben de hatırlatırım.
E eu hei-de lembrar-te.
Blofeld'in öldüğünü hatırlatırım 007.
Lembro-lhe, 007, que o Blofeld morreu.
Onları kullanmamıza izin vermelerini erkeklere hatırlatırım.
Desafio os homens a que nos deixem usá-la.
Size hatırlatırım ki, bu oy çokluğuyla kabul edilmişti.
Lembro que este voto foi maioritário.
Bir Amerikan cezaevinde olduğunuzu hatırlatırım!
Aviso-o que se encontra num tribunal dos Estados Unidos da América!
Burada sorumlunun ben olduğumu hatırlatırım.
Posso relembrar que sou eu que estou no comando aqui?
Messieurs, bunun bir ölüm düellosu olduğunu hatırlatırım.
Messieurs, lembro-vos que este é um duel à la mort.
Hatırlatırım, bugünlerde pek sık rastlanmıyor.
Mas parecem ser cada vez mais raros nos dias que correm.
Bunu unuttuğunda, tekrar hatırlatırım!
E se esqueceres isso, virei relembrar-te novamente!
Size insanların beklediğini hatırlatırım.
Devo lembrar-vos que o povo tem expectativas.
Belki bir gün bu davetini hatırlatırım.
Um dia talvez aceite o convite.
Felix sana hatırlatırım ki üniversite eğitiminin hiç bir anlamı yoktur. ... Eğer Tanrının zaferine hizmet etmiyorsa insanlığın zaferine de hizmet edebilir.
Devo lembrar-te, Felix, que uma educação universitária não vale de nada, a não ser que contribua para a glória de Deus.
Yemin ettiğinizi de hatırlatırım.
Devo lembrá-la de que está sob juramento.
Bayanlar ve baylar. Bayanlar ve baylar, bu akşam Cakarta'ya dönecek olanlar için... sokağa çıkma yasağı saatinin yaklaştığını hatırlatırım.
Senhoras e senhores, devo lembrar àqueles que voltarão de carro... que a hora de recolher se aproxima.
"Sürekli hatırlatılmalıdır ki, sürmekte olan bu tehlike.. .. konusunda çocuklarımızı eskisinden de fazla uyarmak ve.. .. onları korumak her anne babanın asli görevidir."
Devemos realçar novamente que é, mais do que nunca, o dever sagrado de cada mãe e cada pai alertar os seus filhos para este grave perigo e para a aparência amigável que ele provavelmente assume.
Şimdi şu güzel gülücüğe ne dersin. Gelecek yıla kadar beni hatırlatır mı?
Que tal um sorriso para eu recordar até ao próximo ano?
Hatırlatıyorum, Schwiefka. 2-2,5 alırım, belki daha fazla.
Lembra-te Schwiefka, vou ganhar 250 ou talvez mais.
Sakıncası yoksa, bana ilk üç boyutu hatırlatır mısın?
Se não se importa, recorda-me as primeiras três dimensões?
Elbette hatırlatırım.
Claro.
İyi, sana hatırlatıldığına göre düzeltip, özür dilemen gerekir sanırım.
Bem, foste relembrado, o que eu acho que exige uma correcção e um pedido de desculpas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]